“Benim kardeşim, 12 yaşında, gün yüzü göremeyecekse, sanıklar da gün yüzü göremesin.”

6 Şubat 2023 depremi çok geniş alanda binaları yerle bir etti. 10 Milyonun üzerinde insan etkilendi.
Pek çok depremi uzaktan, ekranlardan izledik.
21 Ekim 2011’de Van Erciş’te 7.2 şiddetindeki depremin ardından Başaran Düzgün ve Hüseyin Ekmekçi ile yardım götürmek için deprem bölgesine gitmiştik. Hayatımda ilk kez depremin korkunç yüzüyle orada yüzleşmiştim. Enkaz altında yakınlarının canlı olarak kurtarılmasını bekleyen insanların, suskun, kadere isyanları vardı.
***
6 Şubat 2023 Depremi bizim canlarımızı da Adıyaman İsias otelde yakaladı.
Voleybolcu gençlerimiz, öğretmenleri ve yakınları, çok kısa zamanda yaşamdan koptu.
Aslında ölüm tuzağı İsias otelde, son anılarını biriktirip, hayatlarında gelecek zaman defterini kapattılar.
***
İSİAS davası, yaşamını yitiren evlatlarımızın, kardeşlerimizin bize bıraktığı, bir insanlık görevi, bir adalet nöbetidir. Her erteleme hepimizin yüreğini sızlatır. Adaletin yerini bulup bulmayacağına yönelik güvenimizi yaralar. Dünkü gibi bir ertelemeyi 22 Ekim 2024’te de yaşamıştık.
O günün 72 kelimelik özeti şuydu:
“ “Adıyaman 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen İsias Otel davasının dördüncü duruşması dün yapıldı. Mahkeme ara kararına göre, bir sonraki duruşma 3 Aralık 2024’te yapılacak. Mahkeme, tutuklu sanıklar Ahmet Bozkurt, Mehmet Fatih Bozkurt ve Erdem Yıldız’ın tutukluluk hallerinin devamına; diğer 8 sanığın ise adli kontrol şartıyla tutuksuz yargılanmasının devamına karar verdi. Bunun yanında, mahkeme, hakkında soruşturma izni çıkarılan kamu görevlilerinin dosyalarının akıbetinin öğrenilmesine ve İzmir 9 Eylül Üniversitesi Bilirkişi Raporu’nun beklenmesine de hükmetti.”
***
Dünün özeti ise şu karar:
“Mahkeme, “bilirkişi raporunun beklenmesine ve raporun akıbetinin sorulmasına, sanıkların vareste tutulma (daha sonraki duruşmalara katılmama) talebinin reddine, sanıkların adli kontrol şartlarının devamına, sanıkların tutuklanması ve ev hapsinde kalmasının reddine, Ahmet Bozkurt’un tanık olarak dinlenmesinin reddine ve sanıkların bir sonraki celsede mahkemede bulunmasına” karar verdi”
Bir sonraki celse 6 Kasım 2024’te.,
***
Dün sabah BRT’tede Manşet+ programında Ülgen Aksay’ın konuğuydum. Gündemi öteki konularını elimizle değil yüreğimizle bir kenara itip İSİAS’ı konuştuk. İsias davasında gecikmeyi, hazmedemedim.
Her fırsatta söylerim…
İSİAS davası aslında teknik yanı çok ağır basan ve sonuçlanması çok kolay bir davadır. Bir deprem bölgesinde, deprem hesabı yapılmamış, ya da para gözlerini bürüdüğü için en yalın tanımlamayla çürük bina yapıp içine insanları sokmak, ÖLÜM KAPANINA İNSAN SOKMAKTIR.
İSİAS davasının uzaması bile insanlık suçudur. Son dileklerini seslendirmeden susup, bedenen aramızdan ayrılan canlarımızın, seslendiremedikleri son istekleri kabul ederek davanın peşindeyiz. Davanın uzaması, sonuçlanmaması, acımıza acı katıyor. KATİLLER hak ettikleri cezaları alsa, canlarımızın, çocuklarımızın daha huzurlu uyuyacaklarına inanmak, gözyaşlarıyla ıslanan duygularımızın bir parçasıdır.
***
Sorumluluğu olan ve İSİAS’ın yıkılıp adeta kum yığınına dönüşmesinde kusuru bulunan kamu görevlileri, suçlu sıralamasında en önlerdedir. “Projeye masa başında imza atıp, sonra olup bitenden haberim yoktu”, demek asla kabul edilebilir bir mazeret değildir.
***
Mahkemedeki ertelemelerle sabrımızı sınıyorlarsa, boşuna bir beklenti içindedirler.
Adalet yerine bulana kadar en geniş toplumsal birlik ve beraberlikle davayı takip edeceğiz.
Dün bir kez daha Başbakan Ünal Üstel, Ana Muhalefet CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, DP Genel Başkanı ver Turizm Bakanı Fikri Ataoğlu ve farklı siyasi partilerden ve bağımsız milletvekillerinin Adıyaman’da mahkeme salonunda olması, ailelerin yalnız olmadığının ve yalnız kalmayacağının göstergesidir.
***

Dünkü duruşmada ailelerin yaptığı konuşmalar yüreklerinden akan gözyaşlarıyla ıslaktı.
İşte bir örnek..
“… Nehir Çevik’in annesi Safiye Çevik, söz alarak, “Zamanında makamında oturup, yiyip içip gezenler, şimdi bedel ödemeyi neden kabul etmiyor?” diye sordu; en ağır cezanın verilmesi talebinde bulundu. Nehir Çevik’in babası Yoksuli Çevik ise adalet istediklerini vurguladı. Nehir Çevik’in kardeşi Irmak Çevik de, “Benim kardeşim 12 yaşında gün yüzü göremeyecekse, sanıklar da gün yüzü göremesin. En ağır cezayı almalarını istiyorum.” ifadelerini kullandı.”




