Hasan Hastürer

Bu yazım, Zehie Helin Reessur’un anısına…

İskele’de 25 Ocak 2023’te 16 yaşındaki Zehie Helin Reessur’u hunharca öldürmekten yargılanan 23 yaşındaki Sefer Buğra Altundağ, ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı.

25 Ocak 2023’teki cinayetten 5 gün sonra 30 Ocak 2023’te, Okullarda uyuşturucu pazarlanıyor, çeteler haraç topluyor…” başlıklı yazımı okurlarla buluşturmuştum. O yazımı Zehie Helin Reessur’un anısına bir kez daha yayımlıyorum.

***

“ Helin’in hunharca öldürülmesi toplumumuzda ciddi anlamda deprem etkisi yaptı.

16 yaşında, yaşamda daha gidecek uzun yolu olan bir evladımız, çok çok erken, son kez soluk alıp verdi.

Helin’e üzülmek yanında, acıdı da insanlar.

Hemen hemen herkesin yakınlarından o yaşta çocuklar var. O korkuyu kendi yakınlarında düşünerek Helin’e üzülüp, acıdı pek çok insan.

Bilerek, genç değil çocuk diyorum.

16 yaş, ergenliğin neredeyse tam ortası.

Ergenlik dönemi geçiş dönemidir.

Anlayışa, yardıma, desteğe en çok gereksinim duyulan dönemdir belki de.

***

Helin’in vahşice öldürülmesine tepkiler bir süre daha devam edecek ve bitecek.

Böylesi cinayetlere, kadına, çocuğa yönelik şiddet ve cinayetlere elbette tepki gösterilmeli.

Ancak unutmayalım, daha doğru olan toplumsal duyarlılığın, koruyucu hekimlik gibi önceden önlem alınmasını sağlama yönünde işlev görmesidir.

Helin, bir cinayete kurban gittiyse, suçlu sadece cinayeti işleyen değildir.

Aile suçlu mu?

Suçludur.

Komşular suçlu mu?

Suçludur.

Okuldaki öğretmenler ve okul idaresi suçlu mu?

Ciddi anlamda suçludur.

Neden?

Helin’i en yakından, tanıdıkları ve olası riskli eğilimleri görmeleri ve önlem almaları, gerektiği için.

Ailesi ve Helin’i tanıyan Mağusalılar da mı suçludur?

Mutlaka onlar da suçludur. Göz göre göre geliyorum diyen tehlike gözlerinin önündeydi ve bir Allah’ın kulu, devletin ilgili kurumsal yapılarını uyarmadı.

Helin’in huharca, vahşice öldürülmesi nedeniyle çok derin sarsıntı yaşıyorum.

Dahası, önümüzdeki dönemde, Helin benzeri cinayetlerin bu küçük toplumda yaşanacak olmasından ödüm patlıyor.

***

Uyarıcı yazılar yazıp, görevimi yaptım anlamında değil, ama, yıllardır, çocuklarımıza, gençlerimize yönelik yükselen tehdit ve tehlikelere dikkat çekiyorum.

Uyuşturucu kullanımı üniversite, lise derken şimdi orta okul sıralarına indi.

Çocuğunun sıradan bir suçu nedeniyle okula çağrılan anne, okul kapısından öfkeyle girdikten sonra, ne diyerek tepki koydu bilir misiniz?

“Benim çocuğum ne yaptı ki? O şişko kızın eroin sattığını herkes bilir. Ona ne yapılıyor?”

Uyuşturucu satışı yapsın diye, okula öğrenci kaydı yapılmaya çalışılıyor.

***

Annenin ev işlerine giderek elde ettiği kazanç ailenin tek kazancı. Anne hasta olur, 14-15 yaşındaki kızı, okula değil, annesinin yerine ev işine gider. Orada nelerle yüzleştiğini yazmayım.

***

Pek çok okulda, çocuklar çeteleşti.

Şiddet,  aldı başını gidiyor.

Okullarda sadece uyuşturucu pazarlanmıyor. Çeteler HARAÇ TOPLUYOR.

Kız çocukları kavga ediyor, erken öğrenciler sigara içerek seyrediyor, videoya çekiyor.

Haftalar, aylardır değil, yıllardır, çocuklarımızı, gençlerimi sarmalına alan tehdit ve tehlikelere dikkat çekmeye çalışıyorum.

Yetkililer ve de toplum etkin duyarlılığı göstermediği için, tehlike her geçen gün büyüyor.

Etkin duyarlılık nedir?

Açıklama yapmak, protesto etmeden öte, çare olacak adımların atılmasını sağlamak.

***

Okullar, çocuklarımızı gözleme bakımdan en uygun ortamdır.

Öğretmenler, sadece dersini anlatıp sınıftan çıkmayacak. Öğrencilerde, tehlikeli kabul edilen değişiklikleri takip edip, okul idaresine bildirecek. Okul idaresi de bakanlığı bilgilendirecek… Sonunda, sosyal ve gerekli destekler devreye girecek.

***

Muhbircilik değildir. Komşular, mahalle sakinleri, yakınlarında yaşananlarla ilgili “ Bana ne” demeyecek.

Bir ihbar hattı da bu amaçla devreye girecek. İnsanlar riskli kabul ettikleri, gözlemlerini oraya aktaracak.

Biz gazeteciler, çok konuda az şey biliriz. Aklıma gelenleri yazdım.

Konunun uzmanları çok daha fazla çare olacak önerilerde bulunabilir.

Ne yapılacaksa bir an önce yapılsın…

***

Bu günlük son bir işaret daha yapayım.

Casinolara KKTC  vatandaşları ve öğrencilerin girmesi yasaktır ve denetim yapılır.

İçkili mekanlarda yaş denetimi neden yapılmıyor?

Trafik denetimi gibi, eğlence mekanlarında da sıkı bir denetim yapılsın, bakalım, çocuk yaşta kaç kişi, alkollü, hatta uyuşturucu kullanmış halde, tespit edilecek.

***

Yazmayıp, konuşmadığımızda, bu acı gerçekler yok olmuyor.

İçkili mekanlarda, aldığı alkolün olumsuz etkisiyle, trafik kazası veya bir başka suç işlenmişse, suçu işleyen, alkolü, sarhoş kişi ile birlikte, kontrolsüz satış yapan çalışan ve işetmede suçlu kabul edilip, yasal işlem yapılsın.

Çağdaş yaşamın kuralları vardır.

O kurallar, insan haklarına uygunluk yanında, insanı koruyan kurallardır da.” (30 Ocak 2023 – KIBRIS)

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu