Derviş Eroğlu ile hastane odasında, sağlıklı sohbet…

Derviş Eroğlu ya da siyasetten öte toplumsal yaşamımızdaki yaygın isimlendirmesiyle Derviş Bey’le bayramın ikinci günü Yakın Doğu Hastanesindeki odasında yaklaşık bir saat sohbet ettik. Hastane odasında bir sohbet ancak o kadar sağlıklı olabilirdi.
Uzun yıllardır Derviş Bey ve eşi Meral Hanım’a bayram ziyareti yaparım.
Genellikle yoğun ziyaretçi saatinin mola anında giderim. Böylece bayram ziyaretinin ötesinde, çok güzel sohbet ederiz.
Karşılıklı saygı, sevgi ve güven olduğu için, sohbetlerimiz her zaman sansürsüz olur.
Sohbetimizde Meral Hanım, yoktu. Sağlık risklerine karşı evde istirahatteydi.
Derviş Bey’in abartılmaması gereken bir cerrahi müdahalesi için İstanbul’a gittiler. Arka arkaya gelen farklı sağlık sorunları dönüşlerini bayağı geciktirdi. Meral Hanım, Derviş Bey’in hayat arkadaşından çok çok öte hayat yoldaşıdır.
Siyasi görüş farklılığına rağmen yakınlığımız dostluktan ötedir. En az otuz yıllık yakınlığımızda benim oy istikametimi bir tek defa bile sormadılar.
Eroğlu ailesiyle, dostluğum, dünya görüşü olarak daha yakın olduklarımdan çok daha sıcak, çok daha samimi, ÇOK DAHA KIBRISLI OLDU, her zaman. Ne incindim ne incittim.
Hem de gün gele, eleştirel yazılar yazıp, konuşma yapmama rağmen.
Ziyarete giderken Derviş Eroğlu’nu nasıl bulacağımla ilgili negatif düşünce dalgalarının etkisi altındayım.
Dördüncü kattaki odasına yaklaştığımda kapının açık olduğunu gördüm. Hayırlı evlat görevi Kızı Sevgili Aslı’daydı. Hoş geldin derken maskemi de verdi. Taktım. Amaç dışardan içeri virüs taşımama.
Kapıdan içeri girdiğimde Derviş Bey’i yatakta değil, koltukta buldum. Ekranda da spor kanalı.
Beni gülerek karşılaması, benim de yüzüme gülümseme kondurdu.
Mesafeye özen göstererek karşısına oturdum.
Derviş Eroğlu, bir tıp doktoru. Böyle olunca yaşadığı sağlık sorunlarını, doktorların söyledikleriyle birlikte daha kolay anlıyor, fark ediyor.
Peşin peşin belirteyim Derviş Bey, yaşadığı uzun süren sağlık sorunlarına rağmen, süper verimli bir sohbet arkadaşı.
Bir şey sormak istediğimde, neredeyse sorumu tamamlamadan anlatmaya başlıyor.
Sohbetimizin kısa süresini sağlıkta yaşadıklarına ayırdık.
Ben sormadım, kendi anlattı.
Ciddi sayılacak, operasyonlar, tedaviler geçirmiş olmasına hatta geçirmekte olmasına rağmen halinden şikayeti yok.
Ülkeyi düşünüyor mu? Düşünüyor.
UBP’yi düşünüyor mu? Düşünüyor… Hem de, ailesinin gailesini çeken, bir aile reisi gibi.
Türkiye ile ilişkilerden kendiliğinden söz açıldığı zaman, az ve öz şunları söyledi Derviş Eroğlu: “Türkiye ile ilişkilerimizin iyi olması tartışmasız olması gerekendir. Bütün mesele, sorun yaşanmadan, karşılıklı konuşarak sorunu yanaştırmamaktır. Yanlış anlamalar olursa da konuşarak halledilir.”
Tam da bu noktada yüzüne gülümseme geldi ve devam etti: “1985 yılında ilk başbakan olduğumda Bakanlar Kurulu toplantısını topladım. Baktım Bakanlar Kurulu toplantısında, o zamanki algımla yaşlı biri. Kim olduğunu görevlilere sorduğumda Elçiliğin Mali İşler Müşaviri olduğunu söylediler. O gün bir şey demedim. Ancak hemen sonrasında, uygun olmadığını anlattım, bir kere daha öyle bir katılım olmadı. Elçilik ve Ankara’dan da kimse yanlış anlamadı.”
Derviş Eroğlu, parti örgütlenmesinde üyeden, örgütlerden, en üst düzey görev yerlerine kadar aktif katılıma inandığını her buluşmamızda söz açıldığı zaman söyler. Pazartesi günü de, “Vücudunuzda bir organınız devre dışı kalırsa, sağlıklıyım diyemediğiniz gibi siyasi partide de tüm üyeler, örgütler ve organlarda görev yapanlar, önemli olduklarını hissetmelidir. Aksi halde parti çöker.”
“Tüm milletvekilleri Bakan olmak ister. Türkiye’ye kadar gidip, bakan olmak için kulis yapanlar varmış” deyince Derviş Bey’in yüzündeki tebessüm doz artırdı. Şöyle konuştu: “Benim zamanımda değil Türkiye’den aracı bulmak, bana gelip bakan olmak istediğini söyleyenin bakan olma şansı yok olurdu. Siyasette, görev istenmez, görev verilir.”
Derviş Bey’in tedavisi devam ediyor. Nazar değmesin, anlatılanlar ve gördüğüm her gün daha iyi. Normal beslenmeye geçip, eve çıkmaya yakın. Anlaştık, evdeki ilk yemek sofrasında birlikte olacağız.