Hasan Hastürer

Emrullah Turanlı, “HODRİ MEYDAN” diyor…

Ercan Havaalanı ve Emrullah Turanlı ile ilgili yazıma beklediğim gibi ciddi sayıda dönüşüm aldım.

Televizyon programlarımdaki konuklarıma da, “Lütfen benim programımda üstü kapalı konuşmayın. İsimleri de mekanları da peçelemeyin. Siz konuşun, söyleyeceklerinizi de söyleyin. Yanıt hakkı doğduğuna inanan hoş geldi, sefa geldi. Gelsin yanıt hakkını kullansın” derim.

Acı ama gerçek, çok az konuk, açık konuşur.

Çoğunluk, üstü kapalı konuşarak, vaziyeti kurtarmaya çalışır.

Yazılan ve kamu oyu önünde konuşulan konular, eğer, eksik ya da yanlış bilgi içerirse, düzeltme için imkan doğar.

Makul bir süreden sonra, susanların, orda, burda söylediklerinin değeri, etkisi olmaz.

Bu temel yaklaşımım nedeniyle, konuları şiddalamayı, dürtmeyi severim.

***

Ercan Havaalanı, ihalenin kesinleştiği 2012 yılından beri en çok konuşulan konuların hep ön sıralarında oldu.

Özellikle açılış sonrası hükümet edenler “BİZİM ZAMANIMIZDA TAMAMLANIP AÇILDI” diyerek pay çıkarıyor.

Muhalefet için de Ercan, eleştiri için her zaman malzeme oldu.

Hiç kuşkusuz Emrullah Turanlı, kaçak yollardan KKTC’ye gelip, gizlice Ercan’da işletme ve inşaat işlerini devralmadı. İhaleye girdi, kazandı…

Ercan konusunda herkes konuşuyor ama bir canlı programda, farklı yaklaşım içinde olanların, ya da bir konuda farklı düşünenlerin buluşması gündeme geldiği zaman yan çizmeler Kuzey Kıbrıs’taki hastalıklı davranışlardandır.

Dünkü yazımın sonu şöyleydi: “Hayat devam ederken bazı sorunların açtığı yaralar da, kanamaya devam ediyor. Bu tür konuları Kıbrıs ağzıyla şiddalamakta, dürtmekte fayda var. Eteğinde taşı olanlar döksün. Öğrendiğim kadarıyla Emrullah Turanlı, konuşmaktan çekinmiyor, konuşmaya hazır. Başka sözü olanlar varsa onlar da konuşsun…”

***
Emrullah Turanlı ile de yazımı okuduktan sonra iletişimim oldu.

“Eline sağlık. Kimin eteğinde ne taş varsa, gelsin huzurunda konuşalım” dedikten sonra net bir şekilde şunları ekledi: “Beni eleştirenlere diyeceksiniz ki, gelsinler bir canlı yayında ne varsa bana sorsunlar. Onlar kaç kişi gelirse gelsin, ben tek gelmeye hazırım. İster sizin kanalınızda, isterlerse, onların istediği başka kanalda, benim için hiç fark etmez. Gelsinler söyleyeceklerini yüzüme söylesinler. Tabii benim söyleyeceklerime de herkes hazır olacak.”

Emrullah Turanlı, gayet açık olarak “HODRİ MEYDAN” diyor.

Biz gazeteciler, yargıç değiliz.

Yargıç değiliz ama konuların kamu oyu önünde tüm tarafların katılımıyla konuşulmasının, toplumsal kanaatin oluşmasına katkı yapacağından da kuşkumuz yok.

***

Ercan konusunda, Kıbrıs Türk halkı sağlıklı bilgi sahibi değildir.

Ercan dosyasını azıcık karıştırmaya kalktığım zaman gördüm ki, sadece iki konuda, üst düzey müdahale ile on milyonlarca dolarlık, kazanç kaymaları oldu.

Emrullah Turanlı, öz olarak, dolaylı yollardan bana baskı yapıp, çıkar elde edenler ve üzerinden aleyhime konuşanlar gelsin, beş saatse, beş saat canlı konuşalım, diyor.

Bazı farklı görüşler duydum, dinledim.

Bu konular “laf aramızda” diyerek olmaz. Eteğinde taşı, söyleyecek sözü olanlar canlı yayına da çıkmaya hazır olacak.

Susanların, fısıltı gazetesine söyledikleri, gerçeği yansıtmaz.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu