Hasan Hastürer

Herkes Ahmet’ten yaşam dersi alsın… (1)

Ahmet Bilgili… Doğum tarihi 9 Mart 1983…

2006 yılında tanıdım Ahmet’i… En yalın tanımlamayla spastik tanısı konulduğu zaman henüz bir yaşını doldurmamıştı. Doğumda oksijensiz kalmış, ağlayarak yaşam müjdesi de verememiş.

Annesi Saffet Bilgili’den dinledim… Ahmet, altı aylıkken kucağındaki fotoğrafında her şey normal görünüyordu. Ancak gelişimdeki farklılıklar, şiddetli kasılmalar ve tanının en şiddetli görsel hali konması.

   Anne çalıştığı için anneannesi şimdi 86 yaşında olan Ferdiye Menteş, tam 42 yıldır, Ahmet’le yaşamını özdeşleştirerek yaşıyor. Elindeki alfabe panosu aracılığıyla Ahmet’le konuştu. Ya da Ahmet’i konuşturdu.

   2006’da Ahmet liseyi tamamladığı zaman diplomasını benim elimden almak istemişti. Çünkü her gün yazılarımı beğenerek okuyordu. Nasıl mı? Ferdiye Abamız, gazeteyi tutar Ahmet de okurdu.

   Yurt dışında olduğum için o isteğini yerine getirememiştim. 

   Sevgili Ahmet’le ilgili duygularımı paylaşmayı, toplumsal mesaj yanıyla da çok istiyorum.

Ahmet, mezuniyetinin her kademesinde diplomasını anasının ak sütü gibi helal olarak aldı.

   Ahmet akıllıdır. Kendisinden küçük iki kardeşi var, ikisi de tıp doktoru.

   Annesine, “Ahmet’i anlatır mısın?” dediğim zaman duygulandı. Duygularındaki dalgalanmayla sıra özeni olmadan anlattı:

   “Diğer iki çocuğum iyi okullarda okuyup, doktor oldu. Ahmet’i ihmal etmek istemedik. İlk ve ortak eğitimi dıştan bitirdi.  ÖSS hazırlıkta, kızımdan kalan çoktan seçmeli test kitaplarından annemin yardımıyla soru çözerek hazırlandı. Özel ders alamıyorsun, dershaneye gidemiyorsun. Ahmet akıllı ve gururludur. Hak etmediği hiçbir şeyi kabul etmez.  Ahmet, savaş ruhu olan esprili yardımsever, güzel kalpli bir çocuktur. Hepimizin yaş gününü hatırlar, hediye alır. Bu arada Ahmet’e derslerinde yardımcı olan Ayhan Hilmioğlu, Rengül Eren ve arkadaşım Özden Bütüner’e teşekkür ederim. İş insanı Erbil Arkın’ın katkılarına da ayrıca teşekkür ederim.”

Ahmet Bilgili’yle ilgili kitap değil, kitaplar yazarım.

Ahmet Bilgili, Gemicik isimli kitabından sonra “SİZ(İN)HİÇ”… isimli kitabını da yayımladı.

Ahmet Bilgili’nin kitap tanıtımına gittim.

Yüz yüze konuşmadık ama soruları ilettim. Ahmet, yanıtladı.

Noktasına virgülüne dokunmadan, soru ve yanıtların ilk bölümünü sizlerle paylaşıyorum:

 

H.HASTÜRER: Kitap yazma fikri nasıl oluştu?

A.BİLGİLİ: Beni bu kitapları yazmaya teşvik eden, 29 yaşıma kadar olan hayatımın en zor döneminde okuduğum ve bana hayatın her şeye rağmen yaşanması gerektiğini öğreten Christy Brown’un “Sol Ayağım” isimli kitabıdır abi.

  1. HASTÜRER: Yazmak hangi değişimlerin sonucu, ya da yazarak neler değişti?
  2. BİLGİLİ: 2011 yılının Ocak ayında sizin girişimleriniz neticesinde annem ile beni, ne tür bir bilgisayar kullanabileceğimi öğrenmemizi sağlamak amacıyla İstanbul’da bulunan Metin Sabancı Rehabilitasyon Merkezi’ne göndermek için sponsor Erbil Arkın bulunmuştu.

   Metin Sabancı Rehabilitasyon Merkezi’ne gittiğimiz zaman, Metin Sabancı Rehabilitasyon Merkezi’ndeki profesör beni görüp kontrol ettikten sonra anneme, Metin Sabancı Rehabilitasyon Merkezi’nin benim özür seviyeme göre bana rehabilitasyon verebilecek düzeyde olmadığını, kendisinin Almanya’da engelli akşamları satış işleri alanında faaliyet gösteren Meyra firmasında görev yapan Ayşe isminde bir arkadaşı olduğu ve arkadaşının şu sıralar İstanbul’da bulunduğunu, onun ile görüşürsek benim için daha faydalı olacağına inandığını, eğer annem istiyorsa bizi tanıştırabileceğini söylemişti.

Annemin bu teklifi kabul etmesiyle benim ne tür bir bilgisayar kullanabileceğim sorusu yanıt bulmuştu. Ayşe Hanım bize adına “Discover Switch” denilen bir cihaz göstermişti. Bu cihaz, fincan tabağına benziyordu.

Ayşe Hanım benden Discover Switch’e yumruğum ile hafifçe vurmamı istemişti. Benim Ayşe Hanım’ın söylediğini rahatça yaptığımı gören annem Ayşe Hanım’a dönerek: “Ayşe Hanım, biz Discover Switch’i satın almak istiyoruz” demişti.

Bu olayın üzerine Ayşe Hanım anneme: “Saffet Hanım, Discover Switch çok pahalı bir üründür ve üç ülkede satılır. Bu ülkeler Kanada, İngiltere ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’dir”, demişti.

   Bir gün annem ile manevi teyzem (Özden Bütüner) ile sohbet ederken konu dönüp dolaşıp İstanbul seyahatimize gelmişti. Annem Özden Teyze’ye (Bütüner’e) Discover Switch diye bir cihaz olduğunu ve İstanbul’da bana yapılan kontrollerde benim Discover Switch’i rahatlıkla kullanabileceğim neticesine ulaşıldığını ama Discover Switch’in sadece Kanada, İngiltere’de ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nde satıldığını söylemişti.

Bunun üzerine annemin samimi arkadaşı ve manevi teyzem Özden (Bütüner) Teyze anneme, kendisinin İngiltere’de yaşayan Tözün Issa isminde bir profesör tanıdığından bahsetmiş, eğer annem isterse Tözün Bey’in bize bu konuda bir yol gösterebileceği önerisinde bulunmuştu.

Annem manevi teyzemin (Özden Bütüner’in) teklifini kabul etmişti.

Sanal ortamda babam ile Tözün Bey tanışmışlardı. Tözün (Issa) Bey kendisinin sanal ortamdan Hristos Christoforidis isminde Yunan asıllı bir arkadaşı olduğu, Christoforidis’in meşhur rahmetli İngiliz engelli fizik profesörü Stephen Hawking’in bilgisayar programını tasarladığını, Christoforidis’in de en kısa sürede şu an kullandığım Discover Switch cihazı ve The Grid 2 adlı bilgisayar programını temin edeceğine dair söz vermişti.

2007 yılının Aralık ayının bir cuma sabahı evimizin telefonu çalıyordu. Telefonu babam açmıştı. Karşısındaki ses Hristos Christoforidis’e aitti. Christoforidis, eşi ile birlikte Kıbrıs’a geldiğini, eğer müsaitsek öğlen babamın onları Ledra Palas sınır kapısından alıp evimize getirmesini rica etmişti.

   (Yarın, kaldığımız yerden devam edeceğiz.)

 

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu