Hırsızlar kavga eder, mallar sokağa dökülür…
Yıllar evvel, KIB-TEK’te ihale vurgunlarının üzerine yazılar, yazıyorum. Hem de tek başıma.
Birkaç kişi, KIB-TEK’i kuşatmaya almış, ihalelerden vurgun vuruyor. Hem de o zamandan milyonlarca dolarlık vurgunlar.
Neredeyse, hiçbir ihale adil sonuçlanmıyor.
Yazıyorum…
Bir gün, bir gazeteci arkadaş, “ Hasan Hoca, bu yazılarında işaret ettiğin insanları tanıyor musun?” diye sordu.
Ben de,” İsmen hiçbirini tanımıyorum” deyince, “Bunlar hükümet, kuran, hükümet bozan isimler. Dikkatli ol” deyip, noktayı koydu.
Bir süre sonra, basından birileri ayarlanarak, organize bir saldırı ile yüzleştim. Resmen para dağıtıldı. Hatta o zamanki KIBRIS Gazetesi yönetimi de, kitabı uydurularak o paradan pay alıp, bana, “ Hasan sen artık bu konuyu yazma” dedi.
O zaman kimse bana yazdıklarımın yalan olduğunu söyleyemiyordu. Çünkü yazdıklarım doğruydu.
Soruların soru şuydu: “Sana bu bilgileri kim veriyor, ya da kim söylüyor?”
Soru yerinde bir soru muydu?
Yerinde bir soru sayılırdı.
Yanıtım ne oluyordu, bu sorulara?
Kısa ve net yanıtımı şöyle veriyordum: “ HIRSIZLAR KAVGA EDER, MALLAR SOKAĞA DÖKÜLÜR.”
***
Güncel konu, Mağusa Limanı’na indirilen araçlarda saklanarak adaya sokulan ve 2 buçuk milyon sterlin olduğu iddia edilen para.
İlk günden, konu iddia olarak benim bilgime de geldi.
Bilgi sızdırması yapanlar değişik kaynaklar olmasına rağmen, sonuçta belirli noktalarda kesişiyordu.
İddia edildiği gibi 2 buçuk milyon sterlin adaya sokulmaya çalışıldı ya da sokuldu mu?
Bunca yıllık meslek deneyimimle kanaatimi söyleyim. Paranın miktarı üç aşağı, beş yukarı farklı olsa da bu arabaların belirli bölümlerine saklanarak, ülkeye para sokulmak istenmiştir, ya da sokulmuştur.
Peki polise ihbarı kim yapmıştır?
Ya da konuyu kamu oyuna sızdırmayı kimler istemiştir?
Bu soruların yanıtı, yazımın başlığıdır.
HIRSIZLAR KAVGA EDER, MALLAR SOKAĞA DÖKÜLÜR.
Haaa şunu da belirteyim… Haberin kamu oyuna yansımasını isteyenler gibi konunun kapanmasını isteyenler de bugün yarın, uygun bulacakları medya üzerinden harekete geçecektir.
***
Uzun süredir, özellikle İngiltere’den gelen lüks, pahalı ikinci el arabalarda sorun var. Zaman zaman hırsızlık arabaların izi sürülerek bu arabalara Kuzey Kıbrıs’ta ulaşılıyor.
Bugün Kuzey Kıbrıs’ta galerilerdeki ikinci el araba stokunun değerlendirmesi yapılsa, çok rahat yüz milyonlarca sterlinlik bir değerle yüzleşilecek.
Birkaç yıl önce Hamitöy’de yol boyunda bir oto galerinin yanından geçerken, orada öfkeyle dolanan bir gençle selamlaştım.
“Hasan abi, çok öfkeliyim, bekliyorum, buranın patronu gelsin” deyip ekledi: Araba başına 3000 sterlin alarak gidip Londra’dan sürerek getiriyorum. Gittim, otelde biraz dinlendikten sonra bana verdikleri adrese gittim. Kadın bana garajdaki, Range Rover’in anahtar ve evraklarını verdi. Ben de yola çıktım.
İngiltere’den çıkışta sıkı denetim yoktu. Bulgaristan sınırına kadar geldim. Oradaki kontrollerde arabanın hırsızlık olduğu ortaya çıktı. Arabaya el koydular, ben de resmen rüşvet vererek paçayı kurtarıp geldim. Yoksa en az birkaç sene hapislik yiyecektim. Ben temiz bir araba getireceğim için gitmiştim. Şimdi bana kurulan tuzağın hesabını sormaya geldim.”
***
Lüks arabaların, satış için beklediği galeriler, pimi çekilmiş, elde tutulan bomba gibidir. İhbar edilen 2 buçuk milyon sterlin, buzdağının görünür hale gelen kısmı… Daha neler göreceğiz, neler…