Hasan Hastürer

“İçmiyorsan, başlama… İçiyorsan, vazgeç… Vazgeçemiyorsan, değiş…”

“Sağlığıma çok özen gösteriyorum”, dersem “Yalan.”

   Zaman zaman, sağlık kontrolleri yaptırırım. Doktordan ve ilaçtan korkmam. Sağlığımla ilgili soruları yanıtlarken, en olumlu bulgumun sigara içmemek olduğu, söylenir. Bulunduğum ortamlarda pasif içici olma durumum hariç, kendi tercihimle içime, bir nefeslik bile sigara dumanı çekmedim.

***

Tükettiğimiz pek çok ürün sağlığa zararlıdır. Bizim meşhur şiş kebabı da kömüre yakın, adeta yanarak piştiği için zararlı değil mi?

   Sigara ya da en genel anlamda tütün ürünlerinin ambalajında, paketinde, sigaranın öldürücü etkisi olduğu iri puntolarla yazılıdır. Sigaranın reklamı yoktur ama dünyada 1 milyar 200 milyon dolayında insan sigara, tütün, nikotin bağımlısıdır.

   Sigaranın zararları araştırıldığı zaman en yüksek zararın yanma sırasında ortaya çıktığı görüldüğü için, yanma olmadan, ısıtma, nikotin bağımlıları için bir alternatif olarak düşünüldü.

   Dünyanın önde gelen uluslararası tütün şirketi Philip Morris International (PMI) geleneksel sigaralara kıyasla daha az zararlı alternatifler geliştirmek ve bu ürünleri yetişkin sigara tüketicileri ile buluşturmak için bugüne kadar 12,5 milyar dolardan fazla yatırım gerçekleştirdi.

Biz gazeteciler çok konuda az şey biliriz. Konu ve bilgi çeşitliliğine ilgimle sigara ve alternatiflerini uzun yıllardır öğrenmek için takip ederim. Sigara ve alternatiflerini öğrenme çabam var.

***

   11 Aralık 2024’te Birleşik Arap Emirlikleri’nin Abu Dabi kentinde, Jumeirah Saadiyat Island’da gerçekleştirilen “Technovation: Dumansız Gelecek – PMI Abu Dabi Buluşması” etkinliğini baştan sona dikkatle izledim.

Etkinlikte PMI yetkililerinin söylediklerini özü şu: “PMI, sigarayı bilimsel olarak daha az zararlı olduğu kanıtlanmış dumansız ürünlerle mümkün olan en kısa sürede tamamen değiştirmeyi amaçlıyor. Uzun vadede ise daha geniş bir yaşam tarzı, tüketici sağlığı ve sağlık hizmetleri alanlarında güçlü bir iş temeli oluşturmayı hedefliyoruz.”

   Çok yetkili, konuya hakimiyeti olan insanları dinledim. Kimse, sigaraya alternatif olan ürünlerin, “zararı yoktur” demedi.

   “Bilimsel olarak daha az zararlı olduğu kanıtlanmıştır” deniliyor.

Konuyu pek çok ortamda sorularımla daha net algılamaya çalıştım. Sigarada sağlık açısında binlerce zararlının yanma sırasında ortaya çıktığı, dolayısıyla yanmanın, bir başka deyişle dumanın olabildiğince azaltılıp, ortadan kaldırılmasıyla, zararın en aşağılara çekileceği inancı var.

Philip Morris International – İletişimden Sorumlu Başkan Yardımcısı Moira Gilchrist’in sunuşundaki şu vurgu, gerçeğin özeti gibiydi: İçmiyorsan, başlama… İçiyorsan, vazgeç… Vazgeçemiyorsan, değiş…

***

   Moira Gilchrist’le Rasıh Reşat ve Mustafa Alkan’la üç Kıbrıslı Türk Gazeteci olarak sohbet edip, sorular sorduk.

   Soru: Tütün, zarar azaltımı konusunda dünya genelindeki farkındalığı nasıl değerlendiriyorsunuz?

   Moira Gilchrist: Benim de vatandaşı olduğum Birleşik Krallık, son on yılda bu konuda oldukça güçlü bir tartışma yürüttü ve diğer ülkelerin de bu yolu takip etmesinde fayda olduğunu düşünüyorum. Technovation sırasında panelistlerden birinin de söylediği gibi, problem bu konuyu konuşmak veya tartışmak değil, bu konuyu tamamen yok saymak. Tütünde zarar azaltımı konusunda çözümler mevcut ve bu konuda ilerleme kaydetmek gerekiyor.

 

   Soru: Bu konuda en yüksek farkındalığa sahip ülke veya pazar hangisidir?

   Moira Gilchrist: Birleşik Krallık bu konuda oldukça yol kat etti ve bu tartışmaların büyük katkısı oldu. Bunun yanı sıra, bazı ülkelerde tüketiciler farkındalık kampanyaları olmadan bile alternatif ürünleri benimsemeye yöneliyor. Japonya bunun en iyi örneklerinden biri; tüketiciler, bu ürünlerin farkını anlamış ve bu durum kulaktan kulağa yayılmış durumda. Bu nedenle, Japonya’nın benim emekliliğimden önce dumansız bir statüye ulaşabileceğine inanıyorum ve bu oldukça umut verici. Farkındalığı artırmak için açık tartışmalar yapmak, ürünlerin erişilebilir olmasını sağlamak ve yetişkin sigara kullanıcılarını bu alternatiflerin sigaralardan ne kadar farklı olduğu konusunda bilgilendirmek çok önemlidir.

 

   Soru: Tütün kontrol politikaları açısından en başarılı ülke hangisi?

   Moira Gilchrist: Bu bir “ya o ya bu” meselesi değil. Geleneksel tütün kontrol önlemleri, yani insanların sigaraya başlamasını önlemek ve başlamış olanları bırakmaya teşvik etmek önemlidir. Ancak bunlar, tütün zarar azaltımını teşvik eden stratejilerle desteklenmelidir. Birleşik Krallık, Yeni Zelanda ve Japonya gibi her iki yaklaşımı da uygulayan ülkeler, sigara kullanım oranlarında büyük düşüşler görmüştür. Öte yandan, sadece geleneksel yöntemlere bağlı kalan ülkelerde sigara kullanım oranının ya hiç düşmediği ya da çok daha yavaş bir şekilde düştüğü görülmektedir. Bütünsel politika yaklaşımı, dumansız bir geleceğe en hızlı geçişi sağlar.

 

   Soru: Dumansız ürünler üzerinde yasağı sürdüren ülkeler var.. Bu ülkelerin gerekçeleri nedir?

   Moira Gilchrist: En sık duyduğum gerekçe “ihtiyatlılık” uygulama gerekliliği oluyor; yeterli veri olmadığını söylüyorlar. Ancak bu iddia artık geçerli değil. On yıl önce bile dumansız ürünlerin sigaraya kıyasla çok daha az zararlı olduğunu gösteren yeterli kanıta sahiptik. Bugün elimizdeki veriler çok daha kapsamlı ve bu ürünlerin, örneğin gençler arasında yaygınlaşması gibi istenmeyen sonuçlara yol açmadığını gösteriyor. Japonya’daki hükümetin yaptığı araştırmalar, ısıtılmış tütün ürünlerinin gençler tarafından çok düşük oranlarda kullanıldığını ortaya koyuyor.

 

   Soru: Sigara kullanımı ile sosyoekonomik durum arasında bir ilişki var mı?

   Moira Gilchrist: Bu ilişki ülkelere göre değişiyor. Her sosyoekonomik grupta sigara içildiğini görüyorsunuz. Örneğin, ABD’de sigara daha çok düşük sosyoekonomik gruplar arasında yaygın. Ancak, yüksek sosyoekonomik gruplardan insanlar da sigara içebiliyor. “Gece yarısı sigara içicileri” olarak adlandırılan bir grup var. Çocuklar uyuduktan sonra bir şişe şarap açar, bir kadeh doldurur ve terasa çıkıp sigara içerler. Asla sigara içtiklerini kabul etmezler ama aslında içiyorlar. Yani her yerde sigara içildiğini görüyoruz. Daha sık olarak düşük sosyoekonomik gruplarda görülüyor, ancak bu kesinlikle münhasır değil. Hedefimiz, sigara içen herkesin—hangi sosyoekonomik durumda olursa olsun—dumansız alternatif ürünlere erişimini sağlamaktır.

 

   Soru: İletişimden sorumlu bir yönetici olarak, sigara içmek gibi hassas bir konuda zarar azaltımını teşvik etme görevini nasıl yönetiyorsunuz? İletişim becerilerinizi nasıl kullanıyorsunuz? Ve bu konuda en çok nelere dikkat ediyorsunuz?

   Moira Gilchrist: Görevime bilim ve empati perspektifinden yaklaşıyorum. Aslında iletişim konusunda eğitim almadım. İletişime tamamen tesadüfen girdim. Ben bir bilim insanı ve bir eczacı olarak insanları ve bilimi önemsiyorum. Bilimsel kanıtlara dayalı iletişim kurarak doğruluk ve bütünlük ilkelerini ön planda tutuyorum. Aynı zamanda, insanları yargılamadan anlamaya ve ihtiyaçlarına cevap vermeye odaklanıyorum. Bu işe olan tutkum, paydaşlarla—hatta tütün endüstrisine karşı olan kişilerle—açık fikirli tartışmalar yapma gücünü bana veriyor.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu