İran’da helikopter kazasının düşündürdükleri…
Bırakın 20-30 seneyi, birkaç yıl geriden başlasak da, dünyadan konjonktürel etkilerle bağlantılı, değişimler olduğunu görürüz.
Etkileşim o boyuttadır ki, yerel gibi görünen gelişmelerin uluslararası etkileri kaçınılmaz oluyor.
İşte en sıcak, en yakın örnek.
Pazar günü öğle saatlerinde spor ağırlıklı televizyon programları izliyordum.
Bir son dakika haberi… “İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan’ın da içinde bulunduğu helikopter sert bir iniş yaptı.”
İran haber kaynakları Cumhurbaşkanı Reisi’nin helikopterden inerken bir fotoğrafını servis etti.
Ancak, saatler ilerledikçe kazanın ciddiyeti anlaşıldı.
Pazartesi gün ışırken kaza yerine ulaşıldı ve haber netlik kazandı.
“İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan’ın helikopter kazasında öldüğü açıklandı.
Pazar günü meydana gelen kaza, Azerbaycan sınırına yaklaşık 20 kilometre mesafede meydana geldi. Reisi, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile birlikte katıldığı bir baraj açılış töreninden dönüyordu. Kazada Reisi ve Abdullahiyan ile birlikte helikopterde bulunan yedi kişi daha yaşamını yitirdi.”
***
Doğal olarak helikopterin sabotaj sonucu düşebileceği ilk andan akıllara soru işareti olarak takıldı.
Batılı haber kaynaklarının bazıları sabotaj olasılığını öne çıkardı.
Ancak, havacılık uzmanları çok yalın bir yaklaşımla sabotaj olasılığını geriye itti.
Sabotaj olup, helikopter havada patlayarak düşseydi, parçalar kilometrelerce alana yayılırdı.
Halbuki helikopterin enkazı, çok dar bir alanda bulundu.
***
Biz iç meselelerle ilgilenmeyi daha çok severiz.
Kuzey Kıbrıs’ı doğrudan etkilemediğine inandığımız gelişmeleri neredeyse, uzaktan bile seyretmeyiz.
İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan ile birlikte İran’da önemli konum sahibi olan yedi kişi daha öldü. Dünyanın önemli kaynaklarında birinci haber oldu. Peki bizde? Bizde öne çıkacak haber değeri bulmadı.
***
İran’da helikopter kazası sonrası kaos olur mu? Bu soru da sorulup yanıt aranıyor… İran’da dünyada benzeri olmayan bir rejim var.
Dini lider Ali Hamaney, olağanüstü yetkilere sahiptir.
Dini lider, İran’ın en yüksek siyasi ve dini makamı. Ülkeyle ilgili önemli kararları alma yetkisine sahip olan dini lider, seçildikten sonra bu görevi ömür boyu sürdürüyor.
Hamaney, Reisi’nin ölümü sonrası gecikmesiz aldığı kararlarla bunu gösterdi.
***
50 gün içinde yeni Cumhurbaşkanı seçimi olması gerekiyor.
Helikopter kazasında hayatını kaybeden İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’nin yerine geçici Cumhurbaşkanı olarak atanan Birinci Başkan Yardımcısı Muhammed Muhbir, Cumhurbaşkanlığı Seçimi tarihini 28 Haziran olarak açıkladı.
28 Haziran’daki seçim, içte örtülü bazı çekişmeleri öne çıkarır mı?
1989 yılından beri Dini Lider olan Ali Hamaney 19 Nisan 1939 doğumlu 85 yaşında… Hamaney ömür boyu o görevde kalacak olsa da sağlıklı olarak o görevi ne kadar daha sürdürecek?
Yeni cumhurbaşkanı daha etkili, daha aktif olur mu?
Gazze’de; İsrail’in Filistinlilere karşı soykırımı devam ederken, İran, içe dönük sıkıntı yaşarsa, bu durumun bölgedeki güç dengelerini nasıl etkiler?
Bölgedeki gelişmeler domino etkisiyle, Türkiye’ye, doğu Akdeniz’e de ulaşır mı?
Soruları çoğaltmak olası. Bazı gelişmeler soruların bazılarını elerken, yeni soruları gündeme getirebilir.
Bizde bu konuları değerlendiren bir kurumsal mekanizma var mı?