İşte size, 23 sene öncesinden bir şike yazısı…

Önceki gün “Hade bugün de futbol yazayım” dedim ya. Futbolda hesaplaşma nedeni, şike… Bugün de size 23 sene evvel 28 Nisan 2002’de yazdığım, “Futbolun zor virajı” başlıklı yazımı aktarıyorum… Hem okuyun hem de 23 senede ne değişti, diye düşünün.
***
“Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu (KTFF) kurulduğu 1955 yılından bugüne en zor virajı geçmeye çalışıyor.
Dört üyesi istifa eden KTFF Yönetim Kurulu, Yalova- Yenicami maçıyla ilgili kararını da açıkladı. Sürpriz yok. Değirmenlik’le ilgili kararın mantığı Yenicami ile ilgili kararı da belirledi.
KTFF Yönetim Kurulu, şike konusunda ciddi ayrılığa düştü. Ülker Fahri, Ezer Özsoy, Hakkı Alpagut ve Erhan Soykut istifalarıyla ilgili açıklamalarında bunu net bir şekilde ortaya şu ifadelerle koydular:
“Bir kısım arkadaş, kulüp başkanı ve kulüp yöneticilerinin suçlu bulunsalar dahi “kulübü bağlayamayacağını ve kulübe ceza verilemeyeceğini” şikenin maçtan önce mi maçtan sonra mı ortaya çıkıp çıkmama konularında ise ihbar edilen bir hadisenin doğruluğu tespit edilmesine rağmen “teşebbüs halinde kaldığı ve şikeli maçın yapılmadığı nedeniyle” ceza verilemeyeceği konularında farklılığa düşülmüştür.
… İstifamızı ucuz kahramanlık diye niteleyenler, futbolu kemirerek, yok olmasına sebep olabilecek bir konuda (şike) duygusal davranıp karar vermek ve mavi boncuk dağıtmaya çalışmakla futbola ne kadar kötülük yaptıklarını iyi hesaplamalıdırlar.”
***
KTFF Başkanı Ömer Adal’la dün ( 27 Nisan 2002) Atatürk Stadı’nda kısa bir sohbetimiz oldu. Adal, avukat, bir hukuk adamı. KTFF mevzuatında şike konusunda yoruma açık maddeler olabilir. Adal, yorumunu şikeyi kanıtlamayı zorlaştırma yönünde kullanmış ve KTFF yönetiminde çoğunluk sağlamaya yetecek sayıya ulaşmıştır.
Kimseyi burada farklı mekanlarda bizzat tanık olduğum çok çelişkili ifadeleri nedeniyle eleştirmek istemem. Ancak Kıbrıs Türk futbolu, Adal ve arkadaşlarının yorumuyla şikeyi kanıtlanamayacak konuma getirip dolaylı yoldan meşrulaştırma kapısını açmıştır.
KTFF, Yenicami’den bir futbolcu ile iki teknik adamı şike konusunda suçlu bulup disiplin kuruluna havale etmiştir.
Yenicami – Yalova maçında Yenicami tarafı şike girişiminde bulunan, Yalova tarafından kaleci Zihni ise şike yapması istenendi. Bulgular, KTFF yönetiminin vardığı sonuç Zihni’nin şike yapmayı kabul etmediğidir. Suçlu olsa Zihni de disiplin kuruluna verilecekti.
Buna karşılık Yenicami cephesinde biri futbolcu, ikisi teknik adam, sorumluluğu olan kişiler suçlu bulundu.
Eğer farklı bir kanıtlama olmazsa Yenicami tarafından olaya ismi karışanlar şike yönünde suç işlemiştir.
Karşılaşma istenildiği gibi sonuçlansın ya da sonuçlanmasın Yenicamililer açısından suç işlenmiştir. Yalova kalecisinin şike yapıp yapmaması Yenicami tarafından olaya ismi karışanların suçunu erteletmez ya da hafifletmez.
***
Olayın bir diğer yanı şikenin kulübü bağlayıp bağlamama mantığıdır.
Ömer Adal ve yakın arkadaşlarının mantığına göre şikeyi kulübü de bağlayacak şekilde kanıtlamak için bir anlamda şunların olması gerekiyor.
1-Şike yapacak iki kulübün önce genel kurulları, ardından yönetim kurulları şike yapma konusunda karar alıp, karar defterlerine yazacaklar.
2- Ödemeler kulübün çekleri ile yapılacak.
3- Karşılaşma anlaşılan skorla sonuçlanacak.
4- Taraflar karşılaşmanın anlaştıkları gibi sonuçlandığını noter huzurunda bir tutanakla tespit edip KTFF’ye yazılı olarak 24 saat içinde bildirecekler.
***
Ömer Adal’a da söyledim. Herkes kendi mantığına göre bir yaklaşım sergileyip savunabilir. İlkesel yaklaşamayanlardan destekçi de bulunabilir. Ancak çok çok önemli olan kamuoyu vicdanıdır. Kamuoyu vicdanında KTFF yönetimi ciddi yara aldı. Bu yaranın tedavisinin yolu ise genel kuruldan geçer.
Adal, aksine bir ısrarla istifa edenlerin yerine yeni atamalar yapıp yoluna devam etmek isteyebilir. Bu yolu denerse boşuna zaman harcayacağını, kan ve prestij kaybının devam edeceğini yaşayarak görecektir. “(28 Nisan 2002-KIBRIS)