KIBRIS gazetesi, Kıbrıs tarihinin günlüğüdür…
KIBRIS gazetesinde,dünden başlayarak, yıl yerinde 35 yazacak.
Dile kolay, 35 yıl.
Asil Nadir’in Kıbrıs Türk basınına kazandırdığı üç gazete vardı. KIBRIS, BOZKURT ve YENİGÜN. Ben Bozkurt gazetesinde başlayıp, 1991’de KIBRIS Gazetesine geçmiştim. Köşe yazarları içinde Ahmet Tolgay’la gazetede en kıdemliyiz.
11 Temmuz 1998, KIBRIS’ın dokuzuncu yaş gününde, gazetenin dokuzuncu sayfasında yazmaya başladım. “Her gün yazmak zor mu?”, sorusuna çok muhatap olurum.
KIBRIS’ta gerçek anlamda köşe yazarlığı yapmak kolay değildir. Hele çok geniş kitlelere gidip etkili bir konuma geldiniz mi işiniz çok daha zordur.
Ancak şunu unutmamak gerek, köşe yazarlığı ısmarlama, istendiği gibi mektup yazmak yani arzuhalcilik değildir.
Kıbrıs’ta pek çok siyasi kişi için ekmek kapısına dönüşen ve bitmeyen bir “Kıbrıs davası” var. … Ve Kıbrıs Davası, “milli davadır.”
Bir de üstüne üstlük çok sesliliği, demokratikleşmeyi, sivilleşmeyi Kıbrıs Türk halkına hep çok gören bir anlayış buralarda egemenliğini sürdürüyor.
İşte bu koşullarda buralarda gazetecilik, köşe yazarlığı yapmak sürekli sırat köprüsü üzerinde yürümek gibidir.
KIBRIS Gazetesinde, kendimi asla sıradan bir çalışan olarak görmedim. Çalışanların, gazeteyi gerçek anlamda sahiplenmesi için emeğiyle hissedar hissetmesi gerektiğine inanırım. Yönetim değişikliklerinde, var olma koşullarıma engel konulmadığı sürece de, ayrılmaya aklımın ön tarafında yer, bu anlayışla vermedim.
Köşe yazılarımla birlikte, başyazıları da yazdım uzun süre.
Ortak duyguları başyazılarda da paylaşıma sundum.
KIBRIS gazetesinde çalışmak dünden bugüne hep onur vesilesi olmuştur, pek çok arkadaşımız için.
KIBRIS Gazetesi bir okul işlevi de yerine getirmiştir.
Hala bir okuldur. Kuruluşundan bugüne, KIBRIS Gazetesine katkı koyan tüm arkadaşlarımız, kurumsal yapının deneyimlerinden yararlanırken, yeni deneyimler ekleyerek, yeni katılanlara omuz vermişlerdir.
KIBRIS gazetesinin ismi rastgele seçilmiş bir isim olmadığını bu vesile ile anımsatayım.. Halkın nabzı tutularak belirlenmesi de şeklen olmamıştı.
İlk günden bugüne KIBRIS gazetesine hayat veren ekip, Kıbrıs Türk Halkıyla, tam bir bütünlük içinde hareket etmenin yaşamsal önemine gerekliliğine inanmıştır.
Herkes doğup büyüdüğü toprakları farklı sever.
O sevgidir, topraklarımızı VATAN yapan.
O sevgidir, Kıbrıs adasına en güzel şiirleri, şarkıları var eden.
O sevgidir, Kıbrıs adasını bizler için cennetten bir parça yapan.
KIBRIS Gazetesi, Kıbrıs’ımızı, Kıbrıs sevdamızı yaşatan gazetedir. KIBRIS ismi bile bizlerin görev ve sorumluluk çıtamızı en yükseklere taşımaktadır.
Kıbrıs Türk Halkı, KIBRIS Gazetesini, dünyada örneği az bir şekilde sahiplenmişse bir nedeni de vatanıyla özdeşleştirerek sahiplenmesidir.
KIBRIS Gazetesi 35 yaşında. Bana bunca yılın ardından KIBRIS Gazetesini misyonuyla birlikte tarih et deseler, şu içerikle tarif ederim: “KIBRIS gazetesi, Kıbrıs Tarihinin günlüğüdür… Her gazetenin ağırlığı vardır elbette. Tüm gazetelere de saygı duyar, uzun ömür dilerim. Ancak her ülkeden bir gazete, her koşul altında, ayrı bir ağırlıkla, kaynak gazete özelliğini taşır. Bazıları bu gazeteleri büyük gazete olarak isimlendirir. KIBRIS Gazetesi de 11 Temmuz 1989’dan bugüne böyle nitelendi.