Köy kadın kurslarına, ekonomik boyut kazandırmak…
Geçtiğimiz günlerde Gaziveren’de köy kadın kursu sergisini gezip, görmek ve sohbet etmek fırsatı bulmuştum.
En son ne zaman, bir köy kadın kursu sergisini gezdiğimi unuttum.
Köy kadın kursu dendi mi aklıma rahmetlik anacığım gelir
Annem 1930’lı yıllarda K. Kaymaklı’ya Köfünye’den gelin gelmişti.
Yıllar sonra K. Kaymaklı İlkokulunda köy kadın kursu açılmış. Anacığım, okulda, kurs duyunca, yeni Türkçe, okuma yazma kursu sanmış. Gittiği zaman, köy kadın kursu öğretmeni, kursun, kadınlara yönelik el işi kursu olduğunu söyleyince, anacığım, eve hüzünle dönmüş.
***
Kadınların, ev hanımlığı sınırları içinde, yemek ve ev işlerinin dışında üretken olması İngiliz sömürge döneminden var olan bir projeydi.
Kıbrıs Cumhuriyeti ve sonrasında köy kadın kursları genişledi.
Köy kadın kursları, inişli çıkışlı bir grafik izleyerek bugünlere kadar geldi.
Seksen dolayında köy kadın kursu aktif olarak var.
Ancak, yeterince amacına hizmet ediyor mu?
Bu sorunun yanıtını olumlu olarak vermek pek mümkün değil.
***
Gaziveren Köy kadın kursunun hikayesini, iki yıldır köy kadın kursuna devam eden Ülfet Sarcan’dan dinledim:
‘ 2014-2015 Eğitim Yılında, Okul Müdürümüz Nadir Denizer, muhtarımız Hasan Akın ve köyümüzden İbrahim Başsın, Gönül Gilanlıoğluları, Münüre Akdeniz bir grupla yola çıkarak ve dönemin Eğitim Bakanı Kemal Dürüst ‘e yapılan ziyaret sonucunda, köyümüzde Gaziveren Köy Kadın Kursu açılması kararlaştırıldı.
Hüseyin-Fatma Olgu çiftinin evlerini bu amaçla açmasıyla bu yolculuk başladık.
Daha sonra, okul binamızın içerisine, dönemin Okul Aile Birliği’nin sağladığı katkılarla kadınlarımızın daha rahat çalışabilmesi için bir oda inşa edildi.
4-5 kadın ile başlayan kurs bugün 14-15 kişiyle odaya sığamamaktadır… El yeteneklerinin yanı sıra, yaratıcıklarla hayat bulan bir çok eser, yıl sonu sergisinde sergilenmektedir. Kadınlarımızın yeteneklerine ışık tutan, onlara yol gösteren hocamız Tezay Zayımlar’a da teşekkürü bir borç biliriz.’
***
Gaziveren’deki sergiyi gezerken, el emeği göz nurunun, sıradan bir üretimden öte adeta sanat eserlerine hayat verdiğini gördüm.
Takdirlerimi ifade ettim.
Tezay Zayımlar, Gaziveren dışında bölgede üç farklı köy kadın kursuna hayat veren çok değerli bir kurs öğretmeni.
Vizyonu var mı?
Var.
Vizyonu yetkililerce anlayışla karşılansa çok daha geniş alanda hizmet verebilir mi?
Hiç kuşkum yok.
Ancak sonuçta Tezay Öğretmen de bizim bir insanımız , ülkemizde motivasyonu bozan gelişmelerinden payını alıyor.
Gaziveren Köy Kadın Kursu sergisinde sergilenen ürünler profesyonelce görüntülenip, bir kitap yapılsa, dünyanın her yerinde ilginç bulunabilir.
***
Sergiye gezerken, sergiye hayat veren kadınlarla konuştum.
Ürettikleri için mutlu mular ? Mutlu oldukları kesin.
Farklı teknolojilerle tepsi ve duvara asılacak eserlere, doğallık, farklı malzemeler en önemli ruhun katkısıyla ne güzel imza atılmış.
Birkaç nesil geriden gelen el işi, nakışlı örtülerinden zamana direnen parçaları, yeni kumaşlarla buluşturulup, dün ve bugün bir araya getirildi.
***
Kursiyer kadınların yaş ortalaması orta yaş ve biraz yukarısı.
Başardıklarıyla gurur duyuyorlar.
Birkaç yıl devam etmenin ötesinde ürettikleriyle aile bütçelerine katkı yapma yönündeki isteklerini, sohbet akışı içerisinde öğrenmek istedim.
Üzülerek gördüm ki, hobi sınırlarının ötesine geçmeyi düşünen yok gibi?
Neden?
Çünkü köy kadın kursu, projesine ekonomik boyut kazandırma gibi bir hedef yok.
***
Orada da söyledim.
Ülkemize her yıl daha fazla turist geliyor.
Kıbrıs el işi dendi mi, akla tek gelen Lefkara işi. Ülkemize gelenlere de gidilen yerde ziyaret edilenlere de Lefkara işi veriliyor.
Eğitim Bakanı da benzer tavır içinde.
Halbuki, Köye Kadın Kurslarında, kadınlarımızın ürünleri, el yapımı vurgusuyla neden taktim edilmesin.
Devlet bütçesinden bu amaçla harcanan para miktarı hatırı sayılırdır. Seksen dolayında köy kadın kursunda üretilen eserler, ilk etapta, Lefkoşa, Girne ve İskele bölgesinde satışa sunulabilir.
Kadınların ürünlerinin peşin alınması için bir bütçe yaratılması da zor değil.
Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı, Başbakan ve bakanlarla birlikte kurum yetkilileri ve iş dünyasına da sesleniyorum.
Kadınlarımızın, köy kadın kurslarında ki eserleri, maddi değer bulmasına destek verin. Göreceksiniz ki, kadınların üretimi köy kadın kursuna katılım süresiyle sınırlı kalmayacak. Köye kadın kurs organizasyonu aracılığıyla kadınlarımıza evlerinde de üretmeye devam ettiğini göreceğiz.
Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu ile Turizm Bakanı Fikri Ataoğlu’nun bu konuda buluşması bir gereksinimdir.