Hasan Hastürer

Meclis, ne kadar verimli çalışıyor?

 

 Kamuoyunda KKTC Cumhuriyet Meclisi’nin ne kadar verimli çalıştığı, zaten, her zaman sorgulanıyor.

Cumhuriyet Meclisi, gerçek anlamda verimli çalışabilir mi?

Net yanıt vereyim. MECLİSİN VERİMLİ ÇALIŞMASI NEREDEYSE İMKANSIZDIR.

Öncelikle sayısı, verimli çalışmaya uygun değildir.

   Anayasa, Başbakan ve başbakana vekalet edecek bir vekil bakanın dışında, dokuz bakanın, parlamento dışından belirlenmesine engel değildir.

   Böylece meclisin 50 milletvekilinden 48’i sadece milletvekilliği görevi yapar. Nerede 50’de 40, nerede 50’de 48?

Zaten kimseyi, seçmen bakan olarak seçmiyor. Milletvekilliği yapsınlar diye oy veriliyor. Halka bir referandumla sorulsa, “bakanlar kurulu teknokratlardan mı oluşsun?” Evetler, hayırlara ciddi fark atar.

Mevcut durumda parlamento çalışması için, bakan olanların dışında 39 milletvekili kalıyor. Ana muhalefetin genel başkanı da dışarda.

Grubu olmayan vekillerin, komitelerde üye olarak yer alamayacağına göre, geriye 39 bile kalmıyor.

***

Bu noktada bir görüş eklemesi daha yapayım.

   Mevcut, parlamenter yapı, Anayasada vurgusu var olan kuvvetler ayrımına da karşıdır.

   Yasama, yürütme ve yargı…

   Bunlar bir biriyle kısa devresi olmaması gereken, üç kuvvetimiz.

   Yasama, Meclis… Yürütme, hükümet…

   Yargı, en yalın tanımlamayla mahkemeler…

   Yasam ile yürütme arasında kısa devre, ya da iç içelik yok mu?

   Yok, demek olası değil.

   Mevcut duruma, 11 milletvekili, hem yasamanın hem de yürütmenin içindedir. Dahası yasama yürütmenin üzerinde kabul edilse de, yasamayı, kontrol eden hükümetin, Meclisteki çoğunluğudur. Bir başka deyişle, Meclisi hükümet istediği gibi idare eder.

***

Bir başka önemli sorun, muhalefetin, Meclisteki etkisizliğidir.

   Konuşmak ve eleştiri yapmanın ötesinde, muhalefetin Meclisteki varlığı ne işe yarar?

   Şimdiye kadar, muhalefetin hazırlayıp, Meclise sunduğu kaç yasa tasarısı, yasalaştı?

   Herhalde HİÇ.

   HP Genel Başkanı Kudret Özersay, mevcut durumda Meclise devam etmenin bir yararı olmayacağını beyan ederek Milletvekilliğinden istifa edip, Meclisi terk etti.

   Her fırsatta, CTP’nin Meclis’teki varlığına eleştiri yapmayı sürdürüyor.

Haklı mı? Bir yere kadar haklı olabilir.

   Muhalefetin istese de etkili olamaması, Meclisin hem verimliliği, hem de güvenilirliği bakımında olumsuzluk kaynağıdır.

Tabii insanın aklına şu soru da gelmez değil.

Bu yapı değişmediği sürece, genel seçim sonrası, hükümette yer alamayan partiler, Meclisi terk mi etsin?

   Aslında CTP’nin HEM MECLİSTE HEM SOKAKTA MUHALEFET, saptaması doğru olmasına doğruydu ama, pratikte hayat bulmadı.

***

Ersan Saner, UBP Genel Başkanı ve Başbakan iken Başbakanlık’ta çekilen BRT’nin bir programına katılıp Saner’e soru sormuştum.

   Neredeyse tüm bakanlıklarda görev yapmış bazı vekilleri anımsatıp, “Bunlar JOKER mi?” diye sorduğumda, “Tüm milletvekillerimiz bakanlık yapabilecek, kapasitededir.” demişti.

   Program sonrası, programa yer alanlarla ve başbakanlıktan bazı bürokratların katılımıyla, Başbakanın odasında sohbet ederken, aynı konuyu açmıştım. Saner, aynı yanıtı verince, “Lütfen ilk meclis günü, vekillerinize, bir beyaz kağıt dağıtıp, üretimle, verimliliğin farkını yazmalarını isteyin.” dedim.

   Vallahi, o akşam orada yalnız değildim. Saner, “Bilmezler ve yazamazlar.” demişti.

   Üretim ve verimliliğin farkının bilinmediği, Meclis dahil,  hiçbir ortamda, verimlilik bekleyemezsiniz.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu