“Satılık eşşek varrrrrrrrr!!!!!”
Hem gülelim hem de düşünelim… Ama ağırlıkla gülelim… Sene 2002… Ağustos ayında Bakanlar Kurulu, Eşeklerin İhraç Edilmesi, önergesini kabul etti. Arkası gelmese de o önerge tam Aziz Nesin’likti. Tam 22 sene önce 24 Ağustos 2002’de “Satılık eşşek varrrrrrrrr!!!!!” başlıklı yazım yayımlanmıştı. İşte o yazım:
***
“İlk duyduğum zaman şaka sandım.
“Eşekleri satılığa çıkarıyorlar” dediler.
Gülüp geçtim…
Sonra Bakanlar Kurulu’ndan onay alan önergeyi koydular önüme…
“Yaban Eşeklerinin İhraç Edilmesi” önergesinde, “Tarımsal üretimde yapılan zararların minimuma düşürülmesi ve çoğalarak yörede sorun olan eşeklerin bir kısmının gelen talepler doğrultusunda ihracatının yapılması zorunluluk arz etmektedir” denildikten sonra öneri şöyle devam ediyor:
“Önerimiz; 1974 sonrası Karpaz Bölgesi’nde bulunan ve Milli Park kapsamı içine alınan yabani eşeklerin çoğalması sonucu, Milli Park dışında tarımsal üretim yapılan ve köylülerin mülkiyetinde bulunan alanlarda büyük zarar yaptığı ve köylünün ürün almasını engellediği malumunuzdur.
Tarımsal üretimde yapılan zararların minimuma düşürülmesi ve çoğalarak yörede sorun olan eşeklerin bir kısmının gelen talepler doğrultusunda ihracatının yapılması zorunlu hale gelmiş olup, ihracatı gerçekleşecek eşeklerin yakalanması, toplanması, eşeklerin ihraç edilebilir duruma getirilmesi için Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı Veteriner Dairesi ile Orman Dairesi’nin yetkili kılınması, ihracat işleminin ise Maliye Bakanlığı’nın uhdesinde gerçekleşmesi ve ihracat gerçekleşene kadar doğacak masrafların avans hesabından karşılanması ve ihracattan elde edilen gelirin yine avans hesabına yatırılmasıdır.”
Ünlü eşeklerimizin satılığa çıkma nedeni, ekili ve dikili alanlara zarar vermeleri.
Hem karar, hem de Veteriner Dairesi Müdürü Kamil Aktolgalı, böyle diyor.
Eğer zarar vermek satılma ve hatta telef etme için bir gerekçeyse ülkeye her bakımdan verilen zararları ve bu zararları verenleri kategorize edip, aynı karar kapsamında ada dışına gidecek şekilde Karpaz eşekleriyle birlikte satılığa çıkaralım.
***
İşin şakası bir yana Karpaz’da dar bir alana sıkıştırılan eşekleri satma kararı acizliğin, vizyonsuzluğun, Kıbrıs’a özgü değerlere saygısızlığın en katmerli örneklerinden biridir.
Bakanlar Kurulu, her şeyi halletti bir tek eksik kalan eşekleri satmaktı, bunun da kararını aldı.
Bu kararı alabilirler ancak bir tek eşeği bile gemiye bindirip, bu ülkenin dışına çıkaramayacaklar.
***
Zaman içinde yabanileşen eşeklere karşı Karpaz’da önlem alınamaması beceriksizliktir.
Karpaz bölgesinde serbest yaşayan eşeklerin doğru dürüst sayımının yapıldığından da kuşkum vardır.
Karpaz’a her gidişimde eşeklere kendi ülkemin karakteristik parçalarından biri olarak baktım.
Bazıları onların varlığının ne demek olduğunu kavrayamadığı için vahşice öldürdüler. Hükümet orada da seyirci kalarak suç ortağı olmuştu.
***
Eşekler ekili ve dikili alanlara zarar verir.
Bu noktada önlem seçenekleri masaya yatırılıp çare üretilir. Eşeklerin yaşadığı alan, geçişlerini engelleyecek şekilde tellenebilir.
Eşeklerin sayısı bölge için tehlike sınırını aşmışsa, bu eşeklerin ada içinde köylere, öteki yerleşim yerlerine dağılımı niye düşünülmesin.
Hatta eşek almayı kabul edenlere makul bir süre beslenme yardımı yapılması da gündeme getirilerek, eşekleri sahiplenmeye albeni kazandırılabilir.
***
Önce insanlarımız çaresizlikten eşek gibi göç yollarını düşürüldü.
Şimdi sıra eşeklere geldi.
Dün göç eden insanlarımızı görmek için Londra yollarına düşerdik, yakın bir gelecekte eşeklerimizi görmek için yurtdışına turlar düzenleyeceğiz.
Konu sıradan bir eşek satma meselesi değildir. Sorun ülkemizin korunması gereken değerlerini yok etmek isteyenlerin niyetlerinin bir kez daha açığa çıkmasıdır.
Günlük yaşamımızla ilgili pek çok sorunumuz olabilir. Ancak bu konuya da gerekli duyarlılığı göstermek boynumuzun borcudur.” (24 Ağustos 2002 – KIBRIS)