Sosyal sorumluluk harcamalarınız, ne kadar?
1974 öncesi Kıbrıslı Türklerde, zenginlik düzeyi çok yüksek insan sayısı çok azdı.
Var olan zenginlerimizin zenginliği de taşınmaz mal kaynaklıydı.
1974 sonrası, Kıbrıs Türk sermaye kesiminde hızlı büyümelere neden oldu.
Bu büyümede, “hoşgörülü” vergi uygulamasının payı, oldukça büyüktür.
***
Dünyada zenginler sıralaması önce toplam servetlerine göre yapıldı.
Servetin kaynağı sorgulanırken, belirlenen servetin, vergisi ödenmiş olup olmadığı gündeme geldi. Bu kez, vergi sıralaması değer buldu.
Önce servete sonra vergiye göre sıralama.
Vergi listeleri açıklandığı zaman, özellikle “popüler” zenginlerin ödediği vergiye bakıldı.
… Ve sonunda bir başka sıralama kriteri benimsendi.
Nedir o?
Sosyal sorumluluk amaçlı harcamalar.
Kabul etmek gerekir ki, sosyal sorumluluk kapsamında ciddi harcama yapan şirket ya da iş insanı sayısı çok azdır.
Gelirleri, kazançları belli olur diye, gerçek medya organlarına reklam bile vermeyen çok var.
Pek çok nedenin birleşimi nedeniyle, Kıbrıs Türk İş Dünyası, toplumsal destekten yoksundur.
***
Geçtiğimiz Pazar günü Lefkoşa Türk Belediyesi’nin Ülker sponsorluğunda Lefkoşa Maratonu organizasyonu gerçekleşti.
On bini aşkın, çeşitli yaş grubundan insanlar maratona katıldı.
Her katılım aynı zamanda Çocuk Onkoloji Servisindeki miniklerimizin, tedavilerinin eksiksiz devam edebilmesinde önemli rolü olan cihazların alımı için bir katkıydı.
Damlaya damlaya, göl olur, misali, katkılar cihaz alımında işe yaradı.
Bu arada, maraton sonrası, Capital Group direktörleri, Lefkoşa Belediye Başkanı Mehmet Harmancı’yı ziyaret ederek, Çocuk Onkoloji Servisine, üçüncü cihaz alımı için parasal katkılarını bildirdi.
Katkı sonrası yapılan açıklamada, “Capital Group olarak halkımızın elzem ihtiyaçlarını karşılayacak veya karşılamaya katkıda bulunacak her türlü organizasyonda yer alma arzusu; kurucu başkanımız Tekin Arhun’un duruşu ve bizlere verdiği nasihatlerle oluşan geleneğimizdendir” denildi.
***
Konuyu sigortacılığa bağlamak isterim.
Sigortacılık, bir felaket anında, yalnız kalmamaktır.
Poliçe ile bedeli ödenir gibi görünse de, sigorta bir dayanışma sandığı gibidir.
Çağdaş toplumun göstergelerinden biri de sigorta kültürüdür.
Kuzey Kıbrıs’ta zorunlu sigorta dışında, sigorta yapma kültürü yavaş ilerliyor.
Nasıl ki, kaza geliyorum demez, felaket nitelikli, yangın, sel gibi bedeli olan felaketlerin de ne zaman geleceği bilinmez.
Sanıyorum, iş yerlerinde sigortalı iş yerlerinin sayısı oransal olarak büyük değerlere ulaşmıştır.
Sigorta yapmak kadar hatta daha önemli olan, bir felaket, bir kaza, bir sel, bir yangın durumunda sigortanın gerekli ödemeyi zamanında, eksiksiz olarak yapmasıdır.
Poliçe bedelini alırken ALA, sıra sorumluluğu yerine getirmeye gelince MUALLA olmaz.
İnsanların, işletmelerin sigorta yaptırması için, özellikle büyük boyutlu olaylarda sigortaların ödemelerini zorlamadan yapması önemlidir.
26 Şubat 2024’te Gürdağ Tuğla Fabrikasında çıkan yangının yaralarının hızla sarılması için ilgili sigortanın işletme sahiplerinin yanında olması gerekirdi.
Sigorta dünyamızda güven kazanarak hızla büyüyen, Kıbrıs Kapital Sigorta, sigortacılık ilke ve disiplinleriyle, müşterisini düşünerek, Gürdağ Tuğla Fabrikasının yaralarını sarmanın ötesinde tedavi etti.
Kapital Sigorta’nın konuyla ilgili açıklamasında, “Bu toprakların üretme çabasına olan inancımız ve müşterilerimize karşı sorumluluklarımız, yaşanan elim kazanın yaralarını sarmak için bizi motive etti”, ifadesi, sigortacılık anlayışının ülkemizdeki sorumluluk bilincini ifade etmesi bakımından da önemlidir.
Bunları bir sigorta şirketinden öte ülkemiz sigortacılık sistemine, güven duyulması için de yazdım..