Hasan Hastürer

Türkiye – Yunanistan ilişkileri iyiye gider, kötüye gitmez…

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Yunanistan Dışişleri Bakanı Yorgos Gerapetritis ile görüştü.

Görüşme sonrası, TC Dışişleri Bakanlığının sosyal medya hesabından,  yorumsuz şu açıklama yapıldı: “Bakanımız Hakan Fidan Avrupa Birliği, Gayri Resmi Dışişleri Bakanları Toplantısı marjında, Yunanistan Dışişleri Bakanı Giorgios Gerapetritis ile Brüksel’de bir araya geldi.”

***

Gazetecilikte diplomatik kaynak demek, bilinen kaynağın bilinmesine rağmen ismen açıklanmaması demektir.

Görüşmenin hem sonrası Rum haber kaynaklarından şu haber servis edildi:

“Yunan diplomatik kaynaklarına göre, Yunanistan Dışişleri Bakanı Yorgos Gerapetritis, Brüksel’de Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile gerçekleştirdiği görüşmede, Kıbrıs sorununa ilişkin diyaloğun, BM Güvenlik Konseyi kararları çerçevesinde yeniden başlatılması, aynı zamanda Türk-Yunan ilişkilerinin iyileşmesinin yarattığı fırsattan yararlanılması gerektiğini vurguladı.

Yunanistan’ın Avrupa Konseyindeki Daimî Temsilciliği ofisinde gerçekleşen ve bir saat süren görüşmede, Türk-Yunan ilişkileri ve Türkiye’nin Avrupa perspektifi de ele alındı.

Yunan diplomatik kaynaklarına göre, “Yunanistan Dışişleri Bakanı, Yunanistan’ın, Türkiye’nin Avrupa perspektifini desteklediğini, ancak Türkiye’nin, Avrupa müktesebatına, tüm üye ülkelerin egemenlik ve egemenlik haklarına ve AB’nin Ortak Dış ve Güvenlik Politikasına saygı gösterilmesi gerektiğini vurguladı.

Bu çerçevede Türkiye ile AB arasında daha fazla koordinasyona ihtiyaç duyulmaktadır. Gerapetritis, Türk-Yunan ilişkileri ile ilgili tartışmada, geçmiş dönemde Türkiye tarafından gerginlik yaratan tüm konuları gündeme getirerek, iyi bir atmosfere, gerginliklerden kaçınmaya ve uluslararası hukuka saygıya duyulan ihtiyaca dikkat çekti.

Son olarak, Yunanistan ve Türkiye liderlerinin New York’ta gerçekleştirecekleri ve diyaloğun takvimi ile bundan sonra atılacak adımların ele alınacağı görüşmeyi ele aldılar.”

***

Bölgesel ve uluslararası, ikili ve çoklu ilişkileri, doğru saptamadan, sorunlara, gelişmelere sağlıklı yorum yapmak olası değildir.

Elbette, konjonktürel değişimler takip edilmedir.

***

AKP iktidarının dış politikasında, komşularla sıfır sorun hedefi, stratejik ve en önemlisi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Yurtta sulh, cihanda sulh” sözü ve ilkesiyle de uyumluydu. Ancak, özellikle Türkiye’nin doğu ve güney doğusunun sürekli sıcaklığı buna izin vermedi.

Türkiye, batıya döndüğü zaman kara ve denizden en uzun sınır komşusu Yunanistan’dır. Öncelikle Yunanistan, Türkiye ile sorunlarını çözmek istiyor. Bu Türkiye’nin de işine geldiğine göre sorunların aşılmasında, kapı aralanmış demektir.

Bir sorun üç şekilde çözülür…

Bir… Güç kullanılarak.

İki… Hukuk yoluyla.

Üç… Görüşerek.

En kalıcı olan görüşme masasında, görüşüp anlaşmaktır. Öteki iki seçeneğin, kazananı ve kaybedeni olduğu için, çözüm kaybeden tarafça hazmedilmez.

Bir sorun çözülürken taraflardan biri, ZAFER kazandığına inanırsa, o sorun çözülmemiş en çok dondurucuya konulmuş demektir.

***

Türkiye ile Yunanistan, sorunlarına kalıcı çözüm bulmak istiyor. Arada ufal tefek yol kazaları olursa, temel niyeti ortadan kaldırmaz.

Özellikle Yunanistan, Türkiye ile sorunlarını çözerken, Kıbrıs sorununun ayak bağı olarak kalmasını istemiyor.

Kıbrıs Türk ve Rum tarafları, müzakere ve çözüm sürecinde anlaşamazsa, Kıbrıs sorunu, Türkiye ve Yunanistan arasındaki sorunların çözüm paketinde, yer alacak. PAKET ÇÖZÜM İÇİNDE, KIBRIS SORUNU DA ÇÖZÜLECEK…

***

Türkiye görüşmeyle ilgili sadece “görüştük” dedi. Yunanistan, biraz bilgi sızdırdı. Hiç önemli değil.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu