Türkiye’de “Kamuda Tasarruf Verimlilik Paketi” açıklandı… Peki, biz ne yapmalıyız?
Türkiye’de “Kamuda Tasarruf Verimlilik Paketi” açılandı. İlk aşamada 100 milyar TL’lik tasarruf hedefleniyor. Bu rakam 2024 için öngörülen 2 trilyon 652 milyar liralık bütçe açığının yaklaşık yüzde 4’ünü karşılayacak.
Paketin ruhu, “Bütçeyi finanse etmek için yeni vergi artışlarının düşünülmemesi; mal ve hizmetlere bu kanaldan gelebilecek fiyat artışının önüne geçecek ve enflasyonla mücadeleye önemli katkı sağlayacak” diye tanımlanıyor.
“Kamuda Tasarruf Verimlilik Paketi” ile ilgili paketten bazıları şöyle:
“Kamu kurum ve kuruluşlarının bina ve araç kiralamaları, gerçek ihtiyaçlara göre tespit edilecek. Zorunlu olmadıkça kiralama yapılmayacak.
Kamuda herhangi bir alanda oluşabilecek personel ihtiyacının, öncelikle diğer kurumlardaki fazla personelle giderilmesi sağlanacak.
Lojmanlarda da tasarrufa gidilebileceği belirtiliyor. Devlete ait lojman statüsündeki daire ve arsaların güncel fiyatla kiralanması veya satılmasının etki analizi yapılarak, karar verilecek.
Kamu kurumlarına bağlı misafirhaneler, konuk evleri ve sosyal tesislerde kontenjanlar tekrar gözden geçirilecek.
Kırtasiye harcamaları azaltılacak, yazışmalar başta olmak üzere birçok işlemlerde dijitalleşme ile uyum sağlanacak. Verimlilik artacak.
Kamu kurum ve kuruluşları, belli şartlarla belirlenecek çerçeve dışında promosyon ve hediyelik eşya yaptırmayacak.
Ülke genelinde yıl boyunca düzenlenen tanıtım günleri ve eğitim faaliyetleri gibi etkinlikler de gözden geçirilecek.
Devam eden yatırımlarda yüzde 65-75 aralığında “tamamlanmış olma” kriteri dikkate alınacak. Bu şartla söz konusu yatırımlar tamamlanacak. Zaruret harici yeni yatırımlara belli süre ara verilecek.”
Bu tedbirler, kamuda verimlilikle Türk ekonomisinin bütününe ne kadar etki yapacak?
İlk hedefler, sayısal olarak, oldukça gerçekçi görülüyor.
Ancak uygulamadaki kararlılık ve kamuya iş yapanların olumsuz etkilenme nedeniyle gösterecekleri tepkiye dirençte önemli.
Gelelim bize.
Bizde de kamuda tasarruf ve verimlik amaçlı bir pakete elbette gereksinim var.
Uzun yıllardır tasarruf konuşulsa da, kamuda verimliliği konuşan yok.
Verimlilik dediğimiz zaman tıpkı, toplam kalitede olduğu gibi toplam verimlilik hedeflenmelidir.
Türkiye’de bugün açıklanacak pakette, yeni vergilerle, gelir artırma yok.
En küçük aile bütçesinden, en büyük devlet bütçesine kadar, bütçe kaynaklı sorun varsa, ya gelirler artırılır ya da giderler de tasarrufa gidilir.
Türkiye, giderleri kısmayı hedefledi.
Bizde de kamuda maliyesinde tasarruf yapılabilir. O tasarruf yapılsa da çare olmaz. Çünkü KKTC’de temel mesele, devletin farklı isimlendirmelerle toplaması gereken vergiyi, toplayamamasıdır.
Kayıt dışı ekonominin yüzde seksenlerde olduğu Kuzey Kıbrıs’ta devlet gelirlerinin komik kalmasından daha doğal ne olabilir ki?
Kamuda tasarruf ve verimlilik için adımlar atılsın da, bundan çok önde devlet, vergilendirilmemiş kazançla servetlerine servet katanları hizaya getirmeyi cesaretle, öncelikli hedef yapmalı.