Hasan Hastürer

Yıldızı parlatılmak istenen Annita Dimitriu, ne diyor, ne diyor?

Rum Meclis ve DİSİ Başkanı Annita Dimitriu, Güney Kıbrıs’ta kişisel kapasitesiyle yıldızı parlayan değil, parlatılmaya çalışılan, yeni nesil siyasi figürlerden biridir.

   1985 doğumlu… Ekim ayında 40 yaşını dolduracak. Akademik geçmişinde dikkat çekicilik yok.

   Siyasette aktif yükselişi öncesinde Capital TV’de ana haber bültenini sunuyordu. 2016’da parlamento seçimlerine katılmak için adım attığı zaman parti sözcüsü, Prodromos Prodromou’nun yapılacak seçimlerin “güzellik yarışması olmadığını” söylemesi akıllardan silinmedi.

***

EOKA dönemini yaşayarak anımsayan Rum liderlerin devri bir anlamda Anastasiadis’le kapandı.

   Rum siyasilerden, ELAM dışı partilerde yeni yüzlerden, yeni lider alternatiflerinden, Kıbrıs sorunuyla ilgili daha gerçekçi politikalar izlemelerini umut etmek istiyorum.

Hristodulidis, gerek Kıbrıs sorunu gerekse, Güney Kıbrıs’ın iç politikaları bakımından umutları çok erken tüketti. Önümüzdeki pazar seçim olsa yeniden seçilme olasılığı yüzde ellinin çok altında.

Bunu hem Rum arkadaşlar hem de, güneyi yakından izleyen yabancı diplomatlar söylüyor.

***

EOKA dönemini yaşayarak anımsayan Rum liderlerin devri bir anlamda Anastasiadis’le kapandı.

   Kıbrıs’ta yaşayabilir bir çözüme AKEL’in desteklediği değil, AKEL’in içinden bir ismin başkan seçilmesi halinde daha fazla katkı koyabileceğine içtenlikle inanırım.

   Ancak AKEL Başkanlık koltuğuna bir kez, Dimitris Hristofyas’la oturabildi.

   Güney Kıbrıs’ta Başkanlık koltuğu bir anlamda Solun sağındaki partilerindir.

   Parlamento seçiminde ilk şans denemesinde, ‘seçimler güzellik yarışması değildir’ denilerek, bir anlamda hakarete uğrayan Annita Dimitriu, şimdi Rum Meclis ve DİSİ Başkanıdır. Buraya kadar geldikten sonra Rum Yönetimi Başkanlığını da neden düşünmesin?

***

Annita Dimitriu’yla ilgili siyasete ilk adım attığı günden ya da hemen sonrasında oluşan bir önyargım yok.

Ancak Politis’te yer alan söyleşisinden, dün TAK Ajansı’nın yaptığı alıntıyı okuduğum zaman FASULYENİN YAHNİSİ, GİDER GELİR AYNISI, sözüyle uyumlu, eskilerin daha genç versiyonu bir siyasetçiyle yüzleştiğimize inanır gibi oldum. Umarım yakın bir gelecekte fırsat olur ve yüz yüze görüşüp, sorularıma alacağım yanıtlarla Annita Dimitriu ile ilgili kanaatim netlik kazanır.

***

Politis’in sorularını yanıtlarken Rum Meclis ve DİSİ Başkanı Annita Dimitriu, “… iki devlet çözümünü görüşmeyiz. Bizi Türk askerlerinden ve modası geçmiş garantilerden kurtaracak ve Kıbrıs’ı yeniden birleştirecek bir çözüm istiyoruz.’ dedi.

Dimitriu, Türkiye’nin tavrından bağımsız, uygun ön hazırlığı yapmaları ve müzakerelerin Crans Montana’da koptuğu yerden, federasyon çözümü çerçevesinde ve kazanılmış yakınlaşmalar temelinde yeniden başlamasında ısrar etmeleri gerektiğini de söyledi.

***

   Annita Dimitriu’nun söyledikleri iki devletliliği boş verin iki toplumlu, bir çözüme bile katkı koymaz.

   Çok taraflı bir sorunun taraflarından birinin ortaya koydukları, öteki taraflarca müzakere bile edilmezse, o görüşler itibarı, değeri olan görüşler değildir.

   Garantörlüğe karşı duruşun temelinde Rum tarafının, Kıbrıslı Türklere saldırmama konusunda kendilerini güvenmeme yatmaktadır.

2000’li yılların başıydı. Henüz kapılar açılmamıştı. Güney Lefkoşa’da Kıbrıs Üniversitesi’nden bir davet almıştım. Türkoloji Bölümünde, zaman zaman yazılarımın değerlendirildiği sınıfta öğrencilerle sohbet yapıp, sorularını yanıtlayacaktım.
   Güzel, verimli bir sohbet gerçekleştirmiştik. Sona gelirken bir soru sordum.
‘Türklerden, Türkiye’den korkuyor musunuz?’
Bir öğrenci ısrarla, öncelikle yanıt vermek istiyordu. Söz hakkını verdim. ‘Hayır korkmuyorum’ dedi.
Verdiği yanıt beklediğim yanıt değildi. Nedenini sorduğum zaman, ‘Bir şey yapmazsak niye korkalım ki?’ yanıtını verdi. O öğrencinin yanıtının, garantörlük konusu irdelenirken değerlendirmek olası.
Rum toplumuna yönelik söylüyorum.
Kıbrıslı Türklere saldırmaz, Türkiye’nin müdahalesine neden olacak bir eylem içinde olmazsanız, garantörlük sistemine neden bu kadar karşısınız?

***

Annita Dimitriu, siyasetin yenisi… Erken önemli görevlere gelmesi, Kıbrıs sorununu derinlemesine biliyor anlamına gelmez. Türkiye’ye fazla yüklenip, Kıbrıs Türk tarafını adeta yok saymaları büyük yanlış.

   Ha bir de ne dedi? ‘Kazanılmış yakınlaşmalar temelinde görüşmelerin yeniden başlamasında ısrar etmeleri gerekiyormuş…’

   Tüm konularda anlaşmaya varıp, uygulama aşamasına kadar, ‘kazanılmış yakınlaşma’ yoktur.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu