KTSYD, hazıra konmadı, değer yarattı…
30 Haziran 1983… Kıbrıs Türk Spor Yazarları Derneği’nin kuruluş belgelerinin Kaymakamlığa verildiği tarih.
KTSYD’nin kuruluşunun üzerinden 41 yıl geçti.
KTSYD’ye altı yıl başkan altı yıl da asbaşkan olarak hizmet ettim. KTSYD ile ilgili çok anım var.
***
Aralık 1990’ın sonlarıydı.
Dönemin Türkiye Büyükelçisi Ertuğrul Kumcuoğlu’nun görev süresinin son günleriydi.
Türkiye’nin Lefkoşa’daki 11. Büyükelçisi Kumcuoğlu, dönüş için hazırlık yapıyordu.
Kumcuoğlu, 1 Ocak 1960 – 1 Ocak 1962 tarihleri arasında Lefkoşa’da Büyükelçilik yapan Emin Dırvana’dan sonra hariciye kökenli olmayan ikinci büyükelçiydi.
***
Kumcuoğlu’nun 1 Ocak 1987’de başlayan görev süresinin sonuna gelirken, bir gün TC Lefkoşa Büyükelçiliği’nden arandım.
Arayan Elçi’nin sekreteriydi.
“Sayın Büyükelçi, Kıbrıs Türk Spor Yazarları Derneği (KTSYD) yönetim kuruluyla görüşmek istiyor” dedi.
“Olur. Ne zaman gelelim?” diye sordum. Anında randevu günü ve saati iletildi.
O dönem KTSY Başkanıydım. Arkadaşlarım da görüşmeye giderken neden davet edildiğimizi bilmiyorduk.
Ertuğrul Kumcuoğlu, bizi kapıda karşılamıştı.
Görüşmenin ilk dakikalarında Kumcuoğlu, “Sizi neden davet ettiğimizi tahmin ediyor musunuz?” diye sordu.
“Hayır” diye tek kelimelik bir yanıt verdim.
Ardından bir başka soru geldi.
“Kıbrıs Türk Spor Yazarları Derneği’ni öteki sivil toplum örgütlerinden farklı kılan özelliği nedir?”
Bir birimize bakıştık arkadaşlarla ama yanıt veremedik.
Kumcuoğlu, yanıt vermemiz için fazla zaman harcamadan merakımızı da gideren açıklığı getirdi:
“1974’ten sonra Kıbrıs Türk Toplumunda herkes ve tüm kuruluşlar değer yaratmak yerine hazıra konma çabası içindedir. Bu genel davranışın dışına çıkan ilk örnek sizsiniz. KTSY lokali için mevcut hazır binalara talip olmak yerine arazi istediniz, arazi tahsis edilir edilmez de inşaata başlayıp kendi binanıza sahip oldunuz. Sizleri bu nedenle kutlamak için davet ettim.”
***
Büyükelçi Kumcuoğlu’nun sözleri en yalın tanımlamayla, hoşumuza gitmişti.
KTSYD’de altı yıl asbaşkanlık, altı yıl da başkanlık görevlerinde bulundum.
KTSYD’ye hayat veren tüm arkadaşlarla uyumlu ve verimli çalışma ortamında bulunduk.
Aslında ortamımızı hep birlikte yaratmıştık.
***
KTSYD, öteki sivil toplum örgütlerinde olumsuzluklara neden olan rahatsızlıklara bulaşmadan ayakta durmayı başararak bugünlere geldi.
Tüzükte yazılanlara, pozitif örgütsel disiplin eklendi.
Dışına çıkıldığı zaman ilkeli davranmak için hiç ikimle geçirilmedi.
KTSYD iktidarlarla, yara veren yakınlıklar kurmadı.
KTSYD’nin söyleyecek sözü varsa ortak imzalı bildiriler yerine kendi bildirisini yayımladı.
Gazeteler arasında rekabet sürerken KTSYD çatısı altında aile birlikteliği yaratıldı.
***
KTSYD’nin kuruluşundan sonra zaman içinde yerleşen anlayış, KTSYD çatısı altında kurumlaşmayı gerçekleştirdi.
Kurumlaşma sağlam olunca kimin başkan ya da kimlerin yönetimde olacağı hiç önemli olmadı.
Her fırsatta şu vurguyu yaparım: “Ne mutlu bize öyle bir örgütsel yapı yarattık ki, üyelerimizden herhangi biri başkan ya da yönetim kurulu üyeliği yapabilir. KTSYD yoluna devam eder.”
***
KTSYD’de göreve gelen kadrolar en yalın tanımlamayla taş üstüne taş koymuştur.
Önce dernek binası yapıldı.
Sonra yine Türkiye’den elde edilen katkılarla yüzme havuzu tesise kazandırıldı.
Bir sonraki ekip tesise ekonomik değeri yüksek ek tesis kazandırdı.
Devamında, ilk sarı taş bina yıkıldı, işlevselliği çok daha yüksek şimdiki binamız yapıldı.
KTSYD’de her yönetim, kalıcı eser bırakmak için çaba harcar. Sonuçta kazanan hep KTSYD olur.
