Hasan Hastürer

Toplumsal çöküşün olduğu yerde, bireysel kurtulma şansı da yok olur…

Kimse farklı bir ısrarda bulunmasın, ciddi bir moral çöküntüsü yaşıyoruz.

   En önemli sorunumuz, yaşanan olumsuzluklarla ilgili kimden hesap soracağını insanımızın bilmemesidir.

   Fırsatınız olursa bakanlık koridorlarını bir kolaçan ediniz. Büyük kalabalıklar yok.

   Neden yok?

   Çünkü sekreter odalarından geçilip çifte kapıların açılmasıyla ulaşılan odalarda büyük masaların arkasında oturanların sorunları çözmede ne denli beceri, yetki ve sorumluluğa sahip olduğu konusunda vatandaşın bakışı bulanıktır.

                                                  ***

Daha dün tepkisini daha yüksek sesle seslendirenler, şimdi “Nefesini boşuna tüketme!” telkinlerine açık. Ancak kim ne derse desin, suskun toplum olmakla hiçbir sorun aşılmaz, aşılamaz.

   Ortaya konulan tepkiler de yeterli kamuoyu desteği görmüyor. Yürü de arkandayız, denilenler, yürüdüğü zaman arkasından elli kişi gitmiyor.

Bu ülkede yapılan ya da yapılmayan her türlü işin adresi vardır.

Bütün mesele, hem doğru adresi bulmak hem de doğru tepkiyi ortaya koyabilmektir.

***

   Futboldaki oyun kuralları dünyanın her yerinde aynıdır.

   Hakemler oyunun kuralına göre oynanmasını sağlamak için sahadadır. Hakemin işi hakimden daha zordur. Hakemin, hakim gibi davayla ilgili tarafları, tanıkları dinleyip karar için odaya çekilme şansı yok. Anında düdüğünü çalıp kararını vermek durumundadır.

   Bütün mesele, farklı hakemlerin de benzer yanlışlarda aynı karar için düdük çalmasıdır. Bir ülkede hakemlerin yönetimlerindeki standart ne kadar birbirine yakınsa, o ülkede hakemler daha az eleştiri alır ve saygınlık çıtaları da daha yukarılarda olur.

   Futbolda VAR sistemi, hızlı gelişen pozisyonlarda, hakemin kararına video ile destek amaçlıdır. VAR masasında görev yapan hakemlerin de standart bir tavır içinde olması ve anında hakemi uyarması gerekir.

Günlük yaşamımızda karar ve tavırlarıyla etkili olanlar vardır.

Bunlar cumhurbaşkanından başlayıp, her kademede sorumluluk taşıyan herkese kadar uzanır.

   Haksız ve hatalı bir uygulamaya muhatap olduğumuz an tepkimizi uygarca, kararlılıktan hiç ama hiç taviz vermeden koymalıyız.

   Yaşamın, yaşamımızı etkileyen gelişmelerin hakemi bizleriz, hepimiziz.

   Nasıl bir hakem oyundaki hataları görmezlikten gelip, düdüğünü yerinde çalmaz, sarı-kırmızı kartlarını yerinde kullanmaz ve oyun çığırından çıkarsa, günlük yaşamımızda olumsuzluklar karşısında vatandaşın duyarsızlığı da toplu yaşamın her alanında yıkım ve berbatlığın nedeni olur.

                                                              ***

Tepki koymada birbirine çok yakın olumsuzluklar, toplum yaşamımızda çok rahat gözlenebilir.

   Bir… Çok kolay aldatılırız. İş için gittiğimiz bir bakanlıktan lafla geriye dönüp vaatlerle kolayca lades oluruz.

İki… En önemli konuları bile ısrarla takip etme becerimiz gelişmemiştir. Bunu bilen “yöneticiler” bir iki göndermeyle en ciddi konuları unutturabilmektedir.

   Üç… En haklı konuları bile izlerken “dayı” arayıp, devlette “dayı müessesinin” kurumlaşmasına alet olmaktayız.

Dört… Aynı konuda yola çıkanlar, bir tutam yeşil otla mücadele arkadaşlarını yarı yolda bırakarak, örgütlü mücadeleye zarar verip, iktidarda olanların ekmeğine yağ sürmektedir.

   Beş… Takım tutar gibi parti tutan büyük çoğunluk, başarısızlığı oylarıyla bile cezalandırmayıp, yanlışın devamına destek vermekte, boynunun çektiğinin elinin eseri olduğunu bir türlü görememektedir.

   Altı… Toplumsal tepkide en geniş anlamda davranış standardı yoktur. Toplumsal çöküşün olduğu yerde, bireysel kurtulma şansının olamayacağını göremeyenler, boş yere zaman tüketirken, pozitif sonuçları olacak en geniş birlikteliği geciktirmektedirler.

***

Daha örnekler vermek olası.

Ancak buraya yazdıklarım ve yazacaklarım herkesin günlük yaşamda yaşadıklarıdır. Sorun, olumsuzlukların varlığından fazla, bitmeden devam etmesi ve bunda yönetenler kadar, hatalı tavırları olan büyük çoğunluğun da dolaylı olarak suç sahibi olmasıdır.

… Herkes şunu bilecek… Hayatın her alanında, yanlışa verilen her taviz, bir sonraki yanlışın davetiyesidir.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu