Güney Kore’de, Devlet Başkanı Yoon’un görevden alınması oylanacak
Güney Kore’de muhalefet partilerinin Devlet Başkanı Yoon Suk Yeol’un 3 Aralık’taki sıkıyönetim ilanı nedeniyle görevden alınması için meclise sundukları yeni önerge bugün oylanacak.
Güney Kore ajansı Yonhap’ın haberine göre, milletvekilleri, önergenin görüşüleceği oturum için bugün Ulusal Meclis’te toplanacak.
Ana muhalefetteki Demokratik Parti ve 5 küçük muhalefet partisi, Yoon’un sıkıyönetim ilanının anayasaya ve yasalara aykırı olduğu gerekçesiyle devlet başkanının görevden alınması için yeni bir önergeyi meclise sunmuştu.
Önergede, 3 Aralık’taki kısa süreli sıkıyönetim ilanının “anayasayı ve yasaları ihlal ettiği”, bu yüzden Devlet Başkanı’nın görevden alınması gerektiği belirtildi. Yoon’un sıkıyönetim ilanının ardından sıkıyönetim birliklerine ve polise milletvekillerini tutuklama emri verdiğine dair iddialar da yeni önergede yer aldı.
Önergenin kabulü için meclis üye tam sayısının 3’te 2’sini oluşturan 200 milletvekilinin lehte oyu gerekiyor. Ulusal Meclis’teki 300 sandalyeden 192’sine sahip olan muhalefet bloğu, nitelikli çoğunluğu sağlayabilmek için iktidardaki Halkın Gücü Partisinden (PPP) en az 8 milletvekilinin desteğine ihtiyaç duyuyor.
PPP’den şu ana dek 7 milletvekili önergeye desteğini açıkladı, 1 iktidar milletvekili daha destek verirse önerge oylamada kabul edilebilir.
7 Aralık’taki önerge kabul edilmemişti
Ulusal Meclis’te benzer bir azil önergesi, 7 Aralık’ta, PPP milletvekillerinin çoğunun oylamayı boykot etmesi nedeniyle yeterli sayıya ulaşamayıp kabul edilmemişti. Yalnızca 3 PPP milletvekilinin önerge için oy kullandığı bildirilmişti.
PPP lideri Han Dong-hoon, hafta içinde yaptığı açıklamada, muhalefetin Devlet Başkanı Yoon Suk Yeol’un görevden alınmasını talep ettiği önergeyi desteklediğini bildirdi.
Han, Yoon’un meclis tarafından görevden alınmasının şu anda “tek geçerli yöntem” olduğunu belirterek, “Gelecek azil oylamasında, partimizin milletvekilleri meclis salonuna girerek kendi inanç ve vicdanları doğrultusunda oylamaya katılmalı.” ifadesini kullanmıştı.
Milletvekili olmadığı için azil oylamasına katılamayacak olan Han’ın muhalefetin önergesine desteğinin, partinin tavrını ne yönde etkileyeceği belirsiz. Bu konuda liderin değil parti grubundaki milletvekillerinin iradeleri belirleyici oluyor.
Azil süreci nasıl işliyor?
Güney Kore’de bir devlet başkanının görevden alınması için Ulusal Meclise sunulan azil önergesinin, meclisin üçte ikisi tarafından onaylanması gerekiyor. Diğer siyasilerin azli için ise salt çoğunluk yeterli oluyor.
Azil oylamasının ardından süreç Anayasa Mahkemesi’ne intikal ediyor. Azil sürecine ilişkin kanıtları dinleyip değerlendirmek üzere duruşma düzenleyen mahkemenin, azli onaylamak veya reddetmek için 6 ay süresi bulunuyor. Mahkemedeki 9 yargıçtan 6’sının kararı onaylaması halinde lider görevden alınıyor.
Bu durumda 60 gün içinde yeni başkanın seçilmesi gerekiyor. Bu süreç, devlet başkanının istifa etmesi durumunda da geçerli oluyor.
Güney Kore’de sıkıyönetim ilanı
Devlet Başkanı Yoon Suk Yeol, 3 Aralık gecesi televizyonda yaptığı konuşmada, “muhalefetin devlet karşıtı aktivitelere karışması” gerekçesiyle sıkıyönetim ilan etmiş ancak parlamentonun yaptığı oylamada kararı kaldırması ve ardından bunun Bakanlar Kurulunda onaylanmasıyla geri adım atmıştı.
Yoon, muhalefeti “hükümetin işlevini yerine getirmesini engellemekle” suçlayarak, sıkıyönetimin “Kuzey Kore yanlısı güçleri ortadan kaldırmayı ve anayasal özgürlük düzenini korumayı amaçladığını” savunmuştu.
Sıkıyönetim ilanının ardından Savunma Bakanlığı, ordudaki komutanlara toplantı talimatı verip teyakkuzda olunması çağrısı yapmıştı. Öte yandan “sıkıyönetim birlikleri” olarak görevlendirilen askerlerin Ulusal Meclise girdiği bildirilmişti.
Ulusal Mecliste yapılan acil oturumda sıkıyönetim kararının kaldırılmasına ilişkin verilen önerge, 190 milletvekilinin oyuyla kabul edilmişti. Ulusal Meclis Başkanlığı Ofisi, sıkıyönetimin, yapılan oylamanın ardından “hükümsüz” hale geldiğini açıklamıştı.
Bunun üzerine Bakanlar Kurulunu toplayan Yoon, kabinenin onayının ardından sıkıyönetimi sona erdirdiğini duyurmuştu.