Farklı düşünceler, her koşul altında bir zenginliktir…
Geçtiğimiz günlerde Gaziantep’teyken Şehit Kamil İlçesi Belediye Başkanı Umut Yılmaz’ı tanıma ve dinleme fırsatı bulmuştum.
Annesi, Kıbrıslı İlkay Yılmaz.
Umut Yılmaz da KKTC vatandaşı.
Karşısında 75 Kıbrıslı Spor Yazarı bulunca, “Aranızda farklı düşünenler olabilir. Ancak ben Annan Planı’na HAYIR oyu kullanmıştım. CHP’liyim, Kıbrıs’ta ise Kıbrıs Türk Milliyetçisi” diyerek sözlerine başlamıştı.
Sonrasında ayaküstü sohbet ederken, Annan Planı’na HAYIR oyu kullanmasının nasıl karşılanmış olabileceğini sordu…
“Ben tam da merakınızın adresi sayılırım. Annan Planı’na evet demekle kalmadım. Halkın EVET demesinin doğru olabileceğini anlattım. Biz farklı görüşlere saygılıyız. Ancak bir gün daha uzun zamanımız olursa Annan Planı ve Kıbrıs’ta çözümü sizle konuşmak isterim.” dedim.
***
Annan Planı’na içtenlikle inanarak EVET dedim.
Bir kuruşluk bile çıkarım olmaksızın da, her akşam BRT’de “Hastürer’le 52 dakika” isimli programda Annan Planı’nın halkımıza anlatılmasına katkı koydum.
Gazeteci olarak kalemi elime aldığım, radyolardan, televizyonlardan konuşmaya başladığım ilk günden BARIŞ, DEMOKRASİ, İNSAN HAKLARI, HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ VE KIBRIS TÜRK HALKININ ÇIKARLARINI, vazgeçilmez ilkeler olarak kabul ettim.
Bugüne kadar 8 binin üzerinde köşe yazısı yazdım.
Binlerce de radyo, televizyon programında konuştum.
Bir tanesi bile, bana hatırlatılırsa, zorda kalır endişesini yaşamadım, yaşamıyorum.
Nedeni ilkelerimden asla taviz vermememdir.
Her fırsatta, “Terzi çırağı değilim ki usta bana al bu pantolonun paçasını 2 santim kısalt” desin, derim.
***
Bir halkın mücadelesinin, kendi dinamiklerinin dışından, her türlü destekle ileriye götürülmesi, bana göre mümkün değildir.
Kıbrıs’ta bir türlü ayağa kalkmayan, yıpranmış, yaralı güvenin, ayağa kalması için her iki toplumdan ortak çaba harcamak isteyenler olabilir. Bu düşüncede olanların birlikte hareket etmesini de hiç yadırgamam.
Yeter ki, kişisel çıkar ya da kazanım hesabı olmasın.
Farklı düşünceler, her koşul altında bir zenginliktir.
Bunu içtenlikle benimsersek, kazanan Kıbrıs Türk halkı olur. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın.
***
Önümüzdeki günlerde Kıbrıs sorununun çözümünde hareketlenme olma olasılığı yüksek.
Çok yüksek bir olasılık olarak görmesem de ansızın, yukarıdan aşağı, bir çözüme de ulaşılabilir.
Her türlü gelişmeyi, yüksek bir olgunlukla konuşmaya, tartışmaya hazır olmalıyız.
Şimdiden açık bir şekilde söyleyeyim. FİKRİNİ SÖYLEME FIRSATI VARKEN, FARKLI DÜŞÜNCE SAHİPLERİNE SALDIRANLARI ASLA DİNLEMEYİN.
Düşüncesini söylemek yerine, düşüncesi olanlara saldıranlara TETİKÇİ denir.
Hangi taraftan olursa olsun, TETİKÇİLERİ TEŞHİR ETMEK, KIBRIS TÜRK HALKININ VAR OLUŞ MÜCADELESİNE DESTEK VERMEKTİR.
***
Dünyada, zekasız kuvvetin, bir şey yaptığının örneği yoktur. Zekasız kuvvet sahibi olanlar yıkar. Zekasız kuvvet sahibi olanlara meydanı boş bırakmayalım.