Hasan Hastürer

Özel sektörde çalışmak, albenili hale getirilmeli…

Başbakan Ünal Üstel, Girne’de yaptığı konuşmada, “KKTC vatandaşı olan bir kişiyi bile istihdam edecek kurum ve kuruluşlara %80 sosyal sigorta prim desteği vereceğiz. Bununla birlikte KKTC vatandaşımız istihdam konusunda daha kolaylık yaşayacaktır.” dedi.

   Olumlu bir karar mı?

   Evet, olumlu bir karar.

   Neden?

   Nedeni gayet açık. Özel sektörde işveren, KKTC yurttaşı istihdam ederse, sosyal sigorta yatırımlarında yüzde seksen gibi, çok ciddi, sosyal sigorta prim desteği alacak.

***

Dünyanın her yerinde, yerli yabancı iş gücü dengesi, yabancı iş gücü politikası çok özel önem taşır.

   Almanya, yabancı iş gücü politikası belirleme ve uygulamasında sanırım dünyada örnek alınacak ilk sıradaki ülkedir.

   194 5’te 2. Dünya Savaşı’nın sonlanmasının ardından özellikle Batı Avrupa Ülkeleri, süratle toparlanıp her bakımdan kalkınma sürecine girerken, yabancı ülkelerden çok da vasıf aramadan ucuz iş gücü teminine gitmişti.

   Almanya 30 Ekim 1961’de Türkiye ile “Türk İşgücü anlaşmasını” imzalamıştır.

   O yıllarda bu anlaşma Türkiye’de olumlu karşılanmıştı.

   Kronolojik detay bir yana Almanya, 1990’lara gelindiğinde 2 milyonu aşan Türk nüfusunun kazandıkları paranın büyük bölümünü Türkiye’ye gönderip kendileri göre yatırım yaptığını görünce, politika değişimiyle, Türk işçilere “Siz artık göçmen işçi değilsiniz” dedi bir anlamda.

   Ondan sonra Almanya’da Türk işçilerin yaşam tarzları değişti. Balkonlarda kurban kesenler, değişimle oralara uydu. İşçi Türkler, iş sahibi olurken siyasette de aktif olundu.

***

Almanya kısa bir süre önce, yabancı istihdamında yeni tespitler yaptı. Artık vasıflı  elemanlar isteniyor.

Bizim Almanya örneğini alıp uygulayacak halimiz yok elbette.

Ancak şu anki uygulamanın bütünlüklü olarak “Tamam” olduğunu söylemek mümkün değildir.

Neden?

Özel sektörde çalışmak hâlâ, albenili, cazip değil…

Özel sektörde, çalışma güvencesi yok ama, işverenin koyduğu çalışma disiplini kuralları vardır.

Her fırsatta belirtirim.

   Dıştan gelen biri, günlük hayatta on çalışana “Nerelisin?” diye sorsa,- zor ama-, belki onda biri Kıbrıslı Türk cevabını verebilir.

   Kıbrıslı Türkler, “temiz” masa başı iş yapmak istiyor. Devlet memurluğu,  birinci tercihtir. Özel sektör olacaksa, çalışma saati, belli olacak. Çok ilginçtir, pek çok Kıbrıslı Türk için özel sektördeki işi, “İŞ DEĞİLDİR.” Bu nedenle bir anket uygulamasında, “Ne iş yapıyorsun?” sorusuna çok rahat “İŞSİZ” yanıtı verir.

   Hükümet devlete yönelik istihdam taleplerini azaltmak istiyorsa, başlangıç noktası özel sektörde çalışmayı, albenili konuma getirmek olmalıdır.

***

Sosyal sigorta prim desteği işverenleri memnun eder. Çalışanın cebine artı bir para girmediği zaman, böylesi bir uygulama, çalışanları çok alakadar etmez.

Dar ve sabit gelirliler, cebine giren paraya ve aldığı paranın satın alma gücündeki istikrara bakar.

***

   Asgari ücretin Güney’le eşit düzeye gelmesi farklı bakış açılarıyla değerlendirilecek bir konu başlığıdır.

   Eşitlenmesinin nedeni gayet açık.

   Bizde enflasyonun artarken döviz adeta yatay seyretmesi nedeniyle asgari ücretin döviz karşılığı Güney Kıbrıs’a denk düzeye gelirken,  bazı AB ülkelerinden ileridir.

   Kuzey’de maaşların döviz karşılığı yükseldiği için Kuzey’deki kazançla Güney’den alışveriş cazip olmuştur.

   Ciddi bir devalüasyon olsa, bizim asgari ücretin Güney’deki asgari ücretle eşitliği, yerle bir olur.

***

Başbakan Ünal Üstel, kalıcı düzenlemeler yapmak istiyor. İstek tamam. Ancak bütünlüklü düzenleme yapılmadığı sürece, parça parça düzenlemeler, toplumdan beklenen alkışı almaz.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu