Aziz KARAAZİZ

Arıklı’ ın “kalış” planı nedir?

Yok, yanlış falan yazmadım.
Kaçış değil kalış planı olacak.
“Kalış planı mı olurmuş” diyenleri duyar gibiyim.
Bal gibi de olur.
Anlatalım…
Malum, üç ortaklı bir hükümetimiz var.
Bir tanesi büyük, diğer iki tanesi küçük, üç partimizin koalisyonu iktidarda.
Aslında çok da kötü gitmiyorlar. Kendi aralarında çok fazla sorunları yok.
Onların sorunları daha fazla kendi içlerinde.
UBP bir kurultay yaptı, partinin genel başkanı değişmedi ama tüm dengeleri alt üst oldu.
YDP de aynı şekilde. Kurultayda genel başkan yeniden seçildi ama partinin içi de dışı da gerildi.
DP daha beter. Onlar henüz kurultay yapmadılar, ama ipler gerildi.
Bu partimiz istifa firesi bile yaşadı.
UBP’de kozlar meclis başkanı seçiminde paylaşıldı.
Sular duruldu ama yine de yüksek bir enerji var.
Bakalım bu enerji ne zaman patlamaya dönüşecek.
DP zaten en başta yaşayacağını yaşadı, istifaya giden süreci yaşadılar.
Şimdilik bir sessizlik hakim.
Ama YDP böyle değil.
Bu partimiz bir türlü huzura kavuşmadı.
Kurultay bitti, sonrasında işler karıştı.
Partinin tabanı hükümetteki varlıklarını sorgulamaya başladı.
Aslında bu ilk bakışta çok doğru bir davranış biçimi gibi görülebilir.
Ama işin iç yüzü böyle değil.
Bunu nasıl mı anladık..?
Genel Başkan Erhan Arıklı söyledi.
Dedi ki: “UBP’nin örgütleri bile yaparken biz vatandaşlık yapamıyoruz..”
Meğer tartışılan varlık nedeni bu eksendeymiş.
Onlar yapıyor biz yapamıyoruz…
YDP’nin yaklaşık 1 ay kadar önce toplamış olduğu “Yüksek İstişare Kurulu” aslında iyi bir fikirdi.
Daha doğrusu iyi bir taktikti.
Çünkü öncesinde toplanan MYK Genel Başkan Arıklı’ya hükümetten çekilme gündemli Parti Meclisi toplantısı tavsiye etti.
Ama Arıklı Başkan bunu yapmadı. Onun yerine Yüksek İstişare Kurulu’nu topladı.
Bence bu çok akıllıca bir hamleydi.
Çünkü doğrudan PM toplansa bir kaza yaşanması ve oradan geri dönülemez bir şekilde “hükümetten çekilelim” kararı çıkabilirdi.
O yüzden bunun yerine Yüksek İstişare Kurulu’nu topladı ve oradan aldığı tavsiye kararı ile ortaklarına selektör yaptı.
Fakat sonraki süreçte hesaplar tutmadı.
Belli ki “çekilme tavsiyesi” diğer hükümet ortaklarında pek bir tesir yaratmadı.
Burada esas şanssızlık, YDP çekilse bile hükümetin yoluna kalan sağlarla devam edebilme imkanının olmasıdır.
Halen 28 olan hükümet 26 kalsa da sürer.
Ama biraz zorlanır.
Arıklı bu zorluğu Pazartesi günkü meclis toplantısında ortaklarına uygulamalı olarak gösterdi.
Genel kurul toplantısına Arıklı da Atalay da gelmedi.
UBP de fire verince meclis toplanamadı.
Bu ortaklara “biz gidersek birilerine gün doğar” hatırlatmasıydı.
Ama buna rağmen Arıklı henüz istediğini alamadı.
Yarın beklenen gün geliyor. PM toplanacak ve hükümetten çekilmeyi oylayacak.
Görünen o ki açık ara “çekilme” kararı çıkacak.
Arıklı da bunun farkında.
Şu an bunun olmasını istemiyor.
Çünkü Cumhurbaşkanı seçimine yönelik farklı hesapları var.
Ama parti içerisindeki dinamikler farklı düşünüyor.
Onlar bir an önce seçime gidilmesini istiyorlar.
Sonuç olarak Arıklı Ankara’da son bir hamle arayışında.
Bunu nasıl yapacağının detaylarını yarın göreceğiz.
Belli ki oradan buraya etki edecek fikirler yaratmak peşinde.
Bu olur mu olmaz mı bilemem.
Ama kesin olan şu ki, an itibarıyla YDP’de hükümetten çekilmek fikri ciddi bir heyecan yarattı.
Bu heyecanı hissetmek mümkün. Ama yönetmek mümkün olacak mı onu zaman gösterecek.
Yarın ülke siyasetinin gidişatında yeni bir dönem başlayacak…
YDP’nin hükümette kalması da gitmesi de bu sürece etki etmeyecek…
Sadece kendi iç dengeleri etkilenecek…

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu