SİYASET PSİKOLOJİSİ AĞIR BASIYOR…
Psikoloji insana doğrudan dokunan bir bilimdir.
Konusu insandır, daha doğrusu malzemesi insandır.
Psikoloji dediğimiz o soyut varlığı hala tam olarak anlayabilmiş değiliz.
Bizleri, yani insanları bu kadar kontrolünde tutan yapının sırlarını tam olarak hala çözebilmiş değiliz.
Uğraşıyoruz ama bunu psikolojimiz elverdiğince başarabileceğiz.
Evet, psikoloji önemli.
Yaptığımız her işte etkisini görüyoruz.
Son dönemde psikolojinin kendisini gösterdiği bir diğer alan siyaset oldu.
Ülkemizde “Siyaset Psikolojisi” diyebileceğimiz bir durum var.
Siyasi yapımıza etki eden bir psikolojinin varlığını sanırım kimse inkar etmez.
Bir anda bir olay oluyor ya da bir şeyler söyleniyor ve sarmal başlıyor.
Bilerek veya bilmeyerek siyasetimizde oluşan bazı psikolojik durumlar kolay kolay aşılamıyor.
Geçiş kapıları konusu da bunlardan birisi.
Şöyle bir gelenek yerleştirilmeye çalışılıyor: Her Cumhurbaşkanı döneminde yeni kapılar açılacak…
Şu ana kadar bunun olmuş olması bundan sonrası için de olmasını gerektirir mi..?
Bence hayır.
Ama görünen o ki bu söylem etkili olmuş ve yeni kapılar gündemde.
Bu yönde bir ihtiyaç mutlaka vardır.
Ama bu Ersin Tatar görev süresi dolmadan bir şekilde yeni kapı ya da kapılar açmalıdır sonucunu doğurmaz.
Bu psikolojiden bir an önce kurtulmalıyız.
Haspolat bölgesinde açılması Türk tarafınca teklif edilen kapının özellikle ticari geçişlerde kolaylık sağlayacağı söylenmekte.
Mutlaka böyle bir faydası olacaktır.
Ama ben isterdim ki, iki taraf arasındaki ticari hareket konuşulurken ortaya rakamlar da konsaydı keşke.
Yani, Kuzey’den Güney’e, Güney’den de Kuzey’e ne miktarda mal geçiyor olduğu ortaya konulmalı.
Ama bu konuda bireysel kredi kartı harcamaları dışında somut bir verimiz yok.
Kısacası, Güney Kıbrıs ile aramızda bir Ticaret açığı var mı, varsa bu ne kadardır, bilmiyoruz.
Bunu bilmezken “Ticaret kolaylaşsın” diyerek yeni kapı girişiminde bulunmak ne kadar doğru olur..?
Burada amaç ekonominin gelişmesi midir yoksa tamamen siyaset psikolojisinin etkisinde miyiz..?
Bunun analizinin iyi yapılması lazım.
Sonuçta bu yıl seçim yılı ve seçimin etkisiyle de psikolojimiz farklı etkenlerden etkileniyor olabilir.
Önemli olan bu etkilenmenin sonuca etki edecek değişimler yaratmamasıdır.
Fakat ben çok da umutlu değilim.
Zaman ilerledikçe siyaset psikolojisi bizi daha da esir alacak.
Ve bizler o psikolojiyle bakalım neler neler yapacağız…