Hasan Hastürer

Kıbrıs sorununda yükselen yeni değer, işbirliği kültürünün geliştirilmesi…

18 Ocak 2024 Cumartesi günkü yazımın başlığı, “Kıbrıs sorununun çözümüne, acil gereksinim var mı?” soru cümlesiydi.

O yazımın girişi de şöyleydi:

2025’in ilk çeyreğine Kıbrıs sorunuyla ilgili görüşme trafiği damgasını vuracak.

Beşli görüşmenin, finalinde çok hızlı, sonuç alıcı bir müzakere bekliyor muyum?

Arzum, takvimli, ucu açık olmayan bir müzakere süreciyle, kabul edilen ve yaşayabilir bir çözüme ulaşılması.

Ancak, beklentilerimizle örtüşen bir çözüm için bir miktar daha zamana gereksinim olduğu bir gerçektir.”

Cenevre’de iki gün süren görüşme trafiğinin ardından, başlığa da aldığım sorunun yanıtı, HAYIR’dır. Uzaklara gitmeye gerek yok…  Bölgemizdeki sıcak gelişmelerle, Kıbrıs sorunu kıyaslandığı zaman,

 

***

12 Mart 2024 Çarşamba günü BRT’de Levent Kutay’ın programında söylediklerimi dün yazmıştım.

Dün sabah da yine BRT’de Aziz Karaaziz’in konuğuydum. Konu yine Cenevre görüşmeleriydi.

Bir kez daha anlattım.

Müzakere olmayacak, işbirliği konuları taraflara ev ödevi olarak verilecek, bir sonraki beşli görüşme tarihi belli olacak, BM Genel Sekreteri yeni özel temsilci görevlendirmesi yapacağını açıklayacak.

Ben, siyaset falcısı mıyım?

Elbette değilim.

Gelişmeleri farklı kaynaklardan takip ederim.

Kıbrıs Türk Halkının çıkarlarını savunmayı görev saysam da, siyasetçinin sözcülüğünü yapmam.

Yazdıklarımı okumayı, ekranlardaki programlarda söylediklerimi dinlemeyi tercih edenlere sonsuz saygım var. O saygımın gereği, derlediğim bilgileri analiz eder yorumumu doğru bilgilerin üzerine inşa ederim. Sonuç da yazdıklarımla örtüşür.

CENEVRE’DE SENARYO, ÖNCEDEN YAZILDI. TARAFLARIN ONAYI ALINDI… EKSİKSİZ, SAPMASIZ UYGULANDI.

***

İş birliği başlığı altında Kıbrıs Türk ve Kıbrıs Rum tarafına, ev ödevleri verildi.

BM Genel Sekreteri güven artırmaya da yarayacak iş birliği alanlarında tarafların kabul ettiklerini, “Dört geçiş noktası açılması, mayınlı bölgelerin temizlenmesi, gençlik teknik komitesinin kurulması, çevre ve iklim konusunda girişimlerin yapılması, ara bölgede güneş enerji sisteminin kurulması, mezarlıkların restorasyonu” olarak açıkladı.

Bizim beklediğimiz doğrudan temas, doğrudan ticaret ve doğrudan uçuş, dünkü listede yok.

Eğer, bu listede ilerleme olursa Temmuz’da daha ciddi işbirliği eklemeleri olabilir.

***

Cenevre’de düzenlenen Kıbrıs konulu genişletilmiş formatlı gayriresmi toplantıya ilişkin bilgilendirmelerde bulunan Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Öncü Keçeli’nin “Önümüzdeki süreçte, Ada’daki iki taraf arasındaki işbirliği kültürünün geliştirilmesine yönelik çabalarımızı Kıbrıs Türk tarafıyla yakın istişare halinde sürdüreceğiz” demesi, tarafların hangi yolda ilerlemek için uzlaştıklarının ip ucunu veriyor.

***

Samimiyetine inanmakta zorlandığım Hristodulidis, Cenevre takviminin tamamlanmasının ardından, “Doğru yönde gelişmeler var. Müzakerelerin yeniden başlaması yönünde ilk önemli olumlu adım atıldı. Bugün, Temmuz ayı sonunda, o zamana kadar kaydedilen ilerlemeyi görmek üzere bir toplantı yapılmasına karar verdik” dedi.

Bunun anlamı gayet açık. Temmuz ayında 5+1 buluşması yeniden gerçekleşecek. O buluşmanın birincil amacı, ilerleme olup olmadığını tespit etmek. İlerleme olmadıysa da, hangi tarafın ilerlemeye engel olduğunu kayda geçirmek.

***

Bir kapıyı açamayanlar şimdi 4 kapı mı açacak?

Dört kapıyı gerçekçi bulmayanlar var elbette. Ben o tarafta değilim. Bir kapı açamayanlara gerekli destek ve cesaret verilirse  4 değil 14 kapı daha açılır. Dört kapının isimlerini de verebilirim.

Almadan vermek Allah’a mahsustur. Kapılar konusunda almak istiyorsanız, karşınızdakinin de “Almış” sayacağı kapı açılımını kabul etmeniz gerekir. Bu kadar basit.

 

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu