Hasan Hastürer

Kimse kem küm etmesin…

Konut sahibi olmak, Kıbrıs Türk toplumunda her zaman öncelikli hedef oldu.

   Cinsiyet ayrımı olmasa da, erkeğin evi ve işi olması önemliydi.

   Bazı yerleşim yerlerinde, örneğin Gönyeli’de ilk ev yapılırken imece anlayışıyla ciddi bir yardımlaşma örneği ortaya konulurdu.

   1963–1974 arası, bir evde birden fazla ailenin yaşadığı örnekler az değildi. Çok sayıda yeni evli genç çift, anne babalarının yanında da kalırdı.

   1974’le birlikte ciddi bir konut bolluğu yaşandı.

   Kabul edelim, Kuzey’de kalan Rum taşınmaz malları, sosyal zemini olan bir iskan, konut politikasıyla değerlendirilmedi.

   Kısa sayılacak süre içinde, konut sorunu ortaya çıkıp, ilk sosyal konutların denemesi yapılması olanakların çarçur edilmesinin göstergesidir.

Var olan olanakların gelecek düşünülmeden dağıtılması, ganimet dağıtmaktı.

***

   Sosyal konut denemesi KKTC’nin önemli yerleşim yerlerinde yapıldı.

   Ancak arkası gelmedi.

   Neden?

   Çünkü sosyal konut projelerinde finansal bir yönetim anlayışı hiç olmadı. Eğer olsaydı, sosyal konut sahibi olanlardan, ödeme güçlerine göre alınacak parayla projenin sürekliliği olurdu.

   Bu çok mu zordu?

   Hayır.

   Düşük faizle borçlandırılacaklardı. Her yıl sosyal konut sandığına, sürdürülebilirlik için kaynak aktarılacak ve sosyal konut sistemi çökmeden devam edecekti.

Olmadı.

Olamadı.

Beceremediler.

   Emlak dünyasında, dıştan gelen taleple patlama yaşanıp, konutlar maliyetinin beş–altı katına satılınca, bizim evsiz gençlerimiz ve insanlarımız için konut sahibi olmak Kaf dağının ardı kadar hatta daha ötelerde, bir hedef oldu.

   Konut sahibi olmak zorlaşırken, kiraların uçuşa geçmesiyle, gençler evlenmekten korktu ya da yarım asır gerilere gidip aile yanında kalmaya başladı.

Gençlerin, bu topraklarda yaşama tercihi için iki temel gereksinimi vardır. Bir; konut, iki; hayatını idame ettirecek işe sahip olmak.

***

   Kimse kem küm etmesin…

   Hiçbir zaman KKTC’de toplumsal gereksinimlere yanıt verecek konut politikası olmadı.

   Olmuş olsaydı, emlak sektöründen yüz milyonlarca sterlinlik servet sahibi olanlar, göklerde uçarken, bu ülkenin gençlerinin konut sahibi olması çok kolay halledilirdi.

Bunun için toplumcu düşünce gerekirdi.

***

   Zaman zaman Müteahhitler Birliği Başkanı 35 bin sterline konut müjdesi verir. Ama arkası gelmez. Bu günlerde 35 bin sterline konut, gene gündemde.

   Öngörüsüz, ekonomik akıldan yoksun, kontrol edemeyeceği servet sahibi olanların yaşadıkları sıkıntılara rağmen, emlak dünyasının elinde olanak vardır. Dahası emlak dünyasının, müteahhitlerin Kıbrıs Türk halkına bu bağlamda borcu da vardır.

***

   Gelelim Ünal Üstel Hükümeti’nin sosyal konut hamlesine.

   Güzelyurt’ta sosyal konut için atılan temeli, alkışlayarak selamlıyorum.

   Sembolik olmamasını dilerim.

   Çünkü ülkedeki konut stokuna rağmen, gençlerimizin çoğunluğunun ödeme kapasitesi konut sahibi olmalarına yetmiyor.

   Sosyal konutlar yapılacak… Sahiplenme kriterleri net bir şekilde belli olacak… Ortalama ödeme yeterliliğine göre ödeme alternatifi yaratılacak… SOSYAL KONUTLAR ADALET DUYGUSU YARALANMADAN, HAK SAHİBİ, SAHİPLERİYLE BULUŞTURULACAK…

Yarın bu konuyu yazmaya devam edeceğim.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu