Hasan Hastürer

Pep Guardiola’yı, dinlerken, buraların bir insanı olarak, utandım…

Sadece İngiltere’nin değil, futbolda dünyanın en güçlü takımlarından biri olan Manchester City’nin Teknik Direktörü Pep Guardiola, basının karşısına geçti… Futbol için söylediklerini gölgede bırakacak şu sözleri, insani duygularla, bir şair gibi paylaştı:

“ … Herkes kendi evini düşünüyor, komşusunu değil. Bugün dünyada olanlara bakın, dinleyin… Biz burada hiçbir şey yapmadan oturuyoruz. Hemen şurada köşe başında oluyor her şey. Ve bir gün buraya gelecek. Biliyorsunuz… Şu an dünyada yaşananlar tam bir adaletsizlik. Burada oturuyoruz ve sadece kendimizle ilgileniyoruz.”

Sosyal medyadaki paylaşımı en az on kez  izledim, dinledim.

Paylaşımın altında da yürek şeklinde Filistin bayrağı…

***

İsrail’in 7 Ekim’de Gazze Şeridi’ne başlattığı saldırılarda en az 15 bini çocuk, 10 bini  kadın olmak üzere  toplam 35 bin 272 kişi ölürken, 79 bin 205 kişi de yaralandı.

Dünyanın çok uzak köşelerinde birinde olsa da fark etmez. Ancak bu insanlık dramı, 21. yüzyıldaki gerçek anlamda soykırım, burnumuzun dibinde, yakınlığı ifade edeceksen,  bir paket sigara içimlik mesafede…

Ülkelerindeki iktidarların genel ya da geleneksel İsrail yakınlığına rağmen, dünyanın hemen hemen her köşesinde, on binler sokağa dökülüyor, üniversitelerde eylemler tüm polis baskılarına rağmen devam ediyor.

***

Peki bizde, Kuzey Kıbrıs’ta, KKTC’de durum nedir?

Ted Guardiola’yı izlerken, dinlerken, buraların bir insanı olarak utandım.

“Filistinli kardeşlerimiz canımız ciğerimiz, onlara İsrail’in yaptıklarını şiddetle kınıyoruz.”

İlk günden bugüne söylenenlerin özü bu.

Çok daha etkili, tüm siyasi parti ve örgütlerin katılımıyla KKTC tarihinin belki de en büyük mitingi düzenlenebilirdi.

Düşünsel denemesi bile yapılmadı.

***

Bir de “Aklınızı başınıza toplayın Kıbrıs’ta Gazze olabilir” içerikli korkutucu, talihsiz açıklamalar yapıldı.

İyi ki Rumlar, “Türkler, bizi Gazze benzetmesiyle tehdit ediyor” demediler.

Türkiye gelene kadar, Rumlar bize saldırdı. Kıbrıslı Türklerin önemli bir kesimi evinden yerinden oldu, şehitler, kayıplar verildi…

Allah o günleri bir daha göstermesin.

Ancak, Türkiye geldikten sonra, Kıbrıslı Türklere bedeller ödetecek, her hangi bir saldırıya cesaret edebildi mi?

Türk askeri buralardayken, cesaret edebilirkler mi?

Denemeye bile cesaret etmezler.

“Rumlar bize İsrail’in Gazze’de Filistinlilere yaptığını yapabilir” demek, Türk askeri varlığına, güvensizlik ve de saygısızlıktır.

Lütfen ağızdan çıkanlar, kulakta duyulsun..

***

Birkaç sohbet ortamında bu konuyu açtığım zaman, Kuzey Kıbrıs’ta İsrail’e tepkinin, Filistin’le dayanışmanın, Kuzey’de mülk edinen, yatırımı olan İsraillileri incitmemek için, cılız kaldığı ifade edildi.

Elbette, “Haklısınız” demedim.

Ancak, Gazze’de yaşanan soykırıma karşı, Kuzey’den reaksiyonun, çok düşük düzeyde olduğu çok kolay görülüyor.

***

İsrail’e tepki Filistin’le dayanışma KKTC’de devlet politikası olmalı ve en geniş anlamda ne yapılabilirse yapılmalıdır.

Gazze’ye mücahit gönderelim demiyorum ama dayanışmamızı etkin bir şekilde göstermek mümkündür.

Bu çerçevede hareket etmek, Kuzey Kıbrıs’ta yaşayan İsraillileri hedef almak değildir.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu