Ünal Üstel: Bakanlar Kurulunda değişiklik yok…

UBP Genel Başkanlığına, ciddi bir oy farkıyla yeniden seçilen Başbakan Ünal Üstel, kolay ulaşılan, iletişimi zor olmayan bir siyasetçidir. Bende bıraktığı izlenim bu.

Cumartesi günkü UBP Kurultayını ve Genel Başkanlık yarışının sandık sürecini, evden izlemeyi tercih ettim. Farklı kanalların yayınlarındaki röportajlar ve gerek duyduğum zaman yaptığım telefon görüşmeleri, gelişmeleri, kurultay salonunda bulunanlardan daha iyi izlememe fazlasıyla yetti.

Uzun yıllar spor yazarlığı da yaptım. Maçtan önce yorum yapmayı, maçtan sonra yorum yapmaktan daha çok severdim. Şimdi de yazılarımı o anlayışımı koruyarak yazarım. 3-4-5 ve 6 Eylül 2024 tarihlerinde UBP’yi yazdım. Esas olan orada yazdıklarımdır. Cumartesi kullanılan oylar ve Pazar günü ortaya çıkan sonuç, o yazdıklarıma eklenecek bir sayfadır.

***

Ünal Üstel’i, Kurultay salonundan ekrana yansıyanlar içinde gördüm ve izledim. Pazar gününe girildiği ilk saatlerde 02.55’te de mesajla bir iletişimimiz oldu.

Pazar akşamüzeri telefonla yarım saate yakın bir sohbet yaptık.

Sohbetimizi yayımlayacağımı söyledim.

“Tamamdır, sor, cevaplarımı vereyim” dedi, gülerek.

Sordum, cevapları aldım.

Benim görevim, verilen yanıtları olduğu gibi aktarıp, değerlendirmeyi okurlara bırakmaktır.

İşte sorularım ve aldığım yanıtlar:

***

HASTÜRER: Yoruldunuz mu?

Ü. ÜSTEL: Yorulmadım dersem yalan olur. Sonuçta biyonik insan değilim. Güzel bir yorgunluk hissediyorum. Bizimkisi de demokratik bir yarış. Atletler yarışırken yorulur, ancak kazananın yorgunluğu, güzel bir yorgunluk olur. Benim ki de öyle.

HASTÜRER: Başkanlık yarışında, kaybetme korkunuz hiç oldu mu?

Ü. ÜSTEL: Doğruya doğru, hiç kaybetme korkusuna kapılmadım. Özellikle KKTC’nin her yanındaki UBP’lilerle buluşmaya başladığım zaman hiç endişem kalmadı. Emek harcadık. Emeklerimin boşa gitmeyeceğinden emindim.

HASTÜRER: Siyasette ciddi deneyiminiz var. Kuzey Kıbrıs’ta siyaset yapmak kolay mı?

Ü. ÜSTEL: Kuzey Kıbrıs’ta siyaset yapmanın sanıldığından zor olduğunu yaşayarak öğrendim. Uzun yıllardır, aktif siyasetin içindeyim, insanın bu kadar kolay hedef alınabileceğini Başbakan olduktan sonra çok daha iyi anladım.

Bu yolda beni yalnız bırakmayan herkese elbette teşekkür ederken, her zaman yanımda olan eşime ve çocuklarıma özellikle teşekkür ederim.

HASTÜRER: Bazıları size emanetçi başbakan, emanetçi UBP Genel Başkanı dedi. Böyle diyenleri duyduğunuzda ne hissederdiniz?

Ü. ÜSTEL: Başbakanlık ve genel başkanlık görevini üstlendiğim ilk günden bugüne asla kendimi emanetçi görmedim. Elbette, daha önce de hiçbir görevde, görmedim. Bir görevi hak edersem üstlenirim. Böyle olunca da emanetçi hissetmek gibi bir düşünceniz olamaz. Hem unutulmasın her görev bir emanettir. 6 bin 5 yüzün üzerinde üye bana oy verdi. Genel Başkan seçildim. Bu bir görev vermek yanında, bir görevi bana emanet etmeleridir de. Bazıları farklı yorumlar ben böyle yorumlarım.

HASTÜRER: Türkiye ile ilişkilere nasıl bakıyorsunuz?

Ü. ÜSTEL: Bu soruyu sormanıza özellikle memnun oldum. Anavatan Türkiye, bizi hiçbir zaman yalnız bırakmadı. Bazıları, şimdi Türkiye ile kavganın zamanı değil, der.

Türkiye ile kavga, bazıları için ötelenen bir amaç mıdır? Benim ve partim için değil.

Türkiye ile uyumu eleştirenleri anlamakta zorlanıyorum… Başbakan ve UBP Genel Başkanı olarak Türkiye ile seviyeli, nitelikli bir kader birliğine hep özen gösterdim. En son başbakanlık görev süremde, en başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere, Türkiye Cumhuriyeti’nin her kademesindeki yetkililerin hükümetimize, halkımıza saygısını, sevgisini ve değer verişini yaşayarak gördüm. Teşekkür etmem gerekirse de teşekkür etmeyi, insanca bir davranış olarak görürüm.

HASTÜRER: Sizden beklentiler, talepler sizi korkutuyor mu?

Ü. ÜSTEL: Siz, ‘Ünal Üstel, şimdi ateşten gömleği giydi’ diye yazdınız. Bunu görevin mesuliyeti bakımından yazdınızsa bir sorun yok. Zorluk ya da başaramama korkusu düşüncesiyle yazdınızsa, beni iyi tanımadınız demektir. Kampanya döneminde Kuzey Kıbrıs’ın her yerini gezdim. İnsanlar beni tanıdıkça daha çok sevdi. Sözümün eri olduğumu pek çok yerde söylediler. Elimden geleni yapacağımdan kimsenin şüphesi olmasın. Benim görevim, çare üretmek, sorunlara kronikleşmeden çare bulmaktır.

HASTÜRER: Seçim döneminde kırgınlıklar olur. Sizi kıranlar oldu mu?

Ü. ÜSTEL: Ben sadece UBP’nin değil, toplumun da Ünal abisiyim. Genel Başkanlık seçimi nedeniyle, öteki aday arkadaşlarla bir yarışımız vardı. Kırgınlık olabilir. Ben unuttum. Ben sadece, bana oy verenleri değil, o vermeyenler dahil, tüm UBP’lileri ve devamında halkımızı kucaklıyorum.

Gidecek yolumuz var. Kırgınlıklar hatırlanarak yola devam edilmez.

HASTÜRER: Bakanlar Kurulunda değişiklik yapacağınız konuşuluyor. Kimler kalıcı, kimler gidici? Bakanlar Kurulunda değişiklik düşünüyor muşuz?

Ü. ÜSTEL: Kıbrıs’ta siyasi dedikodular çok sevilir. Her zaman için Bakanlar Kurulunda değişiklik konuşulur. Ben dahil, hiç kimse için makamlar kalıcı değildir. Ancak bakanlar kurulunda, değişiklik düşüncem yok. Herkes işine baksın. Halkımızın bizde hizmet beklentileri var. Bugüne kadar başardıklarımız, bundan sonrasının da işaretidir.

HASTÜRER: Kazandığınız kesinleştiği zaman, sizi ilk kim kutladı?

Ü. ÜSTEL: Beni hiç yalnız bırakmayan ve Kurultay salonunda da yanımda olan eşim Zerrin Üstel, beni ilk kutlayan oldu. Hemen ardından da Hasan Taçoy.

HASTÜRER: Dinlenmeye zaman ayıracak mısınız?

Ü. ÜSTEL: Öyle bir lüksüm yok. Birkaç gün belki tempomu düşürürüm. Sonrasında son sürat devam