Yavaş’ın katılmayacağı CHP ön seçimi için neler konuşuluyor?
Yavaş ön seçime katılmayacak ama yıpratıcı bir rekabete de girmeyecek. Peki seçime kadar başka formüller mümkün mü? Seçime çoklu adayla girilirse centilmenlik anlaşması yapılabilir mi?
![](https://noktakibris.com/wp-content/uploads/2025/02/68710648_1004-780x470.webp)
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) bir sonraki genel seçimdeki cumhurbaşkanı adayını ön seçimle belirleme kararını resmen alırken, “iki forvetten” biri olan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı (ABB) Mansur Yavaş‘ın ön seçime katılmama kararının olası sonuçları tartışılıyor.
Son dönemde iktidarın ağırlıklı olarak İstanbul’da yoğunlaştırdığı CHP’li belediyelere yönelik baskı politikası devam ederken, CHP bir sonraki cumhurbaşkanlığı seçiminde göstereceği adayı parti üyeleri arasında yapılacak ön seçim ile belirleme kararı almıştı. Parti Meclisi tarafından onaylanması gereken bu kararı CHP Genel Başkanı Özgür Özel TBMM’deki grup toplantısında açıklamıştı.
Bu gelişmenin ardından iki güçlü aday olan Mansur Yavaş ile İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı (İBB) Ekrem İmamoğlu’nun adayın açıklanmasına ilişkin zamanlama ve ön seçim ile ilgili farklı görüşlerde olduğu kulislere yansımıştı.
Özel bugünkü kritik Parti Meclisi öncesinde dün gece Yavaş ve İmamoğlu ile buluşurken, Yavaş’ın bu görüşmede ön seçimde aday olmayacağını aktardığı öğrenildi.
Parti Meclisi’nden ne karar çıktı?
Yavaş’ın ön seçimle ilgili kararı sabah saatlerinde gündeme düşerken, Parti Meclisi saat 12.30’da Özel başkanlığında toplandı.
Ön seçim takvimi, uygulama yöntemi, aday adaylarının başvuru kriterleri ve hazırlanan yönergenin konuşulduğu toplantıda ön seçim tarihinin açıklanması konusunda Merkez Yürütme Kurulu’na yetki verildi. MYK da Parti Meclisi’nin ardından toplandı.
ANKA’nın haberine göre Özel ön seçim tarihini yarınki grup toplantısında açıklayabilir.
Bu arada PM toplantısı sürdüğü sırada Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın CHP’de 4-5 Kasım 2023’te gerçekleşen 38. Olağan Kurultayı hakkında “şaibe” iddialarına ilişkin inceleme başlattığı bilgisi geldi.
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan şaibe iddialarını son günlerde sık sık gündeme getirirken, CHP’nin eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da KRT’deki bir yayında “Sükut ikrardan gelir” diyerek CHP yönetimine iddialara ilişkin açıklama yapma çağrısı yapmıştı.
Açıklamaları nedeniyle Kılıçdaroğlu ve Akif Hamzaçebi de tanık sıfatıyla ifadeye çağrıldı ancak gitmeyeceklerini açıkladılar.
PM toplantısında soruşturma ile ilgili gelişmeler de ele alındı.
Yavaş’ın kararının anlamı ne?
CHP içinde yapılacak bir ön seçimde kazanma ihtimalinin düşük olacağını ancak Türkiye genelinde daha yüksek bir karşılığı olduğunu hesaplayan MHP kökenli Yavaş’ın bu yarışa katılmama kararının anlamı ve sonuçları ne olabilir?
DW Türkçe’nin edindiği bilgiye göre dün geceki toplantıda ön seçime katılmayacağı ama partiyi de yıpratmayacağını aktaran Yavaş bundan sonraki süreçte genel seçmenler nezdindeki çalışmalarını ve görünürlüğünü sürdürecek ancak ön seçimden çıkacak isimle yıpratıcı bir rekabete girmeyecek.
DW Türkçe’ye konuşan Yavaş’a yakın isimler “partiye zarar verecek en ufak hareketten bile kaçınacaklarını” belirtiyorlar.
Mansur Yavaş kendisine danışılmadan alınan ön seçim kararının yanlış bir metot olduğunu ve Türkiye genelini yansıtmadığını düşünüyor. Sadece CHP üyelerinin seçeceği bir adayın açıklanmasındansa CHP üyelerinin de içerisinde olduğu ama halkın tamamına yansıyan bir süreç işlesin istiyor.
Yavaş’a yakın kaynaklar ön seçim ve adaylık kararı ile ilgili zamanlamanın da erken olduğunu, halkın farklı dertleri varken bu sürecin parti içinde aylarca konuşulacak bir ikilik çıkarma riski bulunduğunu ve sıkıntılara yol açabileceğini de belirtiyorlar.
Peki bu karar Yavaş’ı CHP’den ayrılmaya götürür mü?
Edinilen bilgiye göre şu anda öyle bir durum görünmüyor. Yavaş’ın ön seçime girmeme kararını hem partinin yıpranmaması için hem de metodu yanlış bulduğu için aldığı söyleniyor.
Sert: Bu bir ara formül
İktidarın CHP üstündeki baskısını farklı yöntemlerle artırdığı günlerde gündemde bir de adayın kim olacağı ile ilgili tartışmalarla yer alan parti için yaratılan bu imajdan memnun olmayan partililer ise Yavaş’tan farklı olarak zamanlamanın erken olmadığını düşünüyor.
PanoramaTR Araştırma Direktörü Osman Sert “çok aktörlü, çok gündemli, çok hedefli bir CHP görüntüsü” bulunduğunu ve bunun CHP’ye zarar verdiğini söyleyerek, ülkenin ekonomiden diplomasiye pek çok gündemi varken CHP’nin enerjisini boşa harcadığını kaydediyor.
Sert, bu durumu aşabilmek için de bir çözüm bulmaları gerektiğini belirterek, şunları kaydediyor:
“Ben bu ön seçimi, Özel İmamoğlu ve Yavaş’ın bir araya gelmesini bir ara formül, bir geçiş formülü olarak görüyorum. Yani bu bir nihai karar değil. Ön seçimden çıkacak olan sonuç, sonrasında devam edilecek pozisyon, Yavaş’ın ön seçimlere katılmaması bize CHP’nin nihai cumhurbaşkanı adayının kim olacağına dair yüzde 100 bir sonuç vermiyor.”
Mansur Yavaş’ın İmamoğlu’na bir siyasi yasak gelmesi durumunda aday olma opsiyonunu yine gündeminde tuttuğu öngörüsünde de bulunan Sert, “Bu CHP’nin de işine gelir. Çünkü CHP de Yavaş’ı tümüyle diskalifiye etmek istemez, oradan devşirdiği bir toplumsal destek de var” yorumu yapıyor. Sert’e göre gelinen son durum biraz şartların dayattığı, aktörlerin hem arzuladıkları hem de mecbur kaldıkları bir ara formül.
CHP ön seçiminden çıkacak sonucun partiyi 2028 Cumhurbaşkanlığı seçimlerine de taşıyabileceğini ama aynı zamanda çıkan sonuç üzerine ara formüller de üretilebileceğini belirten Sert, konunun İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanı adayı olduğu, Yavaş’ın da farklı bir formülle sürece dahil olduğu bir noktaya da evrilebileceğini ifade ediyor.
Sert “Dolayısıyla ne Yavaş’ın ön seçime katılmamasını toptan CHP’nin cumhurbaşkanlığı stratejilerinin dışında olarak okumak doğru, ne de çoklu adaya gidiliyor bu saatten sonra alternatif yok diye okumak doğru” diyor.
Çoklu adaya doğru mu gidiliyor?
Yavaş’ın ön seçime katılmama kararının ardından muhalefetten iki güçlü ismin de aday olacağı bir seçime mi doğru gidilip gidilmeyeceği de konuşuluyor.
Cumhurbaşkanlığı seçiminde partiler aday gösterebildiği gibi 100 bin imza toplayan da aday olabiliyor.
Bu kapsamda gündemdeki sorulardan biri Yavaş’ın başka bir partiden ya da bağımsız aday olup olmayacağı. Yavaş’a yakın kaynaklar buna ilişkin alınan bir karar olmadığını ve daha seçime kadar geçecek 2-3 yılın Türkiye gibi bir ülke için uzun bir zaman dilimi olduğunu ifade ediyor.
Peki hem İmamoğlu hem de Yavaş’ın seçime girmesi muhalefetin kaybetmesine yol açar mı ya da olası bir ikinci turda daha az oy olan diğeri adına çekilerek destek verir mi?
Yavaş’a yakın isimler bunun hassas bir süreç olduğuna ve doğru yönetilmesi gerektiğine dikkat çekiyor ve iki tarafın da bu konuda bir nevi bir centilmenlik anlaşmasıyla hareket etmesi gerektiğini belirtiyor. İki tarafın da ulaştığı farklı kesimler bulunduğunu söyleyen bu isimler, bu kesimlerin bir arada tutulması için tek aday mı yoksa iki aday olup oyların konsolide edilmesiyle seçim ikinci tura gidince bir birleşim yapılmasının mı gündeme gelebileceği gibi formüller için hassas olunması gerektiğini kaydediyor.
İktidarın da tüm dinamikleriyle bu sürece de dokunacağını ve altını oymaya başlayacağını söyleyen kaynaklara göre fazla aday olursa da bu dinamiklere karşı dirençli ve hassas bir süreç yürütülmeli.
Bu arada Yavaş’ın dün geceki üçlü buluşmada yazar Ali Taş’ın Antalya Körfez gazetesinde kaleme aldığı “Centilmenlik Anlaşması ve Kaygı Eşiği” başlıklı makalesini okuduğu Yavaş’a yakın isimler tarafından doğrulanıyor.
Makalede eski Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı ve eski Antalya Milletvekili Hasan Subaşı’na atıfla şu uzlaşı yolu öneriliyor:
“Ön seçim yapılacaksa dışarıda kalan diğer aday, dilerse partisine bağlılığını ifade ederek 100 bin imzayla cumhurbaşkanlığı seçimine bağımsız katılabilir. Seçim ikinci tura kalacaktır ve üç adaylı bir seçim olacaktır. CHP’li iki başkan her bölgeden oy alacak, muhalif oylar en yüksek seviyeye çıkacaktır. Yine anlaşma gereği ilk turda daha az oy alan aday ise diğer adaya tam desteği peşinen kabul ederek dilerse cumhurbaşkanlığı yardımcılığı da kabul edebilecektir.”