Hasan Hastürer

Devlete, cumhuriyete sahip olmak kazanımdır…

Zamanın akışını asla kontrol edemeyiz.

Bir söz var, akan suda birden fazla yıkanılmaz.

Akıp giden zaman da, birde fazla yaşanmaz.

Yıldönümleri, yıl farkıyla, o tarihi olayı, anmak, kutlamak ya da sorgulamaktır.

1963 K. Kaymaklı göçmeni olduğumu yazar, söylerim. 1963 – 1974 arası 11 yıl.

20 Temmuz 1974 – 20 Temmuz 2024… Aradaki zaman farkı tam 50 yıl… Yarım asır. 1963 – 1974 arasının neredeyse beş katı.

20 Temmuz Barış Harekatı, 20. Yüzyılda Kıbrıs’ın tarihindeki, siyasi, kültürel, ekonomik ve demografik değişim etkileri bakımından en önemli olaydır.

Kıbrıs sorununun çözümsüzlüğü, 20 Temmuz 1974 Barış Harekatı’nın önemini azaltmaz.

***

Daha önce kaleme aldığım yazılarımda da belirttim.

20 Temmuz 1974, Kıbrıs adasının tarihinde, en önemli tarihlerinden biridir.

Kıbrıslı Türkler açısından, ilk sırada yer alan kilometre taşı nitelikli bir tarihtir.

1571’de Kıbrıs adasında Venedik egemenliği, Osmanlılar tarafından sonlandırılmış, ada Türkler tarafından fethedilmiştir. Atalarımız, o fethin sonrasına Anadolu’dan adaya gelmişti.

Uzun tarih özetlemesine gerek yok.

1878’de ada İngiliz idaresine geçti.

Atalarımız, adada “Osmanlı bakiyeleri” olarak anılmaya başlamıştı. Kıbrıslı Türkler, tüm olumsuz koşullara rağmen, bu topraklarda tutunmayı başarmıştır.

Eğer adada Kıbrıs Türk varlığı olmasaydı, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kurucu ortağı olunmaz, o kurucu ortaklı Türkiye’ye garantör ülke statüsü kazandırmazdı.

***

Dün de yazımda işaret etmiştim…Kıbrıslı Ortodoks Rumlar, Venediklilerden kurtulmak için Osmanlı İmparatorluğundan yardım istedi.

Ada fethedildi.

Venediklerinin adeta talan ettiği Rum Kilisesinin, bütün varlıklarına yeniden sahip olması sağlandı.

Dahası kiliseye, Rum toplumunun liderliği anlamına gelen yetkiler verildi.

Peki en başta kilise ve Ortodoks Kıbrıslı Rumlar bunun değerini bildi mi?

Kesinlikle bilmediler. İngilizlere karşı verilen mücadelede hedefleri adanın Yunanistan’a bağlanmasıydı.

Elbette Kıbrıslı Türkler, ENOSİS’i kabullenemezdi.

Böyle olunca, Kıbrıslı Türkler de ENOSİS önünde yok edilmesi gereken bir engel olarak görüldü.

***

20 Temmuz 1974’te Barış Harekatı gerçekleşene kadar Kıbrıslı Rumlar ENOSİS idealinden vazgeçmedi.

15 Temmuz 1974’te Yunan Cuntası ve EOKA B tarafından Makarios’a karşı darbe gerçekleştirdi. Makarios’un darbecilerin elinde kaçabilmesi ve devamında Türkiye’nin askeri müdahaleyle Barış Harekatı’nın gerçekleştirmesi Kıbrıs adasından yeni bir sayfanın açılmasını sağlamıştır.

İkinci Harekat, mevcut iki bölgeli yapıyı fiziki yaratmıştır. Güneydeki Türklerin, Kuzey’e, Kuzeydeki Rumların ise Kuzey’e geçişiyle, iki bölgeli iki toplumu yapı var olmuştur.

***

Rumların, 21 Aralık 1963’ten günümüze Kıbrıs Cumhuriyeti devletinde işgali devam etmektedir.

Tanınmış bir devlete sahip olma konfor ve avantajı nedeniyle müzakere masasında, çözüme yanaşmamaktadırlar. Çözümü değil, müzakereleri istemeleri, samimiyetsizliklerinin göstergesidir.

1974 sonrası önce Otonom Türk Yönetimine, ardında Kıbrıs Türk Federe Devletine ve 15 Kasım 1983’te Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetine sahip olduk.

Devlete, cumhuriyete sahip olmak kazanımdır.

En önemlisi Rum korkusundan uzak yaşama, özgürlüğe sahip olduk. Demokrasi ile bağlantılı sorgulamalar olsa da, özgürlük belki de en önemli kazanımdır.

Bu kazanımları koruyup, geliştirmek esas olmalıdır. Koruyup, geliştirme olmazsa kazanımlar, kalıcı hale gelmez.

***

Bu gün 20 Temmuz 2024…

20 Temmuz Barış Harekatı’nın 50. Yıldönümü…

Halkımız, sıkıntı ve gelecek kaygısından uzak olarak KKTC’ye sahip çıktığı oranda, 20 Temmuz’lar da daha bir bayram coşkusuyla kutlanacaktır.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu