Hasan Hastürer

Kıbrıs sorununda, ne zaman hareketlenme olabilir?

Yunanistan Dışişleri Bakanı Yorgos Yerapetridis, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Rum Başkanı Nikos Hristodulidis’in bir an önce masaya oturması çağrısı yaptı.

Satır aralarında, Erdoğan-Miçotakis görüşmesinde, Kıbrıs sorununun çözümünde görüş ayrılıklarına rağmen, müzakerelerin başlama koşullarının oluşmasıyla ilgili, düşük tempoda da olsa bir çaba olduğu okunuyor.

***

Rum tarafının, Hristodulidis ve ekibinin, niyeti, öncelikle BM gözetiminde Tatar’la, Hristodulidis’in müzakere masasında buluşması.

Rum Hükümet Sözcü Yardımcısı Yannis Antoniu, önceki gün Yorgos Yerapetridis’in, Hristodulidis-Tatar görüşmesine ilişkin açıklamalarını yorumlayarak şunları söyledi. “Yunanistan hükümeti de Kıbrıs Cumhuriyeti gibi çeşitli kanallar aracılığıyla bu yönde baskı uyguluyor, elimizdeki en önemli araç, AB mekanizmalarıdır, Avrupa Konseyi’nin Türkiye-AB meselelerini Kıbrıs sorunundaki gelişmelerle ilişkilendiren kararlarını kullanıyoruz.

   Şu anda, iki lider arasında Holguin’in de katılımıyla bir görüşme yapılması için sarf edilen çabaların bir sonuca ulaşacağı konusunda iyimser olmamızı sağlayan bazı süreçler devam etmektedir.

   Bizler Holguin’in bu girişimine yatırım yapıyoruz, işlerin ilerlediğini görmek istiyoruz, biz kendi adımıza onun misyonunu kolaylaştırıyoruz, Genel Sekreter’in çabalarını kolaylaştırıyoruz.

   Sorun bizim sorunumuzdur, bu nedenle işlerin ilerlemesini istiyoruz, ancak bunun tek taraflı olarak, diğer taraf ortak bir irade gösteren adımlar atmadan yapılamayacağını biliyorsunuz.

   Bizim için mesele suçlama oyununa (blame game) girmek değil, ancak bir çıkmaza girdiğimizde, Holguin’in hazırladığı raporların, tam olarak ne olduğunu ve hangi tarafın böyle bir politika izlediğini not etmesini talep edeceğiz.”

***

Şu an için Yunanistan Dışişleri Bakanı’nın söylediklerinde daha önemli olan Kıbrıs Rum tarafının, tutumunda bir değişiklik olup olmadığıdır.

Kıbrıs Türk tarafı, DOĞRUDAN UÇUŞ, DOĞRUDAN TİCARET VE DOĞRUDAN TEMASI, bütünlüklü, iyi niyet göstergesi olarak talep etse de, örneğin doğrudan uçuş konusuna bulunacak formülü, masaya oturma için kabul edebilir.

   Rum tarafı, görüşmeleri çözüm için bir araç olmaktan çıkarıp, amaç haline getirmiştir. Yannis Antoniu’nun açıklamaları tam da bunu anlatıyor.

Bir başka deyişle Hristodulidis’i ele veriyor.

***

   Çeşitli, farklı kaynaklardan dinlediklerimi, derleyip toparladığım zaman, 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti kurulurken, İngiltere ile birlikte hareket eden Türkiye ve Yunanistan, şimdi ikili hareket etmeyi tercih ediyor.

   Bu tavrın özeti de şu: “Kıbrıs sorunu, adadaki Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslı Rumlar üzerinden bir Türk – Yunan sorunudur. Bu durumda İngiltere’nin süreçte yeri olmamalı. Adadaki İngiliz üslerinin geleceği konuşulacaksa, o zaman İngiltere’nin masada yeri olur.”

İngiltere’nin devre dışı kalması mümkün mü?

Tabii ki mümkün.

   Masada bir taraf daha olacaksa. Türkiye ve Yunanistan’ın statüsünde olmadan, Avrupa Birliği, olabilir. Çünkü sonuçta bir çözüme ulaşılacaksa, anlaşma içeriğinin AB tarafından birincil hukuk kabul edilmesinin yaşamsal önemi var.

***

Kıbrıs sorununda, çözüm amaçlı müzakereler için, zaman hareketlenme olabilir?

   Holguin’in görev süresi Temmuz başında, 5 Temmuz’da tamamlanır. Oraya kadar ciddi gelişme olmayabilir. Ancak, Ağustos sıcağında bir takım gelişmelerin başlaması ve Eylül ayında önemli kabul edilecek bazı gelişmelerin olması güçlü olasılıktır.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu