Kıbrıs

Holgiun’in açık mektubu… “Şimdi farklı düşünmeliyiz”

Lefkoşa, 7 Temmuz 24 (TAK): BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in Kıbrıs müzakere sürecinin yeniden başlaması için ortak zemin olup olmadığını araştırmak üzere atadığı Kişisel Temsilcisi Maria Angela Holguin’in 6 aylık görev süresi dün doldu.

Holguin, Kıbrıslı Türklere ve Rumlara hitap ettiği açık bir mektup yayımladı. Politis, Holguin’in mektubunu “Şimdi Farklı Düşünmeliyiz” başlığıyla manşete çekti.

Gazete Holguin’in şu sözlerini öne çıkardı: “Geçmişte gerçekleşmeyen beklentiler yaratan, büyük anlaşmazlıklar ve hayal kırıklıkları oluşturan çözümlerden uzaklaşmamız önemli.”

“Tarih bize, olumlu değişikliklerin liderler neyin tehlikede olduğunu kabul edip vatandaşlarının ve toplumlarının uzun vadeli refahına odaklandığı zaman alındığını öğretti.”

-Alithia: “Tünelin ucu karanlık”

Öte yandan Alithia Holguin’in Genel Sekreter’in Kişisel Temsilciliği görevine Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis’in inisiyatifi üzerine getirildiğini ancak Holguin’in görev süresinin bitiminde müzakerelerin yeniden başlamaması bir yana Rum tarafının BM ile arasının bozulduğuna dikkat çekti.

Gazete haberi “Tünelin Ucu Karanlık… Maria Angela Holguin Cuellar’ın Misyonunun Bitiminde Kıbrıs Sorunu BM Genel Sekreteri’nin Şimdiye Kadarki En Kötü Raporunu Aldı” başlıklı manşete çekti.

Holguin’in (Kathimerini gazetesine 16 Haziran 2024’te verdiği söyleşide) “Hristodulidis hükümetinin önünde çok net bir resim var ve prosedürün kilidin nasıl açabileceğini biliyor” diyerek Kıbrıs sorununda sürecin kilitli kalması konusunda Nikos Hritodulidis’e yönelik net imada bulunduğunu anımsatan gazete, Ada’ya yaptığı ikinci ziyaret çerçevesinde ise Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın Kıbrıs sorununda ilerleme sağlanmasına karşı olduğunu hiç gizlemediğini, bu nedenle çabasına Tatar’dan değil Hristodulidis’ten destek beklediğini söylediğini hatırlattı.

Gazeteye göre Holguin’in ardından Genel Sekreter’in Kıbrıs’taki Özel Temsilcisi ve Barış Gücü Misyon Şefi Colin Stewart, Güvenlik Konseyi’ni bilgilendirmesi öncesinde Hristodulidis ile yaptığı görüşmenin ardından iki tarafı ara bölgeyi militarize etmekle ve Barış Gücü ile iş birliği yapmamakla suçladı. Bunun ötesinde Rum yönetimini, Ara Bölgede bulunan ve mahsur kalan 30 siyasi göçmene karşı duyarsız kalmakla suçlayarak uluslararası alanda teşhir etti.

Gazete bu insani drama cevap vermek yerine göçmenlere yeni bir geçiş noktası sağlamayacağını söyleyen Hristodulidis’im “gerilim vererek Stewart’a sesini yükselttiğini ve Mülteciler Yüksek Komiserliği yetkisi dahilinde iken onu “yetkisi dahilinde olmayan konulara karışmakla” suçladığını yazdı.

Hristodulidis’in Stewart’a yanaşmaya çalışmadığı gerilmelerinden rahatsız olmuş bile görünmediğini aksine, Güvenlik Konseyi’ni bilgilendirecek kişi olan Stewart’ı “misyonunun dışına çıkmakla” suçladığını hatırlattı.

Hristodulidis’in Stewart’tan sonra Güvenlik Konseyi Başkanı Rus Daimi Temsilci Vasili Nebenzia ile de zıtlaştığı hatırlatılan haberde Holguin’in misyonunda başarısız olmasından her iki tarafı da sorumlu tutan, Crans Montana’nın federal çözüm için son fırsat olduğunu söyleyen Nebenzia’yı da “konu hakkında hiçbir şey bilmemekle” suçladığı anımsatıldı.

Gazeteye göre bütün bunların üzerine geçen Çarşamba da BM Genel Sekreteri’nin İyi Niyet Misyonu ve Barış Gücü rapor taslaklarının geldi.

Güvenlik Konseyi’ne yönelik rapor taslaklarında Kıbrıs sorununda en ufak bir ilerleme olmadığına aksine iki tarafı ayıran uçurumun daha da büyüdüğüne dikkat çeken Guterres, ortamın ve iki toplum ilişkilerinin iyileştirilmesi için telkin, yorum ve fikirler ile yetindi.

Gazete Guterres’in önerdiği güven yaratıcı önlemlerin, sorunu çözme hedefli yaklaşım ön şartları yaratmaktan çok fiili bölünmüşlüğü normalleştirme eğiliminde olduğuna dikkat çekti.

Haberde, Rum Yönetimi Başkanlığı görevini aldığı zaman öncelikli hedefinin Kıbrıs müzakerelerini Crans Montana’da kaldığı yerden yeniden başlaması olduğunu söyleyen Hristodulidis’in, kendi inisiyatifiyle atandığını söylediği Holguin’in Kişisel Temsilcilik misyonu sona ererken müzakerelerin yeniden başlamadığına aksine Rum tarafının BM ile ilişkilerinin bozulduğuna vurgu yapıldı.

Hristodulidis’in Holguin tarafından “nasıl yapacağını bilmesine rağmen sürecin kilidini açmamakla” suçlandığını, Rum tarafının, çıkmazın devam etmesinin ortak sorumlusu ilan edildiğini kaydeden gazete haberini “Tünelin ucunda ışık yok. Sadece karanlık var” yorumuyla tamamladı.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu