Derviş Doğan

Ah o Cambridge..

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar Kıbrıs Türk Ticaret Odasının genel kuruluna katıldı. Tatar,burada yaptığı konuşmasında, “Oy kaybı demek olsa bile doğruları söylemek gerek böyle asgari ücret olmaz. Bin dolar asgari ücret olmaz” dedi.

Lakin ülkede kullanılan para biriminin TL olduğunu halkın yüksek enflasyon altında ezildiğini,bu yetmezmiş gibi   her ürünün her kalemin dövize endeksli fiyatlandırıldığı konusunu atladı Sayın Tatar. Hoş aynı ülkede yaşıyor olmamızdan mütevellit bütün bu dezavantajları bilmiyor olamaz herhalde, nihayetinde yıllarca bu ülkede maliye bakanlığı yapmış,öncesindeki iş hayatında önemli ticari grupların hesap kitap işleri ile meşgul olmuş bir kişi kendisi.

Dolayısıyla bunu atladığını zannetmiyorum. Evet bugün bin dolar asgari ücret olmayabilir, hatta bunu tartışabiliriz ve fakat bundan önce yapılması gerekenlerin hayata geçirilmesi gerekir. Nedir o yapılması gerekenler?Hayatın ucuzlatılması.

Yani serbest piyasa ekonomisi adı altında etiketlendirilen ürünlerin fahiş bedellerinin önüne geçmek. Bunu yapabiliyor musunuz? Hayır! Yapabilmiş olsaydınız dün 5 liraya aldığımız bir ürünü bugün 8 liraya,yarın 11 liraya almış olmazdık.Dolayısıyla bunu denetim altına almadığınız sürece hayatı alacağınız etkin tedbirlerle ucuzlatmadığınız bir ortamda  asgari ücretin bin dolar olup olmaması konusunu konuşmaya cüret bile etmeyin bence..

Sayın Tatar devam ediyor ve diyor ki; ülkenin  daha önce 1 milyar dolar olan ithalatı şimdi 3 milyar dolar oldu. Ve bunu başaranları kutladığını söylüyor.  Tatar, 1 milyar dolardan 3 milyar dolara çıkan ithalatı  refahın göstergesi olarak addediyor.

Oysa bu ne bir başarıdır,ne de refahın göstergesidir. Nitekim yaptığınız bir ihracat varsa ve yapılan bu ihracat,ithalata denk gelmezse yani denge kurulmaz ve makas açılırsa  burada ciddi bir bütçe açığı ile karşı karşıya kalır ülke üstelik bu dışa bağımlılığını artırır. Hayatını hesap kitap işleriyle geçiren, önemli şirketlerin muhasebelerini tutan Cambridge mezunu bir iktisat adamının bütün bunları hesaba katmamış olabileceğini düşünmek istemiyorum.  Dolayısıyla belli ki Sayın Tatar burada realiteleri ortaya koymak ve doğru tahlil yapmak yerine  taraf olmayı seçti..

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu