Aklın yolunu terk ederken topluma zarar veriyorsunuz.
Öyle anlaşılıyor ki ayakları yere basan bulunduğumuz pozisyonu iyi tahlil eden bir yönetim anlayışından oldukça uzaklara savrulduk. Bu nedenle uluslararası toplumdan her gün biraz daha uzaklaşıyoruz.
Belki de yapılmak istenen budur, bilemiyorum.. Bildiğim gerçek uluslararası hukuk, şu, bu; bu tür konular bizim “İki Devlet” destekçilerinin pek alakadar olduğu konular değil,yani ilgi alanları da bu değil.
O nedenle bu konulara hiç boşuna girmeye gerek yok. Onların gündemleri de öncelikleri de farklı zira..
Konu bireysel menfaatlerine varacaksa akan sular durduğundan, talep ettiğiniz şeyle ilgili bu ‘ufak’ detayı hatırlatmakta fayda var; Hani hararetle savunuyorlar ya eşit egemen iki ayrı devlet şeysi diye..İşte
O “iki devlet” hayalinde olan değerli dostlar bilecekler ki bugün bu gerçekleşirse ki çok da mümkün görünmüyor ve fakat bunun gerçekleştiğini düşünelim işte o zaman dünyanın birçok yerine vizesiz şartsız şurtsuz gitmelerini sağlayan KC kimlikleri, pasaportları artık olmayacak.
Yüzlerce gencimizin Avrupa’daki yüksek öğrenim hedefi ortadan kalkacak.. Biliyorsunuz Sayın Cumhurbaşkanımız Londra’da yaptı lisans eğitimini, hatta bunun öncesi de var. Lakin gel gelelim bugün gençlerimize bu yolu kapatacak politikalara aracılık yapıyor öncülük ediyor kendisi.
Bu bir tezat değil mi? Hade onu geçtim vicdan diye bir duygu vardır, yanlışa yanlış,doğruya doğru diyen bir sestir bu.. Malum ki o kimlikler olmayınca, AB vatandaşlığınız da haliyle olmayacak. AB ülkelerinde bedava üniversitelere gitmeler, AB burslarından faydalanmalar yok; estek köstek projelerle AB fonlarından faydalanmak da yok.
Ben diyorum ki olmayacak duaya hep birlikte pohpohlanarak amin derken, bunları da aklınızın bir köşesinde tutun belki lazım olur.