Bu durum, iyiye işaret etmiyor …

Çözüm birçok sorunu ortadan kaldırmaya yönelik adımları beraberinde getirecek gerçeğini bir tarafa bırakıp kriz üstüne kriz yaratmanın bu Ada halklarına hiçbir yarar sağlamayacağı aşikar bir gerçeklik değil midir?
Mülkiyet krizi sadece bunlardan biri ve patlamaya hazır bir bomba gibi önümüzde duruyor. Schengen krizi ise gelmektedir.. Nitekim Kıbrıs Cumhuriyeti adı altında Rumların Schengen bölgesine üye olma talebi ile başta Güney Kıbrıs’a geçişler olmak üzere ‘yeşil hat’ üzerinden yapılan ticarete blok oluşturacağı da çok açık.
Böylesi yaşamsal öneme haiz konuların varlığı devam ederken bunu görmezden gelerek liderlerin ideolojik beklentileri doğrultusunda tek taraflı olarak sürdürdükleri politikalar nedeniyle adanın kronik hale gelmiş bölünmüşlüğü daha katı bir zemine doğru kalıcı hale geliyor.
Bunun zararını elbette bütün Kıbrıslılar görecek. Dolayısıyla adanın her iki yarısına dağılmış Kıbrıslıları geleceğe dair olumlu adımların beklediğini söylemek doğru bir tespit olmaz.
Nitekim bu duruma pek de itirazı olmayan çaresiz kabul edişlerin yaşandığı ada halklarının bireysel kurtuluş çabası içinde kendilerine yaşam alanı yaratma mücadelesi verdiklerini görüyoruz.
İşte bu çaresiz kabul edişin dayattığı ve doğru kulvarda olmayan siyasetin tercih edilmesi gibi bırakalım ne olacaksa olsun yaklaşımı öncelikle Kıbrıslı Türkler açısından va dahi Kıbrıslı Rumlar açısından birçok olumsuzluğa gebedir..