Aziz KARAAZİZ

Olası kast mı, bilinçli taksir mi?

Acının üzerine konuşmak da yasmak da her zaman çok zor olmuştur.
Bu gibi durumlarda çoğu zaman susmayı tercih ederiz.
Ama bazen öyle büyük acılar olur ki, susmak insana çok daha acı gelir.
Işte yine öyle bir durumla karşı karşıyayız maalesef.
Anavatan Türkiye’de meydana gelen yangın faciası hepimizi derin bir üzüntüye boğdu.
Yüreğimiz yandı, kalbimiz dağlandı.
Tatil maksadıyla çocuklarıyla bir otele giden ailelerin acısı içimize çöktü.
Ve hep orada kalacak.
Bu acı geçmez.
Zaman bu acıyı asla tedavi edemez.
Aynı 6 Şubat gibi, İsias gibi..
Şampiyon Meleklerimizi bizden alan zihniyetin benzeri bir durumla karşı karşıya olduğumuzu o kadar iyi biliyoruz ki..!
Aynı zihniyet yine sahneye çıktı ve bir kez daha ocaklara ateş düşürdü.
Aynı zihniyet bir kez daha pırıl pırıl insanları hayattan kopardı, minicik yavruları gelecekten aldı…
Yok etti.
Onlarla birlikte binlerce insanın hayalleri de yandı ve kül oldu o gecenin sabahında.
Çok iyi biliyoruz ki o insanları otelde çıkan yangın değil, o oteli yapan zihniyet öldürdü.
Aynı İsias’ta olduğu gibi.
Çok merak ediyorum benzer sözler yine tekrarlanacak mı..?
Yine birileri çıkıp pişkin pişkin “bu yangına hangi bina olsa dayanamazdı ve yanardı” mı diyecek..?
Bize söylemişlerdi; “o depreme hangi bina olsa dayanamazdı” demişlerdi.
Bakalım yine aynısı mı olacak..?
Emin değilim.
Çünkü felaketin aynısı yaşandı bir kez daha.
Maalesef.
Bir kez daha ihmal ve rant hırsı pırıl pırıl insanları hayattan koparıverdi.
Hem de ne şekilde..
Bizi kuma gömen zihniyet Bolu Kartalkaya’da ateşe verdi.
Bu yangın hepimizi yaktı.
Hepimiz yara aldık.
Şimdi gözler yaşlı ve o yaşlar asla kurumayacak.
Ve o yaşların kurumadığı gözler bir süre sonra adaletin sokağına çevrilecek.
Aileler kaybettikleri için adalet isteyecekler.
Hem adalet hem de artık benzer facialar olmasın, felaketler yaşanmasın diye mücadele verecekler.
Aynı bizim gibi.
Tıpkı bizim yaptığımız gibi.
Evlatlarının yasını bile tutamadan mahkeme salonlarına taşınan insanların aslında ne demek istediklerini anlayan çok daha fazla insan olacak artık bu coğrafyada.
Peşinde olduğumuz şeyin basit bir “intikam” olmadığını, önceliğin adalet ve bundan sonra böylesi cinayetlerin yaşanmaması olduğunu anlamamış olanlar da anlayacaklar.
Keşke bunların hiçbiri yaşanmasaydı da bugün bunları yazıyor olmasaydık.
Ama oldu.
O yüzden de mücadeleye devam edeceğiz.
Yangın felaketiyle neredeyse eş zamanlı bir şekilde İsias davasının gerekçeli kararı da açıklandı.
Kaderin bir cilvesi oldu.
Her iki otelin de isimlerinin önüne “Grand” ibaresinin eklenmiş olması da bir diğer cilvesi oldu kaderin.
Ama bu kader değişecek.
İsias mücadelesi bitmeyecek.
Bir süre sonra Kartalkaya felaketinin de mahkeme süreci başlayacak.
Şimdiden 11 tutuklu var.
Otel sahibi ile işletmecisinin de aralarında olduğu, izin veren makamların da olduğu isimlerden bahsediliyor.
Bakalım göreceğiz.
Çok merak ediyorum.
O davada da acaba sanıklar “bilinçli taksir” ile mi yoksa “olası kast” ile mi itham edilecekler.
Süreç çok hızlı ilerliyor, sorunun yanıtı için fazla beklemeyeceğiz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu