“Asil Nadir, öldü” dediler… İnanmadım….
Asil Nadir, Kıbrıslı Türklerin, her koşul altında saygısını muhafaza ettiği bir değerimizdir.
Dün akşam saat tam 22.43’te ölüm haberini aldım. İnanmadım.
Aradığım ilk telefonda, “Asil Nadir, öldü”, dediler. Yine inanmadım, ya da inanmak istemedim.
KIBRIS Gazetesinden Senem Gök’ü aradım.
“TAK, haberi servis” yaptı dedi. İnandım.
Neye inandım? Asil Nadir’in ruhunun bedeninden ayrıldığına… Öldüğüne , değil.
Doğanın en katı ve değişmez kuralı, ölümdür. Her canlı için kaçınılmaz olsa da, hiçbir ölüm kabul edilebilir değildir. Her insan eserleri kadar ömürlüdür. Asil Nadir, eserleriyle ölümsüzdür.
***
Kıbrıs’ta çok sayıda insanın Asil Nadir’le ilgili anısı vardır.
Asil Nadir’i 1990 yılında yüz yüze tanıdım. Devamında iletişimimiz kopmadı.
Farklı düşündüğümüz zaman bile, kırılmadık.
2022 yılı ortalarında KIBRIS Gazetesinin isim haklarınım satışıyla ilgili görüşmeler devam ederken, bir anda gazetenin çalışan bakımından içi boşalmıştı.
Çağırdı, Konuştuk.
“Merak etme Asil Bey, bu gazeteyi kalan arkadaşlarla yayımlarız” dedi.
Gazetenin içinde çalışanlar yok denecek kadar azken, künyeye adım yazılmadan sorumluluk üstelenip, Asil Nadir’in ismi, künyeden eksilene kadar yayımladım.
Hem de geleneksel medyada tirajı kaybı doğal karşılanırken, 400 dolayında tiraj alarak.
***
Sadece o dönemde değil, İngiltere’den adaya kesin dönüş yaptığı ilk günden başlayarak çok samimi çok içten yakınlığımız oluştu. Çok özel sohbetler de yaptık.
Asil Nadir, sıra dışı, örnek almayan, örnek yaratan bir zekaya ve girişimciliği sahipti.
Çalışma odasında her zaman projeler olmuştur.
Dünya çapında bir iş insanlığından Kuzey Kıbrıs’a gelip, Lapta ile Lefkoşa arasına sıkışmayı hiçbir zaman hazmedemedi.
***
Asil Nadir,1990’lara gelirken Rauf Denktaş ve UBP’ye ciddi finansal destek verdi. O destekten kişisel yararlananlar da oldu. Ciddiye almadı.
KIBRIS Gazetesi, Kıbrıs Türk basınından öte Kıbrıs Türk toplumuna bir armağanıydı.
30 Kasım 2022’de KIBRIS Gazetesi el değiştirirken, Kıbrıs Türk Halkı’na hitaben yayımlanan yazısının bir bölümü şöyleydi:
“ 11 Temmuz 1989’da, ilk sayısı Kıbrıslı kardeşlerimle buluşan KIBRIS gazetesi de bu anlayışın ürünüdür.
Her fırsatta anımsar ve anımsatırız.
KIBRIS gazetesinin ismi rastgele seçilmiş bir isim değildir. Halkın nabzı tutularak belirlenmesi de şeklen olmamıştır.
Çünkü, ilk günden KIBRIS gazetesine hayat veren ekip, Kıbrıs Türk Halkıyla, tam bir bütünlük içinde hareket etmenin yaşamsal önemine, gerekliliğine inanmıştır.
Herkes doğup büyüdüğü toprakları farklı sever.
O sevgidir, topraklarımızı VATAN yapan.
O sevgidir, Kıbrıs adasına en güzel şiirleri, şarkıları var eden.
O sevgidir, Kıbrıs adasını bizler için cennetten bir parça yapan.
KIBRIS gazetesi, Kıbrıs’ımızı, Kıbrıs sevdamızı yaşatan gazetedir. Kıbrıs Türk Halkı, KIBRIS gazetesini, dünyada örneği az bir şekilde sahiplenmişse bir nedeni de vatanıyla özdeşleştirerek sahiplenmesidir.”
***
Asil Nadir, polemik seven bir insan değildi.
Hepimize yakışan, bundan sonra da Asil Nadir’i polemik konusu yapmamaktır.
Asil Nadir’le en uzun süre çalışanlardan biri olarak bu sorumluluğu hissetmek yanında, özel işaret yapmaksızın herkese anımsatmayı görev sayıyorum.
Asil Nadir, içinden geçeni o an söyleyen çok açık sözlü biriydi. O açık sözlülükle hepimize, en önemlisi eşi Nur Nadir’e ve en son geçtiğimiz hafta baş başa görüştüğü kız kardeşi Bilge Nevzat’a söyledikleri var.
***
Dünyada başarılarıyla ve zirvedeyken hedef alınmasıyla, en ünlü Kıbrıslı Türk olan Asil Nadir, artık aramızda yok. Asil Nadir, en güzel şekilde son yolculuğuna uğurlanmayı ve anılmayı eksiksiz hak eder.
Tanrı rahmetini eksiltmesin… Anısı, Kıbrıslı Türklerin, bu topraklarda var olma mücadelesine hep önder olsun.
