Aziz KARAAZİZ

Özgürgün Dönse de Dönmese de Artık Resmen Dönmüştür…

Yine mi..?
Evet yine..!
Genelde üst üste aynı konuyu yazmayı çok sevmem.
Ama bu konu mühim.
O nedenle de bugün bir kez daha bu konuda yazıyorum.
Sonra da askıya alıyorum.
Yeni haftada malum Cenevre toplantısı nedeniyle gündem bir süreliğine de olsa Kıbrıs konusu olacak.
Ardından yine bu konuya, yani Özgürgün dönecek mi, dönerse ne olacak tahminlerine döneceğiz.
Konu mühim dedik, evet oldukça mühim.
Çünkü eğer duyduklarım doğruysa, birileri Özgürgün’ün “dönüş” ihtimalinden oldukça rahatsız olmuş ve ürkmüş.
İlk günkü sessizliğin yerini alan yorumlardan bunu anladık.
Anladığımız bir diğer nokta bu dönüş hikayesinin Özgürgün kaynaklı olmadığıdır.
Belli ki birileri “önleme” yapmak maksadıyla bazı horozları vakitsiz uyandırmış, onlarda doğal olarak vakitsiz ötmüşler.
Laf hepimizin malumudur, vakitsiz öten horozların akıbetiyle ilgili olan…
Bunu geçtik.
Esas konu öncesinde Cumhurbaşkanı seçimi ve hemen sonrasında iç siyasetteki dalgalanma ve kaçınılmaz son olan erken genel seçim.
Özgürgün’ün dönüş ihtimali, bu yöndeki konuşmalar kimi ürküttü..?
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın, Hüseyin Özgürgün ile arasının iyi olmadığını, hatta kavgalı olduklarını biliyoruz.
Tatar Cumhurbaşkanı seçildikten sonra Özgürgün ile İstanbul’da yaptığı görüşmeden çok da mutlu ayrılmamıştı.
Bu olayın şahidi, Tatar’ın o toplantıya yanında götürdüğü iki gazeteci de şahittirler.
Bu yönüyle bakıldığında Özgürgün’ün dönüş sinyallerinin Cumhurbaşkanı Tatar tarafından çok da mutlulukla karşılanmış olduğunu söyleyemeyiz.
Ama sadece bununla mı sınırlı..?
Elbette değil.
Hepimizin malumu olduğu üzere, Hüseyin Özgürgün’ün ülkeye girişi konusunda bazı hukuki durumlar mevcut.
Özgürgün bu duruma karşı birisiyle temasa geçmiş ve konunun basına yansımadan yaşanması için neler yapılabileceğini konuşmuş olabilir.
Bu bir olasılık.
Ama olasılıklar üzerine yoğunlaşmak, bu olasılıkların ekseninde konuşmak için henüz çok erken.
Görünen o ki, yarın başlayacak Cenevre süreci bizi en fazla bir hafta oyalayacak, iç siyasetten uzak tutacak.
Ardından öyle bir hızda giriş yapacağız ki, çoğumuz akıl tutulması yaşayacak.
Bırakalım hafta geçsin. Sonrasında yeniden bu konuya döneceğiz.
Son olarak şunu söylemek isterim ki, son iki günde yaşananların ardından Özgürgün artık ülkeye dönmüştür.
Bundan sonra her plan sanki de o buradaymış gibi yapılacak.
Özetle, birisi kaş yapayım derken göz çıkarmıştır.
Özgürgün ismini ülkeden uzak tutmak isteyen bu şahsın “sağ kolu” öyle yanlış bir iş yapmıştır ki artık Özgürgün ülkeye dönmüştür.
Dönmese bile artık aktif ve etken bir şekilde burada olacaktır.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu