Tatar, kararını verdi, sıra UBP’de…

Perşembe sabahı, WhatsApp üzerinden ilk mesajlaşmam Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’la oldu.
Öğle saatlerinde de telefonda konuştuk.
Ersin Tatar’la en az 30 yıldır iletişimimiz var.
Kendisini, çok iyi tanıdığıma inanırım.
Hiçbir siyasi unvanı yokken, insani değer yargıları neyse, şimdi de odur. Yakın çevresi Cumhurbaşkanlığı makamına bağlı davranışsal farklılıklar ortaya koydu.
Ersin Tatar, koymadı.
Bir kez daha aday olup, Cumhurbaşkanı seçilmek istese de, yaşam tarzını, cumhurbaşkanlığına göre, ölene kadar cumhurbaşkanı kalacakmış gibi şekillendirmedi, düzenlemedi.
2020’de UBP Genel Başkanı ve Başbakanken, yolun başında Cumhurbaşkanı adayı olmak için, HİÇ İSTEKLİ DEĞİLDİ.
Bunu pek çok kişi gibi benimle de birden fazla paylaşmıştı.
Sonunda UBP Genel Başkanı ve Başbakan olarak aday oldu ve seçildi.
Sözü 2020 seçimleriyle alakalı fazla uzatmaya da gerek yok.
***
UBP’deki siyasi geçmişi bir yana, Ekim 2018’de UBP Genel Başkanı seçildi.
22 Mayıs 2019’da Başbakan oldu.
18 Ekim 2020’de Cumhurbaşkanı seçildi..
Ersin Tatar’a dün de söyledim. Kısa sayılacak bir sürede üç önemli görev noktasıyla buluştu.
Ancakkkkkk… İnsan sevgisi yüksek, sosyal iletişimi çok seven Ersin Tatar, 2009’da UBP’den ilk kez milletvekili seçildiği günden bugüne, bizim coğrafyanın yaygın politikacı karakterine uygun davranamadı.
Meclis kürsüsünden, CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman’la karşılıklı konuşma içeriği ya da bir seyahatte timsahın kuyruğunu tutarken ki fotoğrafı bizzat paylaşması, politikacı gibi düşünememesinin yansımalarından ikisidir.
Bazı yaklaşımları için, “Cumhurbaşkanına yakışır mı?” sorusu sorulur.
Ersin Tatar, doğal davranışı içinde yakışır – yakışmaz ayırımının tartısını yapmaz. Doğal olarak davranır.
Ya da rol kesmeyi bilmiyor.
Bu doğallığı her yerde olması gereken bir doğallık mı?
Protokole önem verilmeyen yerlerde olabilir de, bizde “yakıştırmayanlar” daha çok…
***
Ersin Tatar’ın ruhuna, yaş göndermeli tanımlama yapmak istemem.
Kısa ve öz, ERSİN TATAR’IN ÖZÜNÜN SÖZÜNÜN BİR OLMASINI SEVERİM.
İnsanlarla ilgili tercihlerinde, karşısındakine yolun başında en yüksek krediyi verdiği için yanılgıları çoktur.
Bu satırların yazarı olarak Ersin Tatar’la tanışmamızdan kısa bir süre içinde oluşan yakın mesafe, milletvekili, bakan, başbakan, cumhurbaşkanı olduğu zaman bir milim değişmedi. Gazeteciyim, yapıcı yaklaşımla eleştirimi yaparım, Tatar, incinir gibi olsa da, asla kalıcı bir kırgınlığa dönüşmedi.
Şahsi çıkarım olmamak koşuluyla da ne zaman düşüncelerimi dinlemek isteği belirtmişse samimiyetle görüşlerimi paylaştım.
***
Ersin Tatar, yeniden aday olmak istiyor.
Bunu, 2024 hatta öncesinden başlayarak seslendiriyor.
Her türlü temasından, adaylığıyla ilgili mana çıkarmaya çalışırız.
Bu süreçte eksik kalan Ulusal Birlik Partisi ve Genel Başkanı, Başbakan Ünal Üstel’in tavrıdır.
Kulislerde, zaman zaman, UBP’den bazı isimler için nabız yoklandığını duyuyoruz. Ancak arkası gelmiyor.
Hüseyin Özürgün’le pazartesi yaklaşık 20 dakika konuştuk. Ben sormadım, Özgürgün de, “Böyle bir teklif gelse görüşün ne olur?” diye sormadı. Yani, en azın önümüzdeki seçimlerde niyeti yok.
Mayıs’a kadar nabız yoklanacak, deniyordu.
Son zamanlarda Türkiye’den kamu oyu yoklama şirketlerinde telefonla aramalar sıklaştı. Ama sorulan sorularda sağ kanattan yeni isim yok…
***
Ersin Tatar, için Ankara’nın desteği önemli ama UBP’nin aktif desteği çok daha önemli.
UBP, firesiz üye desteğiyle “YÜRÜ ERSİN TATAR” demeyecekse, hem Ersin Tatar’a hem de kendine zarar verir.
En kötü karar, kararsızlıktan iyidir.
Tatar, kararını verdi, sıra UBP’de…