Masada Harita mı Var..?

Kıbrıs meselesinde harita oldukça hassas bir konu.
Malum, harita olunca konu doğrudan mülkiyeti yani toprağı ilgilendiriyor.
Hal böyle olunca da haritalar her zaman tepki yaratmıştır.
Bu tepki kimi zaman bir tarafta kimi zaman da diğer tarafta olmuşsa da, genelde hep bizim taraf bir harita masaya konulduğunda gerilen taraf oluyor.
İşte yine bir harita masaya geldi.
Tatar ile görüşmesi sonrasında Hristodulidis, kapılar konusundan bahsederken “haritalar” sunulduğunu söyledi.
Hatta sunulan haritanın önceki ile aynı ancak çok daha detaylı olduğunu da söyledi.
Demek ki daha önce de bir harita masaya gelmiş, üzerinde çalışılmış, detaylandırılmış ve şimdi yeniden masada duruyormuş.
Bunu Rum liderden öğrenmek manidardı.
Haritanın bir sınır düzenlemesi olduğunu sanmıyorum.
Belli ki geçiş kapılarıyla ilgili çalışma yapılmış, yapılıyor.
Doğal olarak da bu iş harita olmadan yapılamaz.
Ama insan “harita” kelimesini duyunca ister istemez irkiliyor.
Bakalım bu sefer nereye evrilecek…
Ancak Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın açıklamalarından anladığımız kadarıyla çok da uzağa gitmeyecek.
Çünkü tarafların “geçiş kapısı” ifadesinden anladıkları arasında ciddi farklılık söz konusu.
Türk tarafının, bir taraftan diğer tarafa karşılıklı geçiş diye anladığını, Rum tarafı sınır boyunda kestirme yol yapmak şeklinde anlamış.
Bu konu oldukça önemli. Çünkü kapılar konusu tarafların bir araya gelmesinde bir manivela vazifesi görmekte. Esas motivasyon bunun üzerinde. Herhangi bir şekilde akamete uğraması halinde diğer tüm konularda da kilitlenme yaşanacak.
Belli ki Rum tarafı da bunun farkında. Günü geldiğinde mevcut ortamı bozmak için kapılar konusun bu işlevini kullanacak.
Umarım ben yanılırım. Ama görünen o ki, Rum tarafı “bu fasil da böyle geçsin” kafasıyla devam ediyor.
Onlar için zamanın geçmesi de bir kazanç.
Bu sefer de bu yolu deniyorlar.
Bakalım sonu nereye çıkacak…