Hasan Hastürer

Sağlıklı at ve eşeği yarıştırın, at, eşeği geçer…

Bugün bayramın ikinci günü… Güncel en önemli meselelerimizden birini, gülümseyen bir üslupla ele alıp, paylaşmak istedim.

   Yaşam, adı konulsun ya da konulmasın, amaçlar ve o amaçlara ulaşma mücadelesidir. Önce amacınızı belirlersiniz… Amaç belirlendikten sonra o amaca ulaşım yolunun netleşme aşamasına gelinir…

   … Ve ardından da o yolculuğu hangi araçla yapacağınız…

***

   Bir süre önce toplumsal yaşamımızda çok önemli gündem başlıklarını değerlendiriyorduk.

   Amaç belliydi. O amaca ulaşmak için araç kimliği yüklenilen isimler konuşuluyordu.

   İşin ilginç yanı, araç belirlenmiş ve ille de o aracın doğruluğu anlatılmaya çalışılıyordu.

   Sustum dinledim. Herkesin düşünceleri üç aşağı beş yukarı belli olmuştu.. Benim suskunluğum fark edildi…

   “Sen ne diyorsun?” sorusu bana soruldu. Soruya soruyla yanıt verdim. “Milyon bisiklet, bir motoru geçer mi? Yüzlere anlamlı gülümsemeler kondu. Mesaj alınmıştı.

***

   İnsanlar derinlikli düşünce kültürüne sahip değilse benzer şekiller arasında farklılığı kolay algılayamaz.

Ya da ilk algılama sorusuz sualsiz kabul edilir.

Bisiklet – motor örneğinde olduğu gibi tüm dört ayaklıları aynı algılayanlar da kaçınılmaz bir yanılgı yaşar.

Sağlıklı at ve eşeği yarıştırın, at eşeği geçer.

   At ve eşeği aynı sanıp eşeğe binmeyi tercih eden de altındaki eşek finişe atın gerisinde vardığı için eşeğiyle birlikte geçilmişlik hüznünü, moral çöküntüyü yaşar.

***

Dünyada hayatın her alanında yarış var. Beğenelim ya da beğenmeyelim yarışı yok sayamayız.

Kurallar adil konulduğu zaman, yarışın adil olması için de katılımcılar cinsiyetlerine, yaşlarına, kilolarına göre kategorize edilir. O kategorizeye göre de müsabaka ya da yarış gerçekleşir.

Ancak bütün mesele seçme hakkı olunan yerde doğru, avantaj sağlayacak seçimi yapmaktır.

Motora binerek yarışma şansınız varken bisiklete binerseniz, yolun başında geçilmeyi kabul etmiş olursunuz.

Bunun başka adı yoktur.

***

Bizi yıllardır bisiklete ya da bizim yaygın isimlendirmemizle velesbide bindirdiler. Bisiklete bindirdiler, biz de canımızı yedik başarılı olmak için. Yanımızda motorlar vızır vızı geçip gitti, biz arkalarından baktık. Doğruya doğru motor seçeneğimiz uzun zaman olmadı da…

***

   Benim ayağımın yerden kesildiği ilk aracım bisiklet oldu.

   1965-1966’larda Lefkoşa’da bir kumaş mağazasında çalışmaya başlamıştım. Yabancılara ısmarlama takım elbise dikilirdi. Mağaza İplik Pazarı’nda terzi ise Polis Sokak’taydı. Mağaza ile terzi arasında getir- götür işi yapardım.

   Göçmenköy’den Lefkoşa’ya otobüsle ulaşırdım. Haftalık otobüs ücreti beş şilindi. Haftalığım da yirmi beş şilin. O zaman mağaza sahibine usta derdik. İlk haftanın sonunda “Usta” otobüse kaç para verdiğimi Sordu. Ben de “Beş şilin” dedim.

   “O zaman dükkan kapanınca istersen bisikletle git. Sabah da bisikletle gelirsin” dedi.

   O teklife bayılmıştım. Akşamüzeri Göçmenköy’e bisikletle gittim. Sanki de dünyanın en son model aracını kullanıyordum. Hoşuma gitti ama hafta sonu bizim haftalık beş şilin azaldı. Bizim usta, otobüse ödediğim beş şilini bisiklete kira olarak kesti. Otobüsle gidip – gelme konforum yoktu. Kan ter içinde kalıyordum. Üstünden de beş şilin ödüyordum. Söz bisiklet ve motordan açılınca aklıma geldi.

***

1972’de 65 cc motor gücüne sahip Honda bir motosikletim oldu. Öğretmen Koleji’ne o motorcuğumla gider gelirdim..

Öğretmen olduktan sonra da 1980’li yıllara kadar o motorumu kullandım. Bisikletle Girne Dağlarının zirvelerindeki St. Hilarion yolundaki Beyaz Ev’e çıkamazdım. Ancak motorcuğumla çıkmıştım. Beyaz Ev’e motorla çıktığım günü dün gibi anımsarım. Sanki de Ay’a ulaşmıştım.

Daha o zamandan doğru araçla hedefe daha hızlı ulaşılabileceğini algılamıştım. Çok sıradan, çok derin düşünce gerektirmeyen bir saptamaydı belki.. Ancak aradan geçen bunca yıla karşılık hala bazılarının milyon bisikletin bir motoru geçemeyeceğini bilmeyerek hareket ettiğini görünce hayret etmiyorum desem, yalan olur.

***

   Bu yazı elbette “Bisiklet kullanmayın” yazısı değildir.

   Ancak amacınız hedefe hızlı bir şekilde varmaksa elbette daha hızlı ve doğru olanı tercih edecekseniz.

   Her bakımdan, aracını doğru seçemeyen hedefine zamanında varamaz.

   … Herkese mutlu, huzurlu, sağlıklı bayram günleri dilerim.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu