Hasan Hastürer

Özgüvensizliğin ipuçları…

Bugün hayatta olan her Kıbrıslı Türk, Kıbrıs sorunuyla doğdu, Kıbrıs sorunuyla yaşıyor.

   Ciddi bir çoğunluk, öldü gitti ama “Ne olacak bu Kıbrıs sorunu?” sorusundan kurtulamadı.

   Bu satırların yazarı olarak, atalarımızın Anadolu’dan gelen Türkler olduğunu sorgulamasız kabul eder ve söylerim.

   Ancak, “YAVRUVATAN” söylemiyle, her şeyimiz küçük ve önemsiz, ya da her zaman “haddimizi bilmeyi” asla kabul etmem.

   Türkiye, sevgimizi de sorgulatmam.

   Değerli bir insanı, Türkiyelidir diye önemsizleştirmem ama, içi boş laf eden birini de Türkiyelidir diye baş tacı yapmam.

Doğru bilgiyle buluşmayı ciddi bir şans görür, doğru bilgiyi seslendireni de saygıyla selamlarım.

Bir “ancak” daha deyip, devam edeyim izninizle.

Ukalalık diye algılanmasın…

   KIBRIS’I, KIBRIS SORUNUNU EN İYİ BİLEN, BİZİM BURALARDAN İNSANLARDIR.

   Kıbrıs ve Kıbrıs sorunu, Türkiye’de, EN AZ BİLGİYLE, EN ÇOK KONUŞULAN KONUDUR.

***

   Burada, yazılıp, söylenenler, sınırlı değer bulurken, Türkiye’den POPÜLER bir gazeteci, akademisyen ya da politikacının söylemesi halinde neredeyse HADİS –İ ŞERİF gibi kabul ediliyor.

   Üstüne üstlük, demeçlerle, açıklamalarla selamlanır, sosyal medyada paylaşılır. Bunlar, özgüvensizliğin önemli ipuçlarındandır.

   Bu en yalın tanımlamayla, KENDİ KENDİMİZE SAYGISIZLIKTIR.

   Unutmadan yazayım…  ABARTALI SAYGI, İNSANIN KENDİNE SAYGISIZLIĞIDIR.

   Hade bir vurgu daha… ABARTILI SAYGI, YALAKACILIĞA GİYDİRİLMİŞ KILIFTIR.

***

19 Temmuz 2024, Cuma günü yayımlanan, “Rumların, öfkesini de, tepkisini de çok iyi anlıyorum…” başlıklı yazımda, başka bilgi içerikli bölümler yanında şu bölüm de vardı:

“… Osmanlılar, Kıbrıs’ı fethetti.

   Adada düzeni yeniden kurulurken, talan edilen Ortodoks Kilisesine, tüm varlığını kazandırdı. Kazandırmakla kalınmadı, kilise, siyasi haklar kazandıran kararlar da aldı. 1600 yılında da 1. Nikiforos, bu yetkililerle donanmış Başpiskopos seçildi.

   Trodos’taki Kikos Manastırının müzesinde dönemin padişahının fermanı da en değerli eski eserlerden biri olarak sergileniyor.

Lefkoşa’dan yaklaşık 80 kilometre uzaktadır. Kıbrıs tarihine ilgi duyanlara, gitmelerini salık veririm.

   1960 Kıbrıs Cumhuriyeti kurulurken Başpiskopos Makarios’u karşımızda bulduğumuz, zaman, “Eli kanlı papazın siyasette ne işi var ?” sorusu da seslendirildi.

   Rum Başpiskoposun Kıbrıs’ta siyasi liderliğinin kaynağı, Osmanlı döneminde var edilen durumdur.

   1600’de ekilen tohum, 1960’ta karşımıza Makarios’u çıkardı. Bu gün de devam eden kilisenin etkinlik kökleri de Osmanlı Dönemine uzanır.”

                                                                                  ***

   Dün saat tam 20.00’de bir video paylaşımı geldi.

   Hızla izledim.

   Pek çok konu, buralarda pek çok kez yazılıp, söylenen içerikte.

   Yukarıda alıntı yaptığım konu da, yakası açılmadık bilgi gibi sunuluyordu.

   Akademik ünvanı ve medya popülaritesiyle, Kıbrıs’la ilgili bazı konuları yorumlarken, kendine göre farklı düşünenlere, aklınca fırça atmaya çalışma da ekstrası.

   Hoşuna gidenler de, dağıtımını yapıyor.

                                                                                      ***

   1600’de, Ortodoks Rum Kilisesi’ne, Rum cemaatinin yönetim anahtarını veren dönemin Osmanlı Padişahıydı.

   374 sene sonra, 1974’te Barış Harekatı sırasında ve hemen sonrasında, adada meşru yönetim yokken, Makarios’a adaya gelip, kaldığı yerden devamına izin veren,  yeniden cumhurbaşkanlığı imkanı sunan, Türkiye Cumhuriyeti’nin karar vericileriydi.

   Bunun hikayesini rahmetli Rauf Denktaş’tan dinlemiştim. Batı, Türkiye’ye, “Makarios, elimizde sıcak patates gibi duruyor. Dönmesini kabul edin” dedi. Ankara, nezaketen Rauf Denktaş’a sordu. Denktaş, “Sakıncalı, gelmesin” dedi ama Ankara, “No problem, adaya dönebilir” diye onay verdi.

   … Çağırsınlar bizi de, Türkiye’nin herhangi bir kanalında Kıbrıs’ı ve Kıbrıs sorununu canlı yayında konuşalım. Bilerek, “tartışalım” demedim.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu