İsrail, bölge ve dünya barışı için tehdit…
7 Ekim 2023’te Hamas’ın, füze saldırısını bahane ederek, orantısız bir güçle 51 haftadır saldıran İsrail, çoğunluğu kadın ve çocuk 42 binin üzerinde Filistinliyi öldürdü.
Savunmasız insanlar öldürülürken, yaşam alanları yerle bir edilirken, gazeteciler, sağlık çalışanları, uluslararası görevliler de öldürüldü.
Başbakan Netenyahu, siyasi güç kaybederken, bölge ve dünya barışını tehdit eden biri oldu. İnsanlık suçu işliyor… Bir gün mutlaka yargılanacak.
Yargılanmazsa, insanlar hakları başta olmak üzere, uluslararası hukukun ayaklar altına alınması kolaylaşır.
***
Gazze alev alev yanarken, İsrail saldırısında enkaza dönüştürülürken, soykırım devam ederken, batının güçlü devletleri İsrail’e tepki göstermek bir yana cesaret verdi.
İsrail, ilk günden İran’ın tepkisini test etti.
Hamas lideri İsmail Haniye İran’ın başkenti Tahran’da düzenlenen saldırıda öldürüldü.
İran’ın aktif olarak desteklediği Hizbullah lideri Hasan Nasarallah hava saldırısıyla katledildi.
Hemen ardından Hamas’ın Lübnan’daki lideri Fetih Şerif Ebu El Amin’in, Lübnan’ın güneyindeki Tire kenti yakınlarındaki Al-Bass mülteci kampına düzenlenen İsrail saldırısında öldürüldüğü açıklandı.
***
Üst düzey tahrikti bu suikastlar, İran için.
Önceki gün önce ABD’den İran’ın füze saldırısı uyarısı geldi.
Sonradan anlaşıldı ki İran, füze saldırısı öncesinde, ABD, kabul etmese de ABD’yi uyardı, Rusya’yı ise bilgilendirdi.
Beklenen, “duyurusu yapılmış” füze saldırısı sonunda önceki gün akşam saatlerinde gerçekleşti.
İsrail’e düşen füzeler KKTC’nin doğu sahillerinden gözlenebildi.
***
İsrail’in saldırganlığı, bölgedeki tüm ülkeler için tehdit ötesine geçmiştir.
TBMM’nin açılışında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail’in Hamas’ın defalarca kabul ettiğini açıkladığı ateşkese icbar edecek, zorlayıcı hiçbir adım atılmadığını belirtti. İsrail’in ses çıkartılmadıkça işgal, istila ve katliam politikasını pervasızca devam ettireceğinin altını çizen Erdoğan’ın devamında söylediği şu sözler çok yönlü yorumlanacak içerikte:
“Susmak, vahşeti görmezden, duymazdan gelmek hiç kimseyi, hiçbirimizi, bölgedeki hiçbir ülkeyi bu soykırım şebekesinin saldırganlığından kurtaramayacak. Bu tembelliğin, bu ataletin, bu tepkisizliğin, duygusuzluğun sona ermesi için Türkiye olarak hakkı cesaretle söylemeye, hakkı savunmaya, zalimler karşısında dimdik durmaya devam edeceğiz. Siyonist lobinin şahsımızı ve hükümetimizi hedef alan itibar suikastlerine asla boyun eğmeyeceğiz. ‘Vadedilmiş topraklar’ hezeyanıyla hareket eden İsrail yönetiminin, tamamen dini bir fanatizm ile Filistin ve Lübnan’dan sonra gözünü dikeceği yer, açık söylüyorum, bizim vatan topraklarımız olacaktır. Şu anda bütün hesap bunun üzerindedir. Türkiye içindeki bazı İsrail dostlarının, bazı siyonist severlerin, gönüllü veya paralı siyonizm propagandası yapan aparatların anlamadığı işte budur.”
***
İsrail’in objektif dengeli yaklaşımlara tahammülü olmadığı dün bir kez daha ortaya çıktı.
İsrail, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in ülkeye girişini yasakladı. İsrail Dışişleri Bakanı Yisrael Katz, Guterres’i “teröristleri desteklemekle” suçladı.
Dışişleri Bakanı Yisrael Katz kararı, “İran’ın İsrail’e yönelik saldırısını kesin bir dille kınamayan hiç kimse İsrail topraklarına ayak basmayı hak etmiyor” sözleriyle duyurdu. Katz, “İsrail karşıtı Genel Sekreter teröristleri, tecavüzcüleri, katilleri destekliyor” diyerek Guterres’i eleştirdi.
