Aziz KARAAZİZ

Neyin Kafasını Yaşıyoruz..?

Genelde davranışları sorgulamak ve haddini aşan davranışın altını çizmek için kullanılır.
“neyin kafasını yaşıyorsun” deriz durumu anlatmak için.
Deriz demesine de karşı taraf çoğu zaman bunu anlamaz.
Haddini aşma ve boş konuşma durumlarına karşı söylenen bu söz geldi aklıma doğal olarak.
Öncelikle yapılan malum açıklama..
Gerçekten de kırıcı, üzücü ve düşündürücü.
Kırıldık, üzüldük ama bunu yaşarken de düşündük, “ilişkilerimiz bu aşamaya nasıl geldi” diye.
Bu nokta yaşananların sorgulanması gereken temeldir.
Sözcüklerin anlamları ve buna tepki göstermek yerine, karşılıklı olarak, bu duruma nasıl geldik diye düşünmeliyiz.
Her iki tarafta da belli bir kesim karşı tarafa dilediğini söyleyebileceğini zannetmekte.
Ve bunu da yapmaktalar.
Ama ne yazık ki o belli kesimlerin söyledikleri geniş kitleleri etkilemekte ve üzmektedir.
Yaşananlar oldukça üzücü.
Kızmaktan, öfkelenmekten öte üzüldüm..
Eminim ki bu üzüntü sadece bana has bir durum değildir.
Bir çok kişi yaşananlardan memnun değildir.
İşte tam da bu nedenle konuyu çıtayı yükselterek değil, ayıbı aza indirgeyerek konuşmalıyız.
Sosyal medyada ulaştığımız, daha doğrusu düştüğümüz seviye bize asla yakışmıyor.
Tepki göstermek elbette herkesin hakkıdır.
Ama bunu bize yakışan bir şekilde yapalım.
Bu işin bir yönü. Ama bir başka yönü de var.
Açıklama duyulduktan sonra bir yandan sosyal medyada tepkiler başlarken, diğer yandan fısıltı gazetesi de baskıya girdi.
Manşetler müthişti: “ACABA KİME KARŞI BİR KOMPLO..!”
Yaşananların bir komplo, siyasi bir kumpas olduğu dedikodusunun ciddi ciddi yayıldığını da gördük…
Gerçekten klinik bir aşamaya ulaştığımızı da anlamış olduk böylece…
Kişisel bir yorumun organize bir komplo olduğuna önce kendimiz inandık, sonra da çevremizi inandırmak için uğraştık.
“duydun mu falancanın ipini çekmek için yapmışlar” ve “esas hedefte filanca varmış” en revaçta olan komplo teorilerimiz oldu.
Ve bu noktada da “bu neyin kafası” diye sordum.
Saçmalamakta ulaşılan noktayı anlamak adına…
Siyasetin kirli yüzüne o kadar adapte olmuşuz ki, her şeyi siyasetin ayak oyunları içerisinde görmeye ve öyle yorumlamaya başlamışız.
Anlaşılır gibi de değil kabul edilebilir gibi de…

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu