Tears in Heaven, Clapton, Tatar, Talat ve gözyaşları…

Gözyaşları denince nedendir bilmem aklıma hep aynı şarkı gelir, Tears in Heaven..
Eric Clapton’ın oğlu Conor’ın ardından yazdığı mısralar yine onun duygularında muhteşem bir besteye ve yine kendi sesiyle de unutulmaz bir şarkıya dönüşmüştür.
Clapton, trajik bir şekilde kaybettiği oğlunun acısını en iyi anlatan sözcükleri göz yaşlarıyla anlatmıştır. Kimsenin bir sanatçının, hele de Clapton gibi bir ustanın acısını anlatma biçimine yönelik bir eleştirisi olamaz.
Eric Clapton’ın dört yaşındaki oğlu Conor New York’taki bir apartmanın 53. katından düşerek hayatını kaybetmiştir. Her açıdan son derece trajik bir durum söz konusudur ve Clapton bu şarkıyı eşi Will Jennings ile birlikte kaleme almıştır. Yani bir anne ile babanın, ortak acılarını anlatma biçimidir.
Şarkı, Clapton’ın oğlunu kaybetme acısını, cennetle dünya arasındaki ayrımı ve bir baba olarak hissettiği pişmanlığı yansıtır. Nakarat, cennetin güzelliğini vurgularken, hüzünlü melodi ve sözler, kaybın acısını anlatır.
Tam anlamıyla bir ağıttır…
İnsanoğlunun duygulandığının en somut örneğidir gözyaşları.
Kimimiz ortalık yerde ağlarız, sakınmayız. Kimimiz ise saklarız, göstermek istemeyiz bu durumumuzu.
Ayrıca bizde bir “erkekler ağlamaz” diye asla gerçeğe dayanmayan bir de anlamsız söz vardır.
Ağlamak doğaldır da kimin ağladığı da önemlidir.
Sıradan insanlar ağlayabilir. Onlar rahattırlar.
Ama kamuya mal olmuş isimlerin ağlaması her zaman olaydır, haberdir.
Hele de siyasetçilerin.
Cumhurbaşkanı Tatar’ın bu konuda yaşadıkları da bu çerçevededir.
“Bir Cumhurbaşkanı nasıl ağlar” sorusu da soruldu, “öyle bir manşet atılmadı” iddiası da dillendirildi.
Reklamın iyisi kötüsü olmaz diyenler mutlaka olmuştur.
Hele de seçime giderken “Tatar istediğini aldı, konuşulmaya başlandı” diyenleri de gördüm.
Ama bu herkes için geçerli olmayabilir.
Mesela hatırlayalım, İkinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’ı..
O da aynı Tatar gibi hayatını anlatırken bir anısının paylaşmıştı.
Erdal Güven’in “Talat’ın Kıbrısı – ADAM” kitabında “KKTC’nin kurulma kararına partim karşı çıkmayınca eve gitmiş ve ağlamıştım” ifadesi seçime damgasını vurmuştu.
Kitapta o kadar çok başka önemli nokta olmasına rağmen sadece bu bölüm öne çıkmıştı.
Sonuçta Talat da seçimi kaybedince bu sonucu o ifadeye bağlayan çok olmuştu.
Aslında çok da doğru değil.
Mutlaka etkisi olmuştu ama o seçimi kazanan isim olan Derviş Eroğlu’nun siyasi gücü ile Talat’ın Kıbrıs konusunda verdiği sözleri yerine getirememiş olması da sonuçta etkiliydi.
Bakalım bu sefer nasıl olacak…
Cumhurbaşkanı Tatar’ın göz yaşları seçimin sonucuna etki edecek mi, ederse de ne kadar olacak…
Yaşayıp göreceğiz..