Hasan Hastürer

Hristodulidis için hangi şarkıyı isterdim?

Yıllar evvel radyoların en popüler programlarının başında, istek programları gelirdi.

   Çok iyi anımsarım, 1963 yılında, daha K. Kaymaklı’dan göç etmeden, Londra’dan rahmetli Fatma ablam, bizim için şarkı istemişti.

   Kulüpte, radyo açıktı… “Londra’dan Fatma Mustafa, K. Kaymaklı’da bulunan Annesi Afet, babası Salih, kardeşleri…” derken eve doğru son sürat koşup, “Çabuk radyoyu aç. Abam bizim için şarkı istedi.” dedim.

   O zaman radyolar lambalıydı. Açar açmaz çalmazdı. Lamba ısındı ve şarkıyı dinlemeye başladık. Bir hasret şarkısıydı. “Gel gitme kalmasın gözüm yollarda…”

   Anacığım, yemenisini omuzuna atmış, gözyaşlarını sile sile dinlemişti. Aradan 62 sene geçti hiç unutmadım.

***

25 Aralık 1963’te K. Kaymaklı’dan kaçtık.

Bir daha dönemeyeceğimizi hiç düşünmemiştim.

   Ancak 11 sene sonra 20 Temmuz 1974 Barış Harekâtı oldu.

  1. Kaymaklı, Rumlardan geri alındı. Ancak evlerimiz yıkılmış haldeydi. Dönemedik.

   Rumların yakıp yıktığı, zamanın yıprattığı ama yerinde anılarımızla duran evlerimiz, bir gün bölge komutanının emriyle yıkıldı. Geride tarla gibi boşluklar kaldı.

   Şimdi bölgeden geçiyorum. Evimizin yerini bile bilmiyorum. Bulup, toruncuklarıma gösteremiyorum.

***

21 Aralık 1963, Rum saldırılarının hedefi, Kıbrıs Cumhuriyetinin işgali ve Rum devletine dönüştürülmesiydi.

   Bunun için, Kıbrıslı Türklerin devletin dışında kalması kolay olan değildi. Olaylar olacak, Kıbrıslı Türkler, karma yaşamdan uzaklaşıp, kendi bölgelerine çekilecek. Bunun adı Kıbrıslı Türklerin isyanı olacaktı.

   Yani Rum liderliği hem suçlu hem güçlü konuma yerleşecekti.

   Rumların orantısız gücü, tüm Kıbrıs Türk bölgelerini, ortadan kaldırmaya yeterdi. Kıbrıslı Türkler, enklavlarda yaşarken, kuşatma altında tutulmaları yeter kabul edilmişti.

   O şartlar altında, Kıbrıslı Türklerin, mağduriyetine, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin anayasal kimliğini kaybetmesine, uluslararası cami neredeyse gıkını çıkarmadı.

   Kıbrıs Cumhuriyeti’ndeki işgale meşruiyet kazandıran uluslararası kararlara Türkiye de engel olamadı. Hatta girişim yapamadı.

***

Kıbrıslı Türklerin tek umudu Türkiye’ydi.

   Rumlar bunu bildiği için, Rum mevzilerinden Kıbrıslı Türklerin savunma mevzilerine, Kıbrıs Türk mahallelerine doğru, “Bekledim de gelmedin” şarkısını çalıyorlardı.

   O şarkıya karşılık Kıbrıslı Türklerin kısık sesle söylediği şarkı, “Bir gece ansızın gelebilirim” şarkısıydı.

“Bir gece ansızın gelebilirim” şarkısına siyasi gömlek 1963 sonrası Kıbrıs’ta giydirilmeye başlanmış, 20 Temmuz 1974’te de tam olarak giydirilmiştir.

***

   Kıbrıs’ta Türk – Rum, yaşayabilir bir çözüm isteyen iki kişi varsa, BİRİ BENİM.

   Annan Planı referandum sürecinde EVET çıkması için en ön saflarında bir kuruş şahsi çıkar olmaksızın yer aldım.

   Benzer bir durum olsa yine en önde yer alırım.

   Makarios’tan başlayarak tüm Rum liderler, Kıbrıs sorununa çözüm fırsatlarını hançerlemiştir. En iyi niyetli kabul ettiğim Hristofyas bile içinden doğru duruş telkinleri geçse de harekete geçecek cesaretini partisiyle birlikte gösterememiştir.

   Bu satırları Rum liderliğine karşı birikmiş öfkemle yazıyorum. Yazmaya da devam edeceğim.

***

   Kıbrıs Yayın Kurumu’nda RİK’te istek programı olsa Hristofyas için hangi şarkı şarkıydı isterdim?

   Bu soruyu kendi kendime sorduğum zaman isteyeceğim şarkı hemen aklıma geldi.

   “Kimseye etmem şikayet, ağlarım ben halime
Titrerim mücrim gibi, baktıkça istikbalime”

***

“TEKNOFEST düzenlenmiş, Türk uçakları fır hattını parçalamış, Erdoğan’ın gelişi yakından izlenmiş…”

   Hristodulidis’e sesleniyorum… “Elinizle yaptığınızı, boynunuzla çekin… Her yitirilen çözüm fırsatında, cezasını çekeceğiniz günahınız artacak!!!”

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu