“Meydanı boş bulana değil, boş bırakana dikkat edin…”
Kayıt dışı ekonomide en büyük pay sahibi olanların yarattığı çekim merkezi ve ihtilafları çözme yöntemleri nedeniyle Kuzey Kıbrıs’ta, Mafya Yöntemlerinin ayak sesleri, eşiği aşıp kapıdan içeri girmiştir.
Halil Falyalı’nın 8 Şubat 2022’de hunharca katledilmesi, Mafya Yöntemlerinin, sokaklarımızda varlığının en çarpıcı örneği oldu.
***
Bu tehlike yeni mi?
Hayır.
En az yirmi sene önce tohumları bu topraklara bırakıldı. Bu satırların yazarı olarak yazılı ve sözlü uyarılarımı, yurtseverlik anlayışıyla yazılı ve sözlü olarak yaptım.
Kıbrıslı Türklerin içinde meşru olmayan kazanç yollarına girenler var. Ancak olayın boyutu büyüdüğü zaman, KIBRISLI MAFYACILIĞI BECEREMEZ.
Sahip olduklarına göz dikenler, gün gelir, dıştan gelir ve kendilerine göre gerekeni yapar.
***
Geçenlerde KIBRIS TV’de anlattım. En küçük çıkar ilişkim olmayan rahmetli Halil Falyalı, eşi Özge Falyalı ve kardeşi Hüsnü Falyalı ile Çatalköy’deki evlerinde bir sohbet yapmıştım. İlk ve son kez gitmiştim oraya. O gün, “Bu işin boyutları sizi aşmış görünüyor. Başarabilirseniz çekilin ya da olabildiğince küçülün. Sizi rahat bırakmayacaklar.” demiş, olası tehdit ve tehlikeleri de işaret etmiştim.
Halil Falyalı’nın öldürülmesi sonrası, eşi ve kardeşi o sözlerimi anımsatmıştı.
***
Durum şimdi daha vahim.
Türkiye’den gelen iki kişi, silahla yakalandıktan sonra, bir ya da birden fazla iş adamına yönelik saldırı düzenleme niyetleri olduğu gerekçesiyle mahkemeye çıkarıldı.
Kuzey Kıbrıs’ta KARA PARA VAR…
Burada para aklayanların, taşınır, taşınmaz malları emanetçi bazı kişilerin ellerinde bulunuyor. En küçük ihtilafta silahların konuşacağından, itibarlı kabul edilen mesleklerden kişilerin hedef alınacağından, kimsenin kuşkusu olmasın.
***
Bu yazıyı yazmadan önce çok düşündüm.
Artılarını koydum, eksilerini koydum.
Bir kez daha belirteyim.
Kuzey Kıbrıs’ta orman kanunlarından öte mafya kanunlarını egemen kılmak isteyen bir düşünce adım adım tırmanışını sürdürüyor.
Yaşanan ve de yaşanma riski olan olayların ayak sesleri, espriyle, “Sıcaklar bazılarının başına vurdu” yaklaşımının ötesindedir.
***
Hiç ama hiç kimse yanlış anlamasın. Kuzey Kıbrıs’ta çok güçlü askeri, güvenlik yapısına rağmen, devlet otoritesi gerçek anlamda yerleşmemiştir.
Devlet güveliğini tehdit listesinde, kolay para kazanırken kanun dışı kurumlaşmayı becerenlerin yarattığı tehlike, yeterince yer almıyor.
Dünyanın her yerinde bireysel şiddet var. Bireysel şiddeti sıfırlayan ülke yok gibi.
Ancak son zamanlarda bizde tırmanışa geçen olayları ciddi anlamda analiz ettiğimiz zaman karşımıza çıkan tablo endişe boyutlarını zorlayıcıdır.
Şiddete başvuranlar devleti takmıyor.
KKTC’nin polis teşkilatını, hatta ve hatta yargı sistemini sallamıyor.
***
Hukuk düzeninin iyi çalıştığı bir ülkede mafya kendisine kolay kolay zemin bulamaz.
Helal kazancın olduğu yerde de, mafyaya geçit verilmez.
Zaten helal kazancın olduğu iklimi, mafya sevmez, sevemez.
Kolay anlaşılsın diye, mafya grubuna soktuğumuz kişiler ve onların davranışlarının yaygınlaşması için, haksız kazancın geniş zemin bulması önemli.
Onlara göre, kolay para kazandıklarına inandıklarının, kapısına dayanırlar.
Kısaca haraç isterler.
Kolay ve çok para kazanan insanların bu parasal büyümeyi her bakımdan kaldıracak güçte olması gerekir.
Gereken yapılmaz ve Kuzey Kıbrıs’ı bir zamanların Sicilya adasına çevirmek isteyenlere göz yumulursa, o zaman ben de göz yumanlar “Pay alarak göz yumuyor” derim. “İspat et” diyen olursa da, “siz aksini ispat edin”, çağrısı yapar ve eklerim: “Meydanı boş bulana değil, boş bırakana dikkat edin…”
