KKTC’yi Gençlere Sormak Lazım…

Bizim kuşak ve bizden öncekiler çok farklı şartlarda çocukluk yıllarını geçirdiğimiz ve gençliğimizi de bu şartların devamında oluşan sistemde yaşadığımız için şimdiki gençlerden çok farlıyız.
O dönemlerde bir zaruret vardı ve bizler onu yaşadık.
Ama artık geçti ve bitti.
Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de çok farklı bir kuşak var.
Onlar bizden çok farklı.
Hem yaşadıkları dönemin koşullarının verdiği farklılığı taşıyorlar hem de insan genetiğinin zaman içerisinde geçirdiği evrimsel gelişimi yaşıyorlar.
Çok farklılar.
Bir çok üstün yönleri mevcut.
Daha hızlı düşünüp daha farklı sonuçlara ulaşabiliyorlar.
İçinde bulundukları şartların yetersiz olmasını kolay kabullenmiyorlar ki bu bence en büyük artılarıdır.
Asla asi ya da dik başlı değiller. Sakın yanlışa düşmeyiniz.
Onların yanlışlara karşı çıkışı tamamen geçirdikleri evrimin getirdiği bir artı değer, bir avantaj.
Bunun önünü kesmemek, hatta daha da gelişmesi için ortamlar yaratmalıyız.
Hazır Teknofest farkındalığına ulaşmışken bunun avantajlarını kullanalım.
Bu ülkenin yetişmiş gençlerini ne yazık ki kaybediyoruz. Gidiyorlar, daha doğrusu kalıyorlar.
Yüksek öğrenim gördükleri ülkeden dönmeyip hayatını orada geçirmeye karar vermiş genç sayımız inanın bana tahminimizden çok daha fazladır.
İyi bir eğitim görmüş pırıl pırıl beyinlerimiz göç ediyor.
Ve biz buna sadece bakıyoruz.
Oysa yapacak o kadar çok şeyimiz var ki..!
Ne mi yapmalıyız..?
Soralım öğrenelim ve yapalım.
Kime mi..?
Elbette gençlerimize.
KKTC’yi onlara soralım, onlar bize anlatsınlar.
Bu kadar çok sevdikleri ülkelerine neden geri dönemediklerini onlardan dinleyelim.
Hangi şartların değişmesi gerektiğini öğrenelim ve gereğini yapalım.
Hem de hemen, daha fazla zaman kaybetmeden.
Yetişmiş insan kaynağı bakımından varlık içerisinde yokluk yaşayan bir ülke olmaktan kurtulalım.
Hala kurtarma şansımız varken yapalım bunu.
Çünkü zaman aleyhimize çalışıyor ve eğer daha fazla oyalanırsak gün gelecek ve kurtaracak bir şey bulmayacağız…