Sağduyu mu, Yoksa Solduyu mu..?

Pazartesi akşamı gerçekleşen etkinlikte UBP, YDP ve DP Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a bir sonraki dönemde de görevine devam etmesi için destek verdi.
Her üç partimiz de Tatar’ın adaylığına açık destek verirken bunu birlikte açıkladıkları etkinliğe de “Sağduyu Mutabakatı” dediler.
Bu aslında hepimizin de çok iyi bildiği üzere, üç partimizin değil, kampanyayı yürütenlerin bulduğu bir isim.
Partilerimizin ortak noktası olarak gördükleri “sağ siyaset”i öne çıkaran bir isim vermeyi uygun görmüşler.
Başka isimler de verilebilirdi.
İsim üretmek değil de kullanılabilecek argümanları sıralamak gerekirse, “devlet” olabilirdi. “egemenlik” de mümkündü. Hatta belki de “istikrar” kullanılabilirdi.
Ama onlar “sağ” demeyi uygun gördüler.
Burada amaç sağ siyasetin bir araya geldiğini, sağ siyaset görüşünde birlikte yürümek adına bir mutabakat yani anlaşma sağlandığını göstermektir.
Net bir mesaj.
Ne kadar etkili olacağını hesaplarken ilk olarak halkın sağ siyasete nasıl baktığını ele almak lazım. Ardından sağ siyasetin bir araya gelmesini yani sağda birliği ne kadar istediğini ve gerekli gördüğünü anlamak şart.
Bugün sağda birlik beklentisi yok..!
Bu kadar net.
Hatta tam tersine, sağdaki partilerimizin tabanları kendi partilerinin diğer partilerin etkisinden kurtulmak gerektiği düşüncesinde.
Bu noktadan baktığımızda cumhurbaşkanı seçiminde sağda birlik mesajının ne kadar yararlı olacağını bir kez daha düşünmemiz gerektiğini anlarız.
Öte yandan sağdaki partilerimiz aynı hükümette olmalarına rağmen birbirlerinden şikayetlerin tavan yaptığı bir süreç yaşamaktalar.
Ancak bu noktada ne kadar ilginçtir ki, sol siyaset için de benzer durum söz konusudur.
Yani onlar da bir araya gelmenin değil, birbirlerinden kurtulmanın yollarını aramaktalar.
Bu şartlar daha doğrusu gerçekler göz önüne alındığında cumhurbaşkanı seçiminin siyaset ekseninde değil de Kıbrıs politikası doğrultusunda gerçekleşeceğini anlarız.
Seçmen oyunu Kıbrıs politikasını benimsediği kişiye verecektir.
Bu noktada destekçi partilerin bu politikaları doğru anlamaları, benimsemeleri ve seçmenlerine anlatmaları değer kazanmakta.
CTP bu yönde diğer partilere göre oldukça önde.
Bakalım diğerleri işleri toparlayıp durumu kurtarabilecek mi..?