Hasan Hastürer

Erdoğan’ın söylediklerini de, söylemediklerini de dinledim…

Cumhurbaşkanlığı ve Cumhuriyet Meclisi yeni hizmet binalarının yer aldığı KKTC Cumhuriyet Yerleşkesi, dün tarihi bir törenle hizmete açıldı. Yerleşkeyi yoldan geçerken, görmekten öte detaylı görmemiştim. Ortaya görkemli bir yapının çıktığı çok netti. Öncelikler ve çok büyük oluşu konuşuldu da kimse gerek yoktu demedi.

***

Dünkü törene Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın salon konuşmasını dinlemek için gittim. Dinlerken, ekranlara yansımayan detayları gözlemeyi de gazeteci duyarlılığıyla önemli buluyorum. Basına ayrılan bölüm, en yukarıda, sondan bir sıra öndeydi. Böyle olunca geleni gideni ve ayrıntıyı gözleme şansım yükseldi.

***

Salonda gözlerim CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman’ın aradı. Erhürman, geldi. Protokol sıralarında kendine gösterilen yere Yüksek Mahkeme Başkanı Bertan Özerdağ’ın sol yanına oturdu. Sağ tarafında ise bakanlar vardı.

Türkiye’den gelen bakanlar ve protokol farklı bir bölümdeydi.

CTP, 20 Temmuz 2021’de Erdoğan’ın Cumhuriyet Meclisi’nde yaptığı konuşma nedeniyle o gün Meclis’e katılmamış, boykot etmişti. O boykot uzun süre, CTP – Erdoğan hatta CTP – Ankara ilişkilerini olumsuz etkilemişti.

Dört yıla yakın bir süre sonra CTP, Erdoğan’ın dinlemek için Cumhurbaşkanlığındaki büyük salonda yerini aldı.

Görebildiğim kadarıyla CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman’la birlikte Genel Sekreter Erkut Şahali, Meclis Başkan Yardımcısı ve Girne Milletvekili Fazilet Özdenefe  ve Parti Sözcüsü Lefkoşa Milletvekili Sıla Usar İncirli de davete katılıp oradaydı.

Kendilerini göstermeye çalışmadılar. Vücut dilleri daha fazla konuştu.

***

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhuriyet Yerleşkesi’nin açılışında  derin düşünce ürünü, çok iyi hazırlanarak konuştu. Erdoğan gibi çok deneyimli bir politik lideri dinlerken, sadece söyledikleri üzerinde yorum yapmaya kalkarsanız, sağlıklı, dikkate alınacak bir yorum, değerlendirme yapamazsınız.

***

Güney Kıbrıs Rum Yönetiminin dünden gelen ve Hristodulidis tarafından da sürdürülen politika, Kıbrıs Türk Liderliğini yok sayıp, Türkiye’ye muhatap almaktır. Uluslararası toplantılarda Türkiye Cumhurbaşkanı, Dışişleri Bakanı ya da öteki üst düzeylerle görüntü vermek bu politikanın basit uygulamalarındandır.

Kısa bir süre önce de, Türkiye’nın Kıbrıs Bandıralı gemilere liman açabileceği, bu konuda mn temasla olduğu duyurulmuştu.

Erdoğan dünkü konuşmasından bu iddiaya ve daha ötesine yanıt nitelikli şunları söyledi:

“Kıbrıs Türkü’nün maruz bırakıldığı haksız izolasyon son bulmadıkça, adaya adil, kalıcı, sürdürülebilir ve adanın gerçeklerine uygun bir çözüm gelmedikçe, bizim Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ni muhatap almamız, ticaret yapmamız, limanlarımızı kullandırmamız mevzubahis dahi olamaz”

Erdoğan’ın bu sözlerinin satır aralarında şunu okudum: ‘ Kıbrıslı Türklere, izolasyonlar devam ederken bizim kapımızı boş yere çalmayın.’

Türkiye, KKTC’yi tanıyan tek ülkedir. Uluslararası kurallar, eksiksiz tanıma önünde engeldir. Farklı açıdan bakıldığı zaman Türkiye, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin siyasi tanınmışlığı nedeniyle eksiksiz tanımama konumunda olmuyor. Ankara bunu biliyor. Zorunlu aynı platformlarda bulunma Rum tarafını eksiksiz tanıma anlamına gelmiyor. Erdoğan’ın dünkü konuşmasında bu da vardı.

***

Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasını yaparken CTP Genel Başkanı ve arkadaşlarının orada olduğunu mutlaka biliyordu. CTP’ye yönelik dolaylı da olsa sert bir üslup kullanmadı.

Türkiye’de siyaset, kutuplaşma ve karşıtlık üzerine inşa edilir. Farklılıkları ortadan kaldırmaya özel çaba pek yoktur.

Peki, Erdoğan dünkü konuşmasında ne dedi?

“Hep şunu söyledim, siyasi partilerimiz, hayat tarzlarımız, kökenlerimiz farklı olabilir. Ama bizleri bir arada tutan ortak paydamız ve hedeflerimiz aynıdır. Adlarımız farklı olsa da söz konusu Kıbrıs davası olunca soyadımız Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’dir”

***

Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünkü konuşmasında, Türkiye’nin Kuzey Kıbrıs’ta hayatın her alanına dokunan yatırımları, yapılanları ve de yapılacak olanları, her zamankinden farklı olarak detaylı bir şekilde anlatırken, KKTC’den kimseyi, prim kazandıracak şekilde ilişkilendirmedi.

Erdoğan, ‘Yeni dönemde başta altyapı sağlık eğitim ve dijital dönüşüm olmak üzere ekonomik kalkınmayı hızlandıracak, Kıbrıs Türk’ünün refahını arttıracak stratejik projeler hayata geçirilecek’ dedi.

Her şey Kıbrıs Türkü ve KKTC için.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu